Dolardaki harekete dikkat
Amerikan faizlerindeki yükseliş doları hareketlendirdi. Dolar endeksi iki haftada yüzde 2 yükseldi. Fed faiz artırımını eylülde pas geçmesine rağmen faizlerde hareketlenme olması ilginçtir. Kaldı ki Fed’in aralık toplantısına uzun süre var. EUR/USD paritesindeki kısa vadeli hareketlerde öncü gösterge niteliğinde olan ABD-Almanya 2 yıllık faiz farkı da bu hafta 16 yılın zirvesine çıktı.
Bizim için dışarıda işlerin iyi gitmesi gerekiyor. Çin ekonomisinin mevcut durumunu koruması ve Fed’in faiz artırımlarını ötelemesi mühimdir. Asya ülkelerinin durumu fena gözükmüyor. Bu hafta yayımlanan eylül ayı imalat rakamları genelde iyiydi. Çin’de hem resmi imalat rakamı hem de özel sektörün yayımladığı imalat rakamı genişleme bölgesinde kaldı. Çin’de imalat sektöründeki genişleme birkaç aydır devam ediyor. Kore dışındaki ülkelerde toparlanma sürüyor. Asya ülkelerinin büyüme performansları dünya ekonomisi açısından önemlidir. Bölgeden gelecek pozitif haberler küresel piyasalar için de bir motivasyon oluyor. Tabii büyüme konusunda büyük beklentilere girmeye gerek yok. Kısacası, Asya’da imalat sektöründe en kötü dönem geride kalmış gibi gözüküyor.
Türkiye gibi gelişen ülkeler için Fed politikasının ne kadar kritik olduğu biliniyor. ABD Başkanının atadığı Fed guvernörlerinin etkisi Fed’in eylül toplantısında görüldü. Fed sistemi öyle bir düzenlenmiş ki; Başkan, Başkan Yardımcısı, New York Fed Başkanı ve ABD Başkanının seçtiği üç guvernör altı oy ediyor. Medyada görünmekten çok hoşlanan bölgesel Fed başkanlarının dört oyu bulunuyor. Fed Guvernörlerinin bulunduğu tarafın mevcut yapıda her zaman avantajlı olacağı söylenebilir. Başkan ve guvernörlerin olduğu tarafta bir çatlak nadiren görülür. Fed’in aralık ayında alacağı kararda ekonomik gelişmeler kadar Başkanlık seçiminin sonucu da etkili olacak. Başkanlık seçimi için yapılan anketlerin ortalamasına bakıldığında, Clinton 3 puan önde gözüküyor. Benim takip ettiğim anket şirketine göre Clinton 1 puan önde gidiyor. Bunlar Trump’ın kapatamayacağı oranlar değildir. Trump’ın Başkan olması, Fed’i faiz konusunda derin düşüncelere itebilir. Fed’in geçen ayki toplantısında faiz kararına muhalefet eden üç üyenin 2017 rotasyonunda olmayacağını da belirteyim.
Moody’s’in not indirimi kötü bir döneme denk geldi. Fitch’in de kredi notumuzu indirebileceğini düşünüyorum. Piyasalarda hem bir Deutsche Bank etkisi hem de bir dolar havası var. Deutsche etkisi bir noktada dengelenir. Türk Lirası, not indiriminden dolayı küresel piyasalarda zayıf bir para birimidir. Piyasalarda algı bozulduğunda zayıf para birimine ceza kesilir. Doların dünyada istikrarlı biçimde yükselmesi işimize hiç gelmez. Enflasyon beklentinin altında kaldığı için seviniyoruz da, dolar arttıkça enflasyonu düşürme konusunda zorlanırız. OPEC kararı sonrasında petroldeki artış da göz ardı edilemez. Yatırım bankaları 2017 için petrol fiyatı beklentilerini agresif biçimde artırıyorlar. Önümüzdeki dönemde hem cari açık hem de enflasyon tarafı sıkıntılı olabilir. Zaten dün açıklanan Orta Vadeli Program’da yılsonu enflasyon tahmini yüzde 7.5 olarak kaldı. Fed sonrasında, ‘‘En azından aralık ayına kadar rahatız. Biraz daha kendimize geliriz’’ diyorduk. Ardından Moody’s kararı geldi. Türkiye’ye yatırım yapmayı düşünen fonlar var da, olası girişler bakalım çıkışları dengeleyebilecek mi?