Dolar değer kaybetmeye devam edecek...
Berna Seher Özdemir / Finansinvest
FED'in parasal gevşemeye yönelik sinyal verdiği son toplantısının ardından ABD'de makro ekonomik verilerin de beklentileri karşılayamaması doların değer kaybetmesinin arkasındaki en önemli neden olarak göze çarpıyor. Her ne kadar FED tarafından kriz döneminde yapılan gevşemeden daha küçük çapta bir tahvil alım programı planlansa da bu durum global olarak doların değerinde azalmaya neden oluyor. Düşük faiz ortamı ve yüksek likiditenin bir süre daha devam edecek olması yatırımcıların emtia, gelişmekte olan ülke para birimleri, hisse senedi gibi riskli varlıklara olan iştahının da canlı kalmasını sağlıyor.
Sorunlu Avrupa ülkelerine yönelik endişelere rağmen EUR/USD paritesinin de yükseliş eğilimini koruduğunu görüyoruz. İrlanda hükümetinin Anglo Irish Bank'e 34 milyar euro kaynak aktarmak zorunda kalabileceği haberlerinin ardından Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İspanya'nın kredi notunu bir kademe indirmesi sonrasında Euro'da sınırlı gevşeme gözlemledik. EUR/USD paritesinin özellikle doların dinamiklerine göre hareket ettiğini söyleyebiliriz.
Küresel piyasalarda doların değer kaybetmesine ek olarak yurtiçine sıcak para girişinin devam ediyor olması da TL'nin güç kazanmasına neden olmakta. Sekiz aylık bir dönemin ardından doların tekrar 1,45 TL seviyelerine gerilemesi bono piyasasında faizlerin düşüş trendini sürdürmesine de destek veriyor. Merkez Bankası'nın geçtiğimiz hafta "çıkış stratejisi" kapsamında attığı adımlara rağmen TL bono faizlerinin aşağı yönlü eğiliminin korunmasında özellikle kurdaki gevşemenin rolü büyük. Merkez Bankası'nın da daha önce belirttiği gibi Ekim ayından itibaren enflasyonun tekrar düşüş eğilimini devam ettirmesi faizlerin düşüş trendini destekleyecektir. Ayrıca global faiz oranlarına göre cazip olan faiz getirisinin neden olduğu yatırımcı ilgisine ilaveten USD/TL kurunda süren ılımlı seyir TL bono faizlerindeki gevşeme trendinin önümüzdeki dönemde de konrunacağına gösterge teşkil ediyor.