Dolar değer kazanıyor, özel sektörün dış borcu da "görünürde"

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Geçen yılsonu itibariyle euro/dolar paritesi 1.22 düzeyinde bulunuyordu. 2015'le birlikte dolar hızla değer kazanmaya başladı ve mart ayı sonuna gelindiğinde parite 1.08'e geriledi. O günlerde dolar ve euronun eşitlenebileceği, hatta doların eurodan daha değerli hale gelebileceği konuşulur olmuştu. Bu tahminler tutmadı, mart sonunda 1.08'e gerileyen parite tekrar yukarı döndü ve nisan ayı 1.10'la geçildi. Bugünlerde de 1.10 dolayında bir parite görüyoruz.

Doların özellikle euroya karşı değer kazanıyor olması, bizi en azından kağıt üstünde bazı yönlerden mutlu ediyor. Çünkü dış borcumuz daha düşük görünüyor. 

Doların euroya karşısında değerlenmesi, özel sektörün toplam dış borcunun yılın ilk dört ayında 8.4 milyar dolar daha düşük görünmesini sağladı. Özel sektörün geçen yılın sonunda 282.3 milyar dolar olan toplam dış borcu, nisan sonunda 280.4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yani dört ayda 1.9 milyar dolarlık bir azalma var. Eğer kur farkının yarattığı 8.4 milyar dolarlık etki olmasaydı, biz özel sektör borcunda gerileme değil, 6.5 milyar dolar civarında bir artış görecektik. Bu durumda da, nisan sonunda 280.4 milyar dolar düzeyinde oluşan özel sektörün toplam dış borcu 287 milyar dolara yaklaşacaktı.

Merkez Bankası verilerine göre kur farkının borcu aşağı çeken etkisi ilk çeyrekte yaşandı. Girişte de belirttiğimiz gibi euro/dolar paritesi ilk çeyrekte 1.22'den 1.08'e indi. Bu hareketin etkisiyle özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa vadeli krediler ilk çeyrekte kur etkisiyle 2.2 milyar dolar daha düşük göründü. Kur farkının, uzun vadeli kredilere olan etkisi ise ilk çeyrekte 6.8 milyar dolara ulaştı. Böylece, özel sektörün yurtdışından sağladığı kısa ve uzun vadeli krediler, ilk çeyrekte kur etkisi sayesinde 9 milyar dolar daha az göründü.

Nisan ayında ise dolar euroya karşı az da olsa değer yitirdi, bunu bir dengelenme olarak nitelemek de mümkün. Mart sonunda 1.08 olan euro/dolar paritesinin nisan sonunda 1.10'a gelmesinin etkisiyle, yurtdışından sağlanan kısa vadeli krediler kur etkisiyle 101 milyon, uzun vadeli krediler 538 milyon dolar daha büyük göründü.

Değerlendirmemizde özellikle "yurtdışından sağlanan krediler" vurgusu yapıyoruz. Özel sektörün kredi borcu, temelde "kısa vadeli ve uzun vadeli" krediler olmak üzere iki başlıkta ele alınıyor. Uzun vadeli krediler, tümüyle yurtdışından sağlanan kredilerden oluşuyor. Kısa vadeli krediler ise "yurtdışından sağlanan krediler" ve "yurtiçinde oluşan yükümlülükler" olmak üzere ikiye ayrılıyor.

Kur farkı, yurtdışından sağlanan kısa vadeli krediler ve tümü yurtdışından sağlanan uzun vadeli krediler için hesaplanıyor. Örneğin nisan ayında 43.6 milyar dolar olan yurtiçinde oluşan kısa vadeli yükümlülükler için kur farkının ne olduğu konusunda bir hesaplama yok. İşte bu yüzden kur farkından söz ederken, hep "yurtdışından sağlanan" kredilere vurgu yapma ihtiyacı duyuyoruz.

Kazanç ve ödeme farklıysa...

Döviz cinsinden borcun, kur artışı yüzünden bir kabusa dönüştüğü bir gerçek. Bu durum daha çok TL'nin değer kaybından kaynaklanıyor. Ancak bir de diğer dövizlerin, özellikle dolar ve eoronun birbirine karşı olan değer değişimi de sıkıntı yaratıyor. Kazancı euro üzerinden olan bir şirketin, dolar cinsinden borcunun bulunması, aynı miktarda euro ile daha az dolar ödeyebilmesi sonucunu doğuruyor. Tersi durumda ise ciddi bir avantaj elde ediliyor.
Ancak, euro/dolar paritesinin nisan sonundan beri çok büyük oynamalar göstermiyor oluşu, kur oynaklığından kaynaklanan zararların daha da artmasını önleyecekmiş gibi görünüyor. 

163 milyar ödenecek

Türkiye'nin gelecek bir yıllık dönemde ödeyeceği borç aydan aya hemen hemen hiç değişiklik göstermiyor ve 165 milyar dolar civarında seyrediyor. Nisan ayı itibariyle, orijinal vadesi daha uzun olanlar da dahil, vadesi bir yıl içinde dolacak borç toplamı 163.5 milyar dolar düzeyinde. Bu tutarın 141.1 milyar dolarını özel sektör, 21.3 milyar dolarını kamu, 1.1 milyar dolarını ise Merkez Bankası ödeyecek.

Özel sektörün 141.1 milyar dolarlık ödemesinin 90.2 milyar dolarını bankalar, 6.8 milyar dolarını bankacılık dışı finansal kuruluşlar, 44.1 milyar dolarını da finansal olmayan kuruluşlar gerçekleştirecek.

ft678o78.png

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar