Dolar 2.20 TL’yi aşınca düşündüklerim
Doların dün sabah 2.20 TL’in üzerine çıkması ve borsada değer kaybı yaşanmasının nedenine baktığımda, “üçüncü dalga diye nitelenen yeni bir operasyon başlatılmak istendiği ve bunun önlendiği” haberini gördüm. Ayrıca, Muhammet Çetin isimli Ak Parti milletvekilinin “partiye zarar veren, parti içinde fitne yaratan konuşmalar yapıyor” iddiasını içeren şikayetler nedeniyle “kesin ihraç” talebiyle disiplin kuruluna sevk edildiği haberiyle karşılaştım. Yine bazı yeni ses kaseti iddialarına rastladım. 2.20 TL’yi aşan dolar ve düşen borsa bu haberlerle kafamda yerine oturdu.
Bu yükselişi irdelediğim bir işadamı dostum, “Biliyorsun biz 1994 ve 2001’de önemli krizler yaşadık, krize şerbetliyiz. 17 Aralık’tan bu yana yaşadığımız o dönemlere göre, daha kolay aşılabilecek bir boyutta. TL’nin değer kaybı kriz dönemlerindeki gibi değil. Ama siyasal çatışmanın durması sağlanmazsa sorun büyür” diyerek iyimser bir yorum yaptı...
Onun bu değerlendirmesi üzerine 1994 ve 2001 krizlerinde TL’nin dolar karşısındaki kaybıyla, son aydaki kaybına baktım.
1994 krizi döneminde bir ayda dolar 19 bin liradan 38 bin liraya yükselmiş. TL yüzde 100 değer kaybına uğramış. 7 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervi de 3 milyar dolarlara gerilemiş.
2001 krizinde ise dolar/TL karşılığı 668 lira iken bir aylık sürede, yüzde 50.7’lik artışla 1072 liraya yükselmiş. Merkez Bankası rezervi de 28 milyar dolardan 21.5 milyara 6.5 milyar dolar gerilemiş.
17 Aralık’tan bu yana doların TL karşısında değeri 2.03 liradan 2.20 liraya yüzde 8 artış gösterirken, Merkez Bankası’nın rezervleri de 42.8 milyar dolardan 4.7 milyar kayıpla 38.1 milyar dolara gerilemiş.
Dün konuştuğum işadamı dostlarımın kendi durumlarıyla ilgili açıklamaları ve değerlendirmelerini de özet olarak satırbaşlarıyla aktarayım:
• Ben, euro ile iş yapıyorum. Şimdi euro 3 lirayı gördü, ama ben siparişleri alırken kendimi garantiye almak için 2-3 lira üzerinden altı aylık forwerd yapıyordum. Euro 2.65 iken 2.68’den forwerd etmiştim.Şimdi o fiyattan devam ediyorum. Şu anda euro yükseldi fiyat indir talebiyle karşılaşmıyoruz.
• Kendilerini hacetmeyenler yandılar. Aslında gezi olaylarından bu yana Türkiye mercek altında, izleniyor. Siyaset ekonominin önüne geçmiş durumda.
• Ortakların arası bozulduğu için bu olumsuzluğu yaşıyoruz. Bunun bir an evvel durulması ve ekonominin gündemde siyasetin önüne geçmesini bekliyoruz. Ama ne yazık ki, hergün yeni bir istemediğimiz haberlerle karşılaşıyoruz.
• Perakende sektörünün önemli aktörlerinden biri olan dostum, “2014 yılından umutluydum. Ama şimdi 2014’ü kayıp yıl görüyorum. Ne kadar zararla kapatırız diye hesap yapıyorum” diye konuştu.
İş dünyasındaki genel değerlendirme “Henüz bir döviz krizinden uzağız. Ama belirsizliği yüksek bir dönemi yaşıyoruz, önümüzü göremiyoruz. İki tarafın da bu çatışmalı ortamın hem kendilerine hem ülkeye zarar verdiklerini görerek, her gün yeni bir çatşma malzemesini ortaya koymaktan vazgeçmelerini bekliyoruz” şeklinde. Zararın neresinden dönülse fayda olacağına inanıyorlar.