Dolar artarken/dolarken dolar borçlusuna bankacılar ne tavsiye ediyor?

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Son günlerde döviz borçlusu işadamlarının ”Ne yapabiliriz” sorusuyla sık sık karşılaşınca, bu soruyu üç bankacı dostuma yönelttim. Verdikleri yanıtları sizlere iletmek istiyorum.

Son günlerde en çok karşılaştığım soru, “Doların yükselişi nerede durur? Dolar borçlusu olarak ne yapmamı tavsiye edersin" sorusu. Bu soruyla sık karşılaşmaya başladığımda bir yandan, "Yükseliş normal değil, ekonomik olmaktan çok ABD ilişkilerinde yaşanan olumsuzluklar gibi politik konular da etkili. O nedenle ben de araştırıyorum, bu kaos ortamı sonrası değerlendirelim” yanıtını veriyorum, diğer taraftan da “Döviz borcu olana ne tavsiye edersiniz" diye bankacı dostlarıma sorular yöneltiyorum.

Onlardan aldığım yanıtlar da önce “Pek tavsiyem olamaz” diye başlıyor. Sonra, bazı değerlendirmeler yapıyorlar. Şimdi üç önemli bankacı dostumdan aldığım yanıtları aktarayım:

- Tavsiyem olamaz. Sonuçları tahmin edecek durumda değilim. Borçlar ağırlıklı olarak dolar, varlıklar TL. 2001’den kötü durumdayız. O dönemde özel sektörün 30 milyar, kamunun 30 milyar dolar borç yükü vardı. Şimdi onun 4-5 katı borç yükü söz konusu. Devletin aklını başına toplaması lazım. Mega projelerden filan söz etmeyi bırakıp, sıkıntı içindeki döviz borçlularını rahatlatacak adımlar atması lazım. Bir yandan ABD ile olan gerginliği azaltırken bir yandan da eski IMF programlarında olduğu gibi önemli döviz girişini sağlayacak girişimlerin yolunu açması lazım.

- Şu anda dövize talep fazla, arz az. Ekonomimizin temel sorunlarının üzerine politik sorunlar da bindi. Dalgalanmanın boyu arttı. Merkez Bankası bir miktar dövizi serbest bıraktı. Ama kullanılabilir döviz rezervine baktığımda, yapabileceklerini sınırlı görüyorum. Cumhurbaşkanlığının ve hükümetin harekete geçmesi gerekir. Ekonomik sorunların üzerine binen politik sorunların çözümü için vakit kaybetmeden harekete geçilmeli. Rahip Brunson sorunu gibi sorunlar en kısa zamanda çözülerek, olumsuz yönde tırmanan ABD ilişkilerindeki olumsuzluk frenlenmeli. Ardından cari açık, enflasyon gibi temel sorunların çözümüne eğilinmeli. Böylece kısa vadede değilse de orta vadede normalleşme sağlanabilir.

- Panik yapmaya gerek yok. Döviz borçlusunun yapabileceği, borcun faizini ödeyip, ana paraya dokunmamak. Zaman kazanmak. Bankalar da faiz borcunun ödenmesi durumunda, döviz borçlularına süre tanıyarak olumlu davranacaktır. Dövizin yarın ne durumda olacağının tahmini zor. Yükselebilir de düşebilir de. Onun için döviz geliri olanlara bankalarla uyumlu bir ödeme planı yapmalarını tavsiye ederim. Döviz borçlusu firmanın 2.5 milyon dolar borcu, zamana yayılan 3 milyon dolar döviz geliri beklentsi varsa, bu konuda bankalarla uyumlu vadede bir ödeme planı yapmaları mümkün olacaktır. O nedenle sakin olmak panik yapmamak gerekir.

Görüldüğü gibi iki bankacı dostum zor dönemden geçtiğimizi belirtip, buna ekonomik sorunların üstüne, politik sorunların binmesinden kaynaklandığını belirtip, normalleşme için devletin yapması gerekenleri söylüyorlar. Üçüncü bankacı dostum ise bu karışık dönemde döviz borçlularına yapmaları gerekenleri öneriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar