Doların geleceğini ‘uzaylılar’ mı belirleyecek?
Uzaylıların dünyayı ele geçireceğine inananlardan olsaydım, beklenen günün geldiğini düşünebilirdim. ABD Başkanı Donald Trump’ın kendine özgü bakışları, davranışları ve sözleri başka bir dünyadan gelmiş olduğu izlenimini veriyor bana. Yakın çevresindekilerin bazılarının sözleri ve davranışları da aynı çağrışımı yapıyor.
ABD medyasında ve piyasalarda da böyle bir algı oluşuyor sanki. Trump’ın ya da ekibinin, her sözü, her davranışı farklı bir süzgeçten geçirilerek değerlendiriliyor. Bu kişilerin dünyaya farklı bakışı, devlet yönetiminde alışılagelmiş olan davranış setinin dışına çıkma hırsı ve insanları şaşırtma tutkusu, onlara farklı bir gözle bakılmasına yol açıyor. Bu nedenle şimdi ABD’de iktidarı ele geçirmiş olan ekipten ‘uzaylılar’ diye söz edebiliriz bence.
Trump’ın başkanlık koltuğuna oturmasından önce yapılan değerlendirmelerde ‘iyi Trump’ ile ‘kötü Trump’ ayrımına gidenler de vardı. ‘İyi Trump’ ekonomiyi büyütecek adımlara öncelik vermek isteyecek, ‘kötü Trump’ ise göreve başlar başlamaz radikal korumacı politikaları gündeme getirecekti. ‘İyi Trump’ın öne çıkması piyasalara olumlu bir sinyal vermiş olacaktı.
‘Uzaylıların’ dolar politikası
Trump’ın göreve başlar başlamaz attığı adımlar dünyalılar için geçerli olan ayrımların kendisi için geçerli olmadığını ortaya koydu. ‘Uzaylı’ Trump derhal harekete geçti ve ekonomiyi canlandıracağı düşünülen adımların yanı sıra korumacı politikalara ağırlık verileceğini gösteren adımlar da atılmaya başlandı.
Bütün dünyanın en fazla merak ettiği konu ise ‘uzaylıların’ nasıl bir dolar politikası izleyeceği. İlk akla gelen olasılık Trump’ın büyümeyi canlandırmak amacıyla atmaya başladığı adımların zaten değerlenmiş olan doların değerini daha da yükseltecek bir etki yapması. Kurumlar vergisinde önemli bir düşüşün sağlanmasının, bürokratik engellerin kaldırılmasıyla özel sektörün önünün açılmasının ve büyük bir altyapı yatırımı hamlesinin başlatılmasının, büyümeyi ve enflasyonu artıracak bir sonuç doğurması bekleniyor.
Bu olasılığın güçlenmesi halinde ABD Merkez Bankası’nın(FED) faiz artırımlarını sürdürerek faiz politikasında normalleşme gitmesi de kaçınılmaz görünüyor. FED yetkililerinden medyaya yansıyan açıklamalar da, gerekli koşulların oluşması halinde böyle bir eğilime gireceğini düşündürüyor.
Ancak bu senaryonun uygulanması halinde doların değer kazanmaya devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Bu ise Trump’ı ve diğer ‘uzaylıları’ rahatsız eden bir olasılık.
Trump doları nasıl düşürecek?
Evet doların değerlenmesi olasılığı Trump’ı rahatsız ediyor çünkü doların daha da güçlenmesi halinde bunun Trump’ın ayağa kaldırmaya çalıştığı Amerikan sanayiinin rekabet gücünü düşürmesi kaçınılmaz görünüyor. Trump geçen hafta Wall Street Journal gazetesine yaptığı açıklamada, bu sorunun farkında olduğunu ve doların değerinin yükselmesini önlemek için gerekli adımların atılacağını belirtti. Bu ifade doğal olarak kafaları karıştırdı ve başta yeni Hazine bakanı olmak üzere konuyla ilgili ‘uzaylıların’ bu ifadeyi yumuşatan açıklamalar yapmasına, yeni ABD yönetiminin de ilke olarak güçlü dolar politikasını sürdürme niyetinde olduğunu vurgulamasına yol açtı.
Şimdi gelinen noktada önem kazanan nokta Trump ekibinin uygulayacağı politikaların ekonomiyi ve piyasaları nasıl etkileyeceği. Eğer zaten tam istihdam seviyesine yaklaşmış bulunan ekonomide beklenen canlanma yaşanır ve enflasyon yükselmeye başlarsa FED faizleri yükseltmeye devam etmek zorunda kalır ve bu noktada FED yetkilileriyle Trump ve diğer ‘uzaylılar’ arasında ilginç diyaloglar ve sürtüşmeler yaşanabilir. Buna paralel olarak, paraları dolara karşı değer kazanacak ülkelere karşı bir salvo da gelebilir ‘uzaylılardan’. Yeni ABD yönetiminin başlatmaya niyetli göründüğü ticaret savaşlarıyla birlikte kur savaşlarına girmesi de gündeme gelebilir.