Dokuz aylık fiili aktarım 1,1 trilyon TL

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Sosyal güvenlik sistemi­nin devlete yükü özel­likle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) sağlık gi­derleri ve geçen yılki EYT dü­zenlemesi ile aylık ödemele­rindeki hızlı büyüme yanında, çeşitli sosyal kesimlere yöne­lik devletçe üstlenilmiş öde­meler dolayısıyla giderek ağır­laştı. Aktüerya dengesi giderek bozulan sosyal güvenlik siste­mine merkezi yönetim bütçe­sinden yapılan toplam fiili aktarım, bu yılın ilk dokuz ayında 1 trilyon lirayı aştı.

Hazine ve Maliye Ba­kanlığı’nın “Program Sı­nıflandırması” bazında dokuz aylık bütçe har­camaları içinde sos­yal güvenlik sistemine yapılan transferlerin tu­tarı 819,3 milyar lira olurken, “ekod4” kodlu ekonomik sınıf­landırmaya göre ise görevlen­dirme gideri ve Hazine yardım­ları olarak toplam fiili aktarma, geçen yılın eş dönemine göre yüzde 81,1 artışla 1 trilyon 111,6 milyar liraya ulaştı. Bunun 591,8 milyar liralık bölümünü SGK’ya görevlendirme gideri ödemele­ri, 519,8 milyar lirasını ise genel sisteme yönelik Hazine yardım­ları oluşturdu. Dokuz aydaki Hazine yardımlarının 517,2 mil­yarı SGK’ya, 2,6 milyarı ise Tür­kiye İş Kurumu’na yapıldı.

Ocak-eylül döneminde ta­mamına yakını SGK’ya olmak üzere sosyal güvenlik sistemi­ne bu iki kategoride gerçekle­şen transferler, bu dönemde 1 trilyon 74 milyar lira olarak ger­çekleşen merkezi yönetim büt­çe açığının 37,6 milyar lira üze­rinde gerçekleşti. Başka deyişle sosyal güvenlik transferleri ha­riç bütçe bu dönemde fazla ver­di. Merkezi yönetim bütçesinde eylül sonu itibarıyla son bir yıl­da verilen kümülatif bütçe açığı 1 trilyon 941,9 milyar lira olur­ken, bu dönemde görevlendir­me gideri ve hazine yardımı ola­rak sosyal güvenlik sistemine yapılan toplam aktarma 1 tril­yon 384,7 milyar liraya ulaştı.

15 temel kalemde transfer

Bütçeden sisteme yapılan transferler, büyüklük olarak başlıca 15 temel başlık öne çıkı­yor. Bunların başında; SGK’dan gelir ve aylık alanlar ile hak sa­hiplerine her ay ödenen tutarla­ra göre belirli oranlarda Hazine­ce yapılan “ek ödeme” ve Kuru­mun aylar itibarıyla tahsil ettiği malullük, yaşlılık ve ölüm sigor­taları ile sağlık sigortası primle­rinin dörtte biri oranında yapı­lan “devlet katkısı” geliyor.

Ayrıca ödeme gücü olma­yanların Genel Sağlık Sigorta­sı (GSS) primleri ve yatırım teş­vikleri kapsamında devletin üst­lendiği sigorta primleri olarak aktarılan tutarlar; makam, gö­rev, temsil tazminatları; terör emsal tazminatları, harp malul­lüğü zamları, emekli ikramiyele­ri vb. ödemelerin karşılığı olarak Hazinenin Kuruma yaptığı “fa­turalı ödemeler” ile açık finans­manı da bu kapsamda yer alıyor.

Aylık ödemesi ve sağlığa 456 milyar

Yılın ilk dokuz ayındaki transferler içinde en büyük tu­tarı, Hazine yardımı şeklin­de SGK’ya yapılan aktarımla­rın başında gelen “emeklilikte devlet katkısı” ödemeleri oluş­turmaya devam etti. Söz konu­su transferler geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 94,1 arta­rak 278,1 milyar lira oldu. Aynı dönemde yine Hazine yardımı şeklinde sağlıkta devlet katkı­sı olarak SGK’ya aktarılan tu­tar da yüzde 110,3 artışla 178,2 milyar liraya ulaştı. Dokuz ay­da SGK’ya açık finansmanı için yapılan transfer yüzde 32,5 aza­larak 36,6 milyar, Türkiye İş Kurumu’na aktarma yüzde 117 artışla 2,6 milyar lira olurken, geçen yıl ilk dokuz ayda sadece 80 milyon lira olan SGK’ya Ha­zine yardımı şeklindeki diğer aktarımların 24,3 milyar liraya ulaştığı dikkati çekti.

İşverenin 188 milyarlık primini devlet ödedi

Yatırım teşvikleri kapsamın­da devletin üstlendiği ve “gö­revlendirme gideri” şeklinde bütçeden ödenen sigorta pri­mi işveren payı karşılığı ola­rak SGK’ya yapılan aktarımlar, ocak-eylül döneminde yüzde 228,8’lik bir artışla 188,1 milyar liraya ulaştı.

Görevlendirme gideri kap­samında SGK’ya yapılan di­ğer transferlerden emeklilere bayram ikramiyesi 88,2 milyar, 5454 sayılı Kanun kapsamın­daki “ek ödeme” 77,6 milyar, sosyal güvenliği olmayanlar için yapılan GSS prim ödemele­ri 77 milyar lira oldu.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) diye bilinen düzenleme kapsamında erken yaşta emek­li olan çok sayıdaki kamu çalı­şanı, geçen yıl ilk dokuz ayda 5434 sayılı Kanun kapsamın­daki emekli ikramiyesi ödeme­lerini rekor bir artışla 34,5 mil­yar liraya taşımıştı. Söz konusu ödemeler bu yıl ilk dokuz ay­da da yaklaşık bu düzeyde ger­çekleşti.Ocak-eylül dönemin­de görevlendirme gideri olarak SGK’ya yapılan transferlerden 4/C kapsamındaki vazife ma­lullük ve ölüm aylıkları karşılı­ğı 15,4 milyar, makam, temsil, görev ve kadrosuzluk tazminat­ları karşılığı yaklaşık 10 milyar, Ar-Ge personeli işveren prim teşviği karşılığı 8,3 milyar, şe­hit yakını ve gazilere aylık ve diğer ödemeler 7,7 milyar ve bu kapsamdaki diğer transferlerin toplamı da 87,1 milyar lira oldu.

Bütçe gelirinin dörtte birini yuttu

Dokuz aylık dönemde mer­kezi yönetim bütçesinin “ca­ri transferler” kaleminde yer alan sosyal güvenlik sistemine transferler, bu dönemde tüm alanlara yapılan 2 trilyon 740,3 milyar liralık toplam cari trans­ferin yüzde 40,6’sını, 7 trilyon 158,6 milyar liraya ulaşan top­lam bütçe giderlerinin de yüzde 15,5’ini oluşturdu.

Ocak-eylül döneminde tah­sil edilen toplam 5 trilyon 134,1 milyar liralık vergi gelirinin yüzde 21,7 ile yaklaşık dörtte birini, 6 trilyon 84,6 milyar lira olan toplam merkezi yönetim bütçe gelirinin de yüzde 18,3’le yaklaşık beşte birini sosyal gü­venlik sistemi yuttu.

30 yıllık sürecin sonucu

Dağıtım (pay as you go) modeline göre işleyen sosyal güvenlik sisteminde, Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), Emekli Sandığı ve Bağ-Kur’un tek çatı altında toplanması ile oluşan SGK, aktif çalışanlardan aldığı primlerle, emeklilere aylık ödüyor, aktif sigortalılar ve emekliler ile bağımlılarının sağlık giderlerini karşılıyor. Ancak yaşlanan nüfus ve emekli sayısındaki hızlı artışa karşılık, doğum oranın düşmesi, genç nüfus ve istihdamda artışın düşük kalması, sistemde çalışan/emekli dengesinin bozulmasına yol açıyor.

Uluslararası standartta genel olarak 4 çalışana 1 emekli düşmesi ideal denge kabul edilirken, bu oran Türkiye’de neredeyse 1 çalışana 1 emekli düzeyine doğru iniyor. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren büyümeye başlayan finansman açıkları üzerine 1999 yılında getirilen emeklilikte yaş sınırına rağmen, aktüeryal dengede bozulma 2000’li yıllarda katlanarak devam etti. Sistemin açıkları, bireyin sosyal güvenliğini sağlama görevinin devlete verilmesi dolayısıyla merkezi yönetim bütçesinden yapılan transferlerle karşılanıyor. SGK’nin kendi açıkları yanında, bazı sosyal sosyal kesimlere yönelik devletçe üstlenilen çok sayıdaki ödemeler için de sisteme kamu kaynaklarından yüklü tutarlarda aktarımlar yapılıyor.

Son yıllarda çığ gibi büyüyen bu transferler, gelinen aşamada bütçe dengelerini sarsıyor. En son EYT düzenlemesi ile daha da artan emekli-çalışan dengesindeki bozulma nedeniyle sosyal güvenlik sistemi transferlerinin ulaştığı yüksek düzey, kamu finansman dengesi ve makro ekonomik dengelerde bozulmalara yol açıyor. Bütçe açığı ve kamu borçlanma gereğini artıran önemli bir etken olarak sosyal güvenlik sisteminin finansman ihtiyacının sürekli büyümesi, sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşılmasını engelleyerek işsizliği de artıran bir sarmala yol açıyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar