Dolar ve gıda fiyatları “enflasyon suçlusu”

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek enflasyonun sorumlusu olarak, (1) Döviz fiyatındaki artıştan, (2) Gıda fiyatlarının katılığından söz etti. 

Eskiden “kapalı ekonomi” döneminde Merkez Bankası emisyonu (piyasaya saldığı parayı) kıstı mı enflasyon aşağıya inerdi. 

Şimdilerde Merkez’in emisyon miktarı (piyasaya saldığı para) önemini kaybetti. Önce nakdi para yanında kaydi para kullanımı yaygınlaştı. Bankalar kredi dağıtıyor, insanlar çek-senet yazıyor, taksitli alışverişler arttı. 

Merkez, bankalara verdiği kredinin miktarı ve faizi ile oynayarak, ve de bankaların topladığı mevduatın bir bölümüne el koyarak, bankalar üzerinden alım gücünü azaltıp çoğaltıyor ama, bu işte eski etkinliğini yitirmiş durumda. 

Türkiye’nin 2 özelliği daha var: (1) İki para birimi kullanımı giderek artıyor. TL kadar dolar-euro kullanılır oldu. (2) Bankaların ve reel sektörün yurtdışından dövizle borçlanma imkanları arttı. 

Bunun sonucu içeride para bulamayan dışarıda buluyor. İçerideki faizi yüksek gören, dışarıdan düşük faizle borçlanıyor.

Bu durumda Merkez Bankası ne yapsın?” İndir faizi, bindir faizi “ yaparak enflasyonu aşağıya çekecek gücü yok. 

Mehmet Şimşek’in enflasyon suçlular listesinin başında yer alan döviz fiyatındaki artış çok, hem de pek çok önemli. 

Bırakınız döviz fiyatındaki yükselmenin döviz borçlularını güç duruma düşürdüğünü bir yana… Döviz fiyatı bizde hem tarım hem de sanayi ürünlerinin maliyetini artırıyor. 

Yüksek faiz, ucuz döviz politikalarının uygulandığı dönemde, tarımda ve sanayide üretimde ithal girdisi arttı. 

-100 Büyük sanayi kuruluşunun bilançolarından öğreniyoruz ki, 100 dolarlık üretimde 56.8 dolar ithal girdi var. 

-OECD kaynaklı bir araştırma gösteriyor ki, Türk tarım ürünlerinin toplam maliyetinde doğrudan ithal girdi payı yüzde 7.8, dolaylı ithal girdi payı yüzde 22. Açık anlatımıyla tarım üretimindeki maliyetin doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 29.8’i dövize bağlı. 

-İşlenmiş gıda maddelerinde, alkollü ve alkolsüz içecek, tütün ürünleri maliyetinde dövizin toplam maliyet içindeki ağırlığı yüzde 70 dolayına kadar yükseliyor. 

Tarımda ve sanayide maliyet yapısı “göbekten dövize bağlı” duruma geldiğine göre, döviz fiyatındaki artışın tarım ve sanayi ürünleri maliyetini yükseltmemesi imkansız. 

Maliyeti yükselen üreticinin maliyetteki artışı fiyatlara yansıtmasından normal bir şey olamaz. 

2015 yılında Türk Lirası dolara karşı yüzde 25 değer kaybetti. 

Enflasyonun ikinci suçlusu olarak gıda maddeleri fiyatlarının katılığı gündeme geliyor. Gıda maddeleri fiyatları (1) Hem tarımsal üretimde, (2) Hem de işlenmiş gıda maddelerinde “katı” hale geldi. 

-Tarım politikalarındaki yanlışlar nedeniyle tarımsal üretim artmıyor, azalıyor. Çiftçi üretimden kaçıyor. Üretim de arz yetersizliği sorunu var. Bakliyatta böyle, kırmızı et üretiminde böyle, yaş meyve ve sebzede böyle. Maliyet artışını fiyata yansıtabilen fiyatı artırıyor. Yansıtamayan üretimden vaz geçiyor. 

-İşlenmiş gıda ürünleri, alkollü ve alkolsüz içecekler ve tütün ürünleri sektörlerinde, önce tarım ürünlerinin yüksek fiyatla satın alınmasına ve sonra da döviz girdilerinin yüksek olmasına bağlı olarak maliyetler ve sonunda fiyatlar yükseliyor. 

2014 yılında, (12 aylık ortalama olarak) işlenmiş gıda maddeleri fiyatı yüzde 16.1 oranında, gıdada tüketici fiyatı 12.5 oranında artmıştı. 2015 yılında makas kapandı. Üretici fiyatı yüzde 11.6, tüketici fiyatı yüzde 11.1 oranında yükseldi. 

Ayşe Hanım’ın en çok ilgilendiği gıda, tarım ürünlerinde fiyatlar 2014 Aralık-2015 Aralık ayı ne kadar arttı? 

TZOB Her ay üretici ve market fiyatlarındaki değişimi açıklıyor. 2015 yılında yıllık değişme göre (1) Öncelikle üretici fiyatlarında ortalama enflasyon oranı yüzde 8.8 i aşan artışlar var (2) Market fiyatları genelde üretici fiyatındaki artış doğrultusunda artıyor. Ama üretici ve market fiyatı arasındaki uçurum büyük olduğundan, bazı mallarda market üretici fiyatının üzerine çıkabilirken, bazı ürünlerde fiyat artışını sınırlıyor. 

Netice ortada: Ayşe Hanım Teyzem’in tükettiği ana gıda maddelerinde yıllık fiyat artışı yüzde 8.8 in çok üzerinde.

2242424.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018