Dolardaki artışın yararı da var, bu sayede dış borç azalmış görünüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Doların, neredeyse tüm paralar karşısında değer kazanması çoğu kez bir dizi olumsuzluğa yol açıyorsa da, bu değer artışının olumlu tarafı da yok değil. Bu olumlu yön, biraz kağıt üstünde kalıyorsa da, var.

Kur artışında en büyük sıkıntıyı yaşayacağımız alanların başında özel sektörün ağır dış borç sorunu geliyor. İşte doların başta euro olmak üzere diğer dövizlere karşı değer kazanması, en azından görünürde bu yükün hafiflemesini sağlıyor. 

Geçen yılın sonunda özel sektörün toplam dış borcu 282 milyar dolardı. Özel sektörün borcu, bir ayda 2.5 milyar dolar azalarak ocak ayı sonunda 279.8 milyar dolara geriledi. Ama bu gerilemenin altında yatan etken, gerçek anlamda bir borç azalması değil ki... Bu düşüş, doların değer kazanmasından kaynaklanıyor. 

Özel sektörün borcunda gerileme değil, aslında artış var. Bu artış, dolardaki yükselmeyle törpüleniyor ve net değişim borç azalması olarak çıkıyor karşımıza.

Ocak sonundaki verilere göre, özel sektörün 75 milyar doları yurtdışından sağlanan, 40.5 milyar doları da yurtiçinde oluşan yükümlülüklerden kaynaklanan toplam 115.6 milyar dolar kısa vadeli dış borcu var. Özel sektörün uzun vadeli dış borcu ise 164.1 milyar dolar. Buna göre toplam borç 279.8 milyar doları buluyor.

Kur etkisi 7 milyar dolar 

Türkiye'nin ocak ayı sonundaki toplam kısa vadeli dış borcu 133 milyar dolar ve bu borcun 115.6 milyar doları özel sektöre ait. Kur farkı, toplam rakam üzerinden, yani 133 milyar dolardan hesaplanıyor ve bu tutar bir ayda 3.5 milyar dolar olmuş. Kur farkının özel sektör borcunu ne ölçüde etkilediğini tam olarak ortaya koyma şansımız yok, ancak bir varsayımda bulunabiliriz. 

Özel sektörün kısa vadeli dış borcunun toplam kısa vadeli borç içindeki payı yüzde 87 düzeyinde. Kur farkının da yüzde 87'sinin özel sektör borcundan kaynaklandığı varsayımıyla hareket edebiliriz. Buna göre, kısa vadeli borçlardaki 3.5 milyar dolarlık toplam kur farkının yüzde 87 oranında 3 milyar dolarının özel sektör borcundan kaynaklandığını söylemek pek yanlış olmasa gerek. 

Geliyoruz uzun vadeli borca. Bu borçla ilgili kur farkı zaten belli. Dolardaki değer artışı, özel sektörün borcunun 4 milyar dolar düşük görünmesini sağlamış.

Kısa vadelideki 3 milyar, uzun vadelideki 4 milyar; toplamda 7 milyar dolarlık bir kur farkı çıkıyor ortaya.
Yani özel sektörün dış borcunun, kur farkından dolayı ocak ayında normalde 7 milyar dolar azalması gerekiyordu. Oysa azalma, daha önce de belirttik, 2.5 milyar dolarda kaldı. Bir başka ifadeyle ocak ayında özel sektörün toplam dış borcu azalmadı, aksine 4.5 milyar dolarlık bir artış gösterdi.

Gerileme sürecek

Ocak sonu itibariyle kısa vadeli toplam dış borcun (133 milyar dolar) yüzde 55'ini dolar, yüzde 29'unu euro, yüzde 14'ünü de TL cinsi borçlar oluşturuyor. 

Uzun vadeli dış borçta ise dolar cinsi olanların payı yüzde 62, euro cinsi olanların yüzde 30, TL cinsi olanların yüzde 6 düzeyinde.

Dolar, euro ve TL'ye karşı şubat ve martta da değer kazanmaya devam ettiği için, kur farkı kaynaklı borç gerilemesini bu aylarda da göreceğiz. 

Euro/dolar paritesi ocak ayı sonunda 1.13 düzeyindeydi. Şubat sonu da 1.12 ile hemen hemen aynı düzeyde geçildi. İçinde bulunduğumuz günlerde ise parite 1.06'larda. Yani en azından şubat sonu itibariyle kur kaynaklı az da olsa bir gerileme kesinleşmiş durumda. Euro değer kazanır ve mart sonunda nasıl bir parite oluşur bilinmez, ama şu günlerdeki düzeye göre euro cinsi dış borçlarda martta çok belirgin bir düşüş olacak. 

Şubat sonuna ilişkin gerileme TL bazlı borçlar açısından da kesin. Ocak sonunda 2.40 olan dolar/TL kuru, şubat sonunda 2.51'e çıktı. Dolar, bugünlerde ise 2.62 dolayında seyrediyor.

Yani özel sektörün dış borcunda en azından kağıt üstünde olumlu gelişmeler var, borç geriliyor. Ne var ki, gerçekte bir gerileme yaşanmadığı, bunun sanal bir hareket olduğu da ortada. 
Ama varsın olsun, sanal da olsa zaman zaman böyle olumlu gelişmeler yaşamak iyi geliyor...

aktas-018.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar