Dolar ve euro rekora doymuyor

Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Jülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR EKONOMİ GÜNLÜĞÜ [email protected]

Döviz piyasası dün rekora doymadı. Dünyada güçlü seyreden dolar, iç endişelerle birleşince sabah peş peşe zirve yeniledi. Dolar kuru en yüksek 3.7390, euro ise 3.9340 seviyelerini test etti.

2017 yılına hareketli başlayan dolar, rekor yolculuğu yeni haftanın ilk işlem gününde de sürdürdü. Sabah saatlerinde önce 3.65’i aşan ardından sanayi üretim verileri ile 3.70’i aşan dolar/TL, 3.74 TL sınırına kadar çıktı. Euro ise 3.9340 TL ile yeni bir rekora daha imza attı. Gelişmekte olan ülke para birimlerinde dün yüzde 0.1 ile yüzde 1 arasında değer kaybı yaşanırken TL’deki değer kaybı yüzde 2’ye yaklaştı. Yabancı yatırımcıların gelişmekte olan ülkelere olan risk iştahının da azaldığı belirtiliyor. Altının gram fiyatı da, haftaya yükselişle başlayarak 140 liraya yaklaştı.

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, "Halkımızdan döviz talebi yok" derken bankacılar içeride kurumsal yerli yatırımcıların ve bir miktar yabancı yatırımcının talebinin görüldüğü ifade ediliyor.

Dolardaki tarım dışı istihdam rakamlarıyla başlayan küresel değer kazancı, dolar endeksinin son 14 yıllık zirvesinin hemen altına kadar yükselmesinin yanında, iç siyasi ve jeopolitik gelişmelerle birleşti. ABD’de tarım dışı istihdam verileri Fed’in 2017 için faiz artırımı konusunda elini güçlendirdi. Verinin ardından Fed San Francisco Başkanı Williams’ın şahin açıklamaları ve yine Fed Richmond Başkanı Jeff rey Lacker’ın bu yıl daha hızlı faiz artırımına gidileceği yönündeki açıklamaları faiz artırımına odaklanan piyasa için kuvvetli bir sinyal oldu. Buarada Dolar Endeksi 14 yıllık zirvesinin hemen altında işlem görüyor. Geçtiğimiz hafta içinde 101’e kadar gerileyen dolar endeksi 102,4 seviyelerinde bulunuyor.

Gözler Meclis’te olacak

ç siyasi belirsizliklerde TL’deki değer kaybından önemli rol oynuyor. Anayasa değişikliği dün Meclis gündemine gelirken gözler protesto gösterilerindeydi. Hafta boyunca Meclis’teki görüşmeler ve siyasilerden gelecek açıklamalar, komisyondan geçen teklifte Meclis oylaması esnasında olabilecek değişiklikler, siyasetin ekonomi gündeminin önüne geçmesine neden olabileceği ifade ediliyor. Görüşmelerin iki oturum şeklinde iki haftaya yayılması söz konusu ve süreç TL ve TL cinsi varlıklar üzerinde etkili olacak.

Merkez ve Fitch bekleniyor

Ayrıca genel çerçevede kuru baskılayan lokal unsurlar arasında TCMB’nin TL’nin sert değer kayıplarına karşın faiz adımlarını kullanmaktan çekinebileceği endişesi, faiz adımlarının kullanılması halinde siyasilerle yaşanabilecek gerilim ihtimali de etkili oluyor. 24 Ocak’ta Merkez Bankası’nın PPK toplantısında ne yapacağı merakla bekleniyor. Fitch’in 27 Ocak’taki değerlendirmesi de gerginliği artırıyor.

Seviye telaffuz etmek doğru değil

Orkun GÖDEK / DENİZ ÖZEL VE YATIRIM GRUBU: Yeni haftada yurtiçi siyaset gündemi yoğun olacak. Hafta sonundan devir Başbakan Sayın Yıldırım’ın Irak ziyareti, Kıbrıs müzakereleri ve Anayasa referandumu yatırımcıların odağında yer alacak. Sanayi üretim verisinin de arındırılmış seride bir önceki aya kıyasla değişim göstermemesi TL’de baskının devam etmesine neden oldu. Seviye telaff uz etmenin çok doğru olduğu kanaatinde değilim ancak dolar/lira kurunda 3.5400- 3.6000 bandı üzerinde kalınan işlemlerde TL’nin satış görmeye devam etmesini bekliyoruz.

Getiriler negatife döndü

Enver Erkan/ Kapital FX : Türkiye’nin reel faizinin artan enfl asyon ile beraber gitgide azalması ve negatif pozisyona çevrilmesi piyasa oynaklığının ve kırılganlığının artmasının en önemli sebebidir. Bizim ilk çeyrek hedefimize kur bir haftada ulaştı, bu gidişle 3.85 olan yılsonu hedefimize de ay bitmeden ulaşacak. Mevcut opsiyon sözleşmelerinin durumu 3.75’e kadar bir hareketi desteklemektedir. 3.75’i aşan bir kur hareketinde ise hedefin 3.90 olabileceği yine opsiyon sözleşmeleri görünümünden anlaşılmaktadır.

Moody’s’den bankacılık raporu

Dün kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s yayımladığı raporda Türk bankalarına ilişkin “Artan tahsili gecikmiş alacak (NPL) oranları Türk bankalarının karlılığı üzerinde ciddi bir etki yaratabilir” ifadelerini kullandı. Brüt NPL oranının yıl sonunda yüzde 4’ün üzerine çıkmasını bekleyen Moody’s “Bankaların varlık kalitesine ilişkin trendin yüksek enfl asyon, TL’deki değer kaybı, yatırım iklimindeki güvenlik ve jeopolitik nedenlerden kaynaklanan bozulma ile bu yıl kötüleşmesini bekliyoruz” değerlendirmesini yaptı.

ABD’de konuşan konuşana

Bu hafta genel itibariyle veri gündemi sakin ama ABD’de konuşma gündemi çok sıcak geçecek. Hem yeni Başkan Trump’ın çarşamba günü ilk resmi toplantısı yapılacak hem de Fed Başkanı Yellen dahil pek çok Fed üyesinin konuşması olacak. Trump’ın Çarşamba günü gerçekleşecek olan basın toplantısının popüleritesi, perşembe günü yapılacak Yellen’in eğitimcilere vereceği konferanstan çok daha yüksek olacak. Trump’ın konuşması 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan bir sonraki ABD yönetiminin hangi politikaları uygulamaya koyacağı yönündeki ipuçları için büyük ilgiyle takip edilecek. Fed üyelerinin hafta boyunca yapacakları konuşmalarda da dün Rosengran ve Kashkari, perşembe günü Harker, Lockhart ve Bullard izlenecek. Haftanın bir önemli verisi cuma günü açıklanacak olan ABD perakende satış verisi ve enfl asyon rakamları olacak. 20 Ocak’ta Trump Başkanlık görevini fiilen devralırken, 24 Ocak’ta TCMB’nin Para Politikası Kurulu toplantısı, 27 Ocak’ta Fitch’in Türkiye değerlendirmesi ve 31 Ocak-1 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı piyasalardaki stresi ve buna bağlı hareketliliği yüksek tutacak. Bu arada Avrupa Merkez Bankası’nın 8 Aralık toplantısının tutanakları da perşembe günü açıklanacak.

Dövizde spekülasyon yapıyorlar

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, "Yurtdışındaki odaklar, döviz üzerinden spekülasyon yapıyorlar. Dövizdeki hareketliliğin arkasında çok büyük hacimler olmadığını görüyoruz" dedi. Moody's'in raporunu da "Son açıklamasından bugüne çok önemli bir değişiklik olmadığını görüyoruz" ifadeleriyle değerlendirdi. Akben şöyle konuştu: "Bankalarımızın gerek tahsili gecikmiş alacakları, gerek varlık kalitelerinde çok önemli bir bozulma görmüyoruz. Sermaye yeterlilik rasyosunda önemli bir kırılma, bozulma yok." Akben, sermaye kontrolü ile ilğili iddialara ise "Asla, kesinlikle öyle bir şey söz konusu değil" dedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar