Doha o kadar kritik değil

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

Piyasaların bir kez daha hafta sonunda Doha’da OPEC ve OPEC üyesi olmayan ülkeler arasında yapılacak toplantıya odaklandığını görüyoruz. Üretim dondurma kararının alınıp alınmayacağı en önemli nokta olarak öne çıkıyor. Petrol fiyatları açısından kısa vadeli en olumlu gelişme İran’ın da içinde bulunacağı bir üretimi dondurma kararı. 

Yıllarca ambargo altında kaldıktan sonra üretimi ciddi anlamda gerilemiş olan İran’ın böyle bir kararın altına imza atması için oyun teorisinin daha basit söylersek matematiğin iyi çalışması gerekiyor. Yani İran daha fazla üreterek ve fakat daha düşük fiyatlardan satarak mı karını maksimize edebilir yoksa daha az üreterek ve fakat daha yüksek fiyatlardan satarak mı? Her iki strateji de özellikle fiyatlar açısından varsayımlara dayandığından cevaplaması zor bir durum. Fiyatları pozitif etkileyecek ikinci senaryo İran dışı bir anlaşma olacaktır. En kötü senaryo ise elbette ülkelerin tam bir anlaşmazlık içinde toplantıyı terk etmesi olacak. Elbette anlaşma olsa bile dikkat edilmesi gereken başka detaylar da var. Üretim hangi seviyede dondurulacak. İlk günlerde ocak ayı ortalamasında dondurulması söz konusu olmasına rağmen,ki bu yılın en yüksek seviyesi, daha sonraki zamanda Kuveyt şubat üretiminde dondurulabileceğini söyledi. bu İran’a biraz daha yüksek üretim yapma fırsatı verecek bir durum olabilir. Cevaplanması gereken diğer bir kritik soru kimin denetim yapacağı. Gerçek anlamda bir denetim yapılamayacağını biliyoruz ancak Katarın “gözlemci” olarak anlaşmayı takip etmesi söz konusu olabilir.

Ve tabii cevap bulunması gereken bir diğer soru da hangi üretim açıklamasının baz alınacağı. Uluslarası Enerji Ajansı mı? Ülkelerin kendi açıklamaları mı? JODI mi vs vs? Ana karar ve tüm bu detaylar kısa vadeli olarak fiyatın yönünü belirleyecektir. Ancak ben Doha’da üretimi dondurma kararı gelmese bile fiyatlarda büyük bir düşüş beklemiyorum. Üretimi ile fiyatları gerçek anlamda baskılayabilecek 4 ülke bulunuyor. Bunlar S. Arabistan,Rusya, İran ve Irak. Çarşamba günü açıklanan ABD verisinde üretimin 17 ay sonra günlük 9 milyon varilin altına kaydığını gördük. Zirve üretim yaklaşık 9.5 milyon varil civarında gerçekleşmişti. Stoklar ise 1929 yılından bu yana en yüksek seviyesinde bulunuyor. Ancak bu yıl içinde azalması söz konusu olacaktır. Yakında sektörde iflas haberleri kaçınılmaz bir şekilde duyulacak. S. Arabistan ise teoride 12.5 milyon varil civarında bir üretim potansiyeline sahip. Ancak tüm sahaların aynı anda üretimde bulunması hiçbir zaman söz konusu olmadığından şu andaki üretim miktarı olan 10.2 milyon varil pratik zirvesine çok yakın. Bu üretimi yakalaması son yıllarda kuyu sayısında ciddi artışla gerçekleşti. Daha fazla üretmesi veya sabit tutması giderek daha yüksek yatırım gerektirecektir. 

Ancak şu anda ülkenin ekonomik yapısı buna çok uygun değil. Rusya ise SSCB döneminden sonra en yüksek üretimini gerçekleştiriyor. Kısacası petrol üzerindeki arz baskısının önümüzdeki aylarda gerilemesini bekliyorum. Bu daha yüksek fiyatlar demektir. Ancak bence asıl soru işareti talebin cari seviyelerini koruyup koruyamayacağı. Gerek büyümesi olgunlaşan ABD gerekse aşırı likidite ile ayakta duran Çin net bir yavaşlamaya girerse bu kez fiyatlar talep bazlı gerilemeye başlayacaktır. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019