Doların hız kesmesi şubat enflasyonu için umut verdi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Döviz kurlarındaki hareketle enflasyon arasında bir paralellik olduğu yadsınamaz bir gerçek, ancak kurdaki değişimin ilgili ayın enflasyonuna hemen etki yapması da pek beklenen bir durum değil. Ne var ki yine de ilgili aya az ya da çok bir etki söz konusu. İşte bu çerçeveden bakılınca şubat ayının yarın açıklanacak olan TÜFE değişimi için piyasalarda sanki iyimser bir hava varmış gibi bir izlenim uyanıyor. 

Böyle bir izlenim söz konusu; çünkü şubat ayında dolarda ocak ayına göre belirgin bir düşüş yaşandı. Ocak ayı ortalaması 3.0070 olan dolar kuru, şubat ortalamasında 2.9407'ye indi. Düşüşün oranı yüzde 2.2'yi buldu. 

Euroda ise neredeyse hiç değişiklik olmadı. Ocak ayı ortalamasında 3.2669 olan euro, şubat ortalamasında da 3.2628 düzeyinde gerçekleşti.

Ocak ayı ortalaması 3.1370 olan sepet kur ise yüzde 1.1'lik düşüşle şubat ortalaması bazında 3.1018'e geriledi.

Kurdaki bu düşüşün fiyat değişimine bire bir yansıması ve hele hele hemen ilgili ayda yansıması, böylece şubat ayında TÜFE'nin gerilemesi gibi bir beklenti yok tabii ki. Bu beklenti ya da tahmini dile getirenler de var ama, bunların sayısı öyle çok fazla değil, bunu da belirtmek gerek. Özünde umulan, artışın düşük gerçekleşmesi.

Dolar, geçen yılın şubat ayında ocak ayına göre yüzde 5.5 gibi çok hızlı bir artış kaydetmiş, eurodaki artış yüzde 2.7 olmuş, kur sepetindeki artış da yüzde 4 olarak gerçekleşmişti. Geçen yılın şubatındaki TÜFE artışı da yüzde 0.71'di.

Şubat ortalaması yüzde 0.57 

TÜFE'de 2003-2014 dönemi için hesaplanan şubat ayı artış ortalaması yüzde 0.57 düzeyinde. İşte döviz kurundaki gerilemenin de etkisiyle geçen ayı önceki yıllar ortalaması olan yüzde 0.57 dolayında kapatmışsak, yıllık oran düşüş gösterecek. Daha önce de birkaç kez dile getirdiğimiz gibi ocak sonunda yüzde 9.58 olan yıllık TÜFE, şubat sonunda yüzde 9.50'nin altına inecek. 

Bu yılın aylık oranlarının geçmiş yıl gerçekleşmelerine dayalı teknik analiz çerçevesinde gelmesi durumunda nisanda yüzde 8.25 dolayında bir gerçekleşmeyle yılın en düşük oranını görebilecek, yılı da yüzde 9'un biraz üstünde kapatabileceğiz. Mevcut veriler böyle bir gidişata işaret ediyor.

Reuters'ın anketi

Bu arada Reuters tarafından 21 kurumun katılımıyla gerçekleştirilen anketin sonuçlarına göre mart ayında TÜFE'de medyan bazında yüzde 0.3 artış bekleniyor. 

Söz konusu ankette beklentilerin yüzde 0.3 düşüş ile yüzde 0.8 artış bandında değiştiği dikkati çekiyor. Tahminler arasındaki farklılığın gıda maddelerinin fiyatından kaynaklandığı ifade ediliyor. 

Reuters'ın anketine katılanların yılsonu TÜFE beklentisi ise yüzde 8.3 düzeyinde bulunuyor. 

İTO'nun oranları can sıktı, ama...

Bu arada İstanbul Ticaret Odası'na göre perakende fiyatlar İstanbul'da şubat ayında yüzde 1.29 oranında artış gösterdi. İTO, şubat itibariyle yıllık fiyat artışını da yüzde 9.30 olarak hesapladı.

Her ne kadar İstanbul Ticaret Odası şubat için görece yüksek sayılabilecek bir oran açıklamışsa da, İTO ile TÜİK'in hesaplama yöntemleri ve endeks kapsamlarının çok farklı olduğu gerçeğini gözden uzak tutmamak gerekiyor. 

TÜİK'in hesaplaması 400'ün üstünde mal ve hizmeti kapsıyor, İTO'nun hesaplamasındaki kapsam ise daha sınırlı. İTO, 242 mal ve hizmetle hesaplama yapıyor. 

Bir diğer temel farklılık, İTO'nun yalnızca İstanbul için hesaplama yapmakta olduğu gerçeği. TÜİK'in hesaplaması ise tüm Türkiye'yi kapsıyor.

İTO'nun endeksinde baz yılı 1995. Oysa TÜİK'in endeksinde baz yılı 2003 ve TÜİK her yıl hanehalkı anketleriyle oluşan değişime göre sepeti yeniliyor, bazı yeni mal ve hizmetler sepete girerken, bazıları çıkarılıyor. 

Ayrıca, İTO haftada bir fiyat derlerken, TÜİK bazı mal ve hizmetlerde daha sık aralıklarla fiyat derlemesine gidiyor ve bunları endekse gün ağırlıklı olarak yansıtıyor. Akaryakıt fiyatlarında olduğu gibi... 

Dolayısıyla İTO'nun bulduğu oranla TÜİK'in oranını kıyaslamak ve birinden birini diğerine göre üstün ya da daha doğru diye nitelemek tümüyle yanlış bir değerlendirme. Her iki kuruluşun bulduğu oranlar aynı çıksa, bu olsa olsa büyük bir tesadüf olur yalnızca. TÜİK ve İTO'nun oranlarının aydan aya birbirine çok yakın çıkması değil, ancak uzun dönemde birbirine yaklaşması beklenebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar