Dolar, Avro, çapraz kur…
Son günlerde ABD Dolarının Türk Lirası’na karşı uyku kaçıran yükselişi ve buna benzer bir şekilde Avro karşısında da değer kazanması, birçok ihracatçımızın işe, endişe ile gitmesine neden oluyor. Geçen yıl ocak ayının içerisinde kaleme aldığım ve “Eyvah Çapraz Kurlar Değişiyor” başlıklı yazımı, gündeme tam anlamıyla uyduğu için aynen tekrarlıyorum.
Bugünlerde ihracatçı dostlarımızın, özellikle Avro Bölgesi’ne ihracat yapanların en çok konuştuğu konu, ABD Doları’nın değer kazanması ve Avro ile çapraz kurun rahatsız edici oranlarda değişmesi. Hele bir de ABD Doları ile alım yaparak, Avro ile satış yapmak durumunda kalanlar var ise onların yakınmaları daha da üst perdeden geliyor. Geçtiğimiz günlerde konuşmacı olarak katıldığımız bir seminerde, katılımcı iş insanlarımızdan birisi, müşterilerle anlaşma yapılması esnasında nelere dikkat edilmesi konusunu gündeme getirdiğinde, diğer detayların yanı sıra bu konuyu da anlaşmaya dâhil etmemiz gerektiğini belirtmiştim.
Konuyu, yaşadığımız bir olayla örnekleyerek açıklamaya çalışalım. Bir süre önce, ABD Doları ile alım yaparak, Avro ile satış yapmak durumunda idik. Satış konusu olan ürünün neredeyse tüm girdileri ABD Doları ile satın alınıyordu. Müşterimiz ise Avro ile satın almakta ısrarlı ve kararlı idi. Bağlantıda olduğumuz müşterimizle karşılıklı olarak, bu işi uzun sürelerde yapmak niyeti ve kararlılığında olduğumuz için, her iki taraf için de oluşabilecek çapraz kur ve fiyat değişikliklerine karşı önlem almak ihtiyacı vardı. Nitekim karşılıklı mutabakatımız, her iki tarafı da koruyucu olabildiği için, işimiz yedi veya sekiz yıl kadar sürebildi. Zira hem girdilerimizde oluşabilecek fiyat artışlarından ve azalmalarından, hem de çapraz kurlarda oluşabilecek değişmelerden, anlaşmaya imza koyan tarafları karşılıklı olarak koruyabilmek için oldukça ciddi bir çaba göstermiştik.
İşin özü oldukça basitti. Anlaşmaya özel bir madde ekleyerek, ham madde fiyatlarındaki ve çapraz kurlardaki artış veya eksilişler için, kabul edilebilir sınırlar koyduk. Üretimde kullandığımız her türlü girdinin fiyatı, uluslararası piyasalarda kolayca bulunabildiği için ve bu fiyatlardaki değişmeler sonucunda, bizim (ihracatçının) veya müşterimizin (ithalatçının) talep etmesi halinde, fiyatlarımızı yukarı veya aşağı olabilecek şekilde değiştirme haklarımız olacaktı. Aynı kural, ABD Doları ile Avro arasındaki çapraz kurlarda oluşabilecek değişiklikler için de uygulanabilecekti. Nitekim özellikle çapraz kurlardaki sert değişimler, bizleri fiyat ayarlamaları için masaya oturmaya zorlamıştı. Karşılıklı görüşmeler sonucunda da tarafları tatmin edecek seviyelerde değişiklikler yapılmış ve işimize sağlıklı bir biçimde devam etme olanağı bulunmuştu.
Bu örneği paylaştığımız katılımcı dostlarımızın arasından birisi “Hocam bu uygulama için, şeffaf fiyatlandırma yapmak gerek. Oysaki çoğumuz, bu kur artışlarını cebe atmak konusunda istekli amma oluşacak kazançları müşteri ile paylaşmakta isteksiz oluyoruz” dedi. Doğrudur, bu örneği uygulayabilmek için “Şeffaf Fiyatlandırma” gerekecektir. Ayrıca sözleşmede, karşılıklı hak ve sorumlulukların sınırlarının da net, açık ve kolay anlaşılabilir bir biçimde belirlenmesi de gereklidir.
Kurt dumanlı havayı sever derler de duman dağılınca nelerle karşılaşır bilemez.