Dolar gerilemezse, özel sektör için "yandı gülüm keten helva!"

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, kurdaki yükselmeyle mücadeleyi faiz artışıyla değil, dövizdeki "enteresan" hamlelerle yapacaklarını belirttiği ve yılsonu için 1.92'lik kur iddiasıyla ortaya çıktığı ağustos sonundaki meşhur açıklamasında ne demişti: "Özel sektör bu kur düzeyinden açık pozisyonunu kapatmak için acele etmesin." Doların gerileyeceği taahhüdünde bulunan Merkez Bankası Başkanı'nın, dile getirdiği görüşleri destekleyecek biçimde özel sektöre böyle bir öneride bulunması normaldi. Hem, iyi niyetli bir öneriydi bu. Öyle ya, dolar yıl sonunda 1.92'ye inecekse, 2 lira civarındaki kurdan açık pozisyon kapatmak hiç akıllıca olmazdı. Ama ya yılsonu geldiğinde dolar 1.92'nin çok üstünde kalırsa? Risk de buradaydı zaten. Özel sektör ne yapacaktı... Ya Merkez Bankası Başkanı'nı dinleyip açık pozisyonunu kapatmakta acele etmeyecek ya da "1.92 çok iddialı" diye düşünüp bir an önce pozisyon kapatmaya yönelecekti. 

Umutla dolar kurunda 1.92 bekleniyor 

Tam 1.92'ye gelinemese de doların değer kaybetmesi umuluyor, bekleniyor. Çünkü özel sektör her ne kadar temmuzda kısa vadeli borçta frene basmış olsa da son yıllarda müthiş bir borç artışı, dolayısıyla borç yükü söz konusu. Özel sektörün kısa vadeli dış borcunun temmuz ayında 417 milyon dolar azaldığını belirtelim. Ama son 10.5 yıllık dönemdeki toplam borç artışına bakınca 1.92 vaadinin ne kadar önemli olduğunu göreceğiz.

Merkez Bankası Başkanı Başçı, dolar için 1.92'lik gerçekleşmenin söz konusu olabileceğini dile getirdiği toplantıyı 27 Ağustos'ta yapmıştı. Doların bu açıklamadan sonra ağustos sonuna kadarki ortalaması 2.05 oldu. Dolar, eylül ayı ile ekimin bugüne kadarki dönemini de ortalama 2.02 düzeyinde geçti. Yani dolar kimi zaman 2'nin altına inmiş olmakla birlikte, söz konusu açıklamadan bu yana bir anlamda "istikrarlı" biçimde 2'nin üstünde seyrediyor.

İşte bu durum özel sektörün kaygılarını doğal olarak artırıyor. Artırıyor; çünkü özel sektörün haziran sonundaki toplam dış borcu 252.4 milyar dolar. Bu borcun 109.3 milyar doları kısa vadeli. Kısa vadeli borcun temmuzda 417 milyon dolar azalarak 108.9 milyar dolara indiğini bir kez daha belirtelim.

10.5 yılda yüzde 486 artış 

Dış borcu 2002 yılına göre, yani 10.5 yılda tam yüzde 486 artmış olan özel sektör, çok doğaldır ki bir yandan geri ödeme takvimine bakıyor, bir yandan doların bugünkü düzeyinden borç ödemenin mantıklı olup olmayacağını tartıyor. Bu hesap kitap yapılırken, elbette dolar için yılsonunda 1.92'lik gerçekleşmenin olup olamayacağı da masaya yatırılıyor.

Özel sektör tam bir açmazda kaldı denilebilir. Ya Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın 1.92'lik iddialı rakamına itibar edilecek ve borç ödemek için beklenecek ya da "Ne olur ne olmaz" denilerek bir an önce borç ödemeye yönelinecek.

Başçı ağustos toplantısında bu yılsonu için 1.92'ye işaret etmişti ve o düzey bile iddialı bulunmuştu. Merkez Bankası Başkanı geçtiğimiz haftalarda bu kez 2014 için "sermaye girişlerinin yeniden başlaması" kaydıyla doların 1.80'lere bile gerileyebileceğini söyledi. Yani kafalar daha da karıştı.

Vadesi gelen borç, kur ne olursa olsun tabii ki ödenecek. Ama henüz vade gelmeden pozisyon kapatmak istenirse 1.92'yi mi beklemek gerekir, yoksa gözü karartıp 2014'ün olası 1.80'ini mi?

Ama ya iki rakam da tutmazsa. Beklemeyi tercih eder de borcunuzun vadesi geldiğinde çok daha yüksek rakamlar görürseniz... Bu da hiç ihtimal dışı değil. Kaldı ki, doların değerini belli bir düzeyde tutmak tümüyle bizim inisiyatifimizde de değil ki... Yurtdışındaki bir dalgalanma, ABD'de alınan ya da alınmayan bir karar, bizde doların değerinde önemli dalgalanmalar yaratabiliyor.

Yılmaz ve Özyeğin'den gönderme 

Hemen herkes kurla ilgili tahmin yapmaya çalışıyor. Ama tahmin yapmaktan kaçınan ve kaçınılması gerektiğini söyleyenler de var. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz bu isimlerden biri. Yılmaz, Merkez Bankası Başkanı olarak kur tahmini dile getirilmesini doğru bulmadığını söyledi.

Merkez Bankası'na bir gönderme de Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin'den geldi. Her konuşmasında kendisine "Euro ve dolar ne olacak" diye sorulduğunu belirten Özyeğin, "Eskiden toy devrimde bunlara cevap veriyordum. Şimdi dolar ve euro konusunda çok konuşmak istemiyorum. Merkez Bankası Başkanımız artık spesifik rakam veriyor, dolayısıyla artık benden böyle bir şey beklemenize gerek yok" diye konuştu.

Borcun GSYH'ye oranında rekor 

Bu arada dış borcun GSYH'ye oranı ikinci çeyrek sonunda yüzde 44.8'e ulaştı. Yıllıklandırılmış GSYH üzerinden yapılan hesaplamayla elde edilen yüzde 44.8, 2003 yılındaki yüzde 47.3'ten sonraki en büyük oran.

Dış borcun GSYH'ye oranı 2002 yılında yüzde 56.2 düzeyinde bulunuyordu. 2003'te yüzde 47.3'e gerileyen oran, daha sonra hızlı bir düşüş kaydetti. 2005 yılında yüzde 35.4 görüldü.

2011 yılında yüzde 39.3 olarak gerçekleşen dış borç stokunun GSYH'ye oranı 2012'de yüzde 42.9'da, bu yılın ilk çeyreği sonunda yüzde 43.8'e ve nihayet ikinci çeyrek sonunda yüzde 44.8'e yükseldi.

12-012.jpg

11-016.jpg

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar