Doğuştan dijital aracı kurumlar
Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, sermaye piyasalarımızdaki bakiyeli yatırımcı sayısı 8.23 milyon seviyesine geldi. Bu sayı içindeki en önemli payı 5.2 milyon ile hisse senedi yatırımcıları oluşturuyor.
Bir sene öncesine göre yüzde 100’lük bir artış söz konusu. Bu artış içinde 20-35 yaş arası yatırımcıların payı ise yaklaşık 1.5 milyon. Özetle sermaye piyasalarımız yatırımcı profili açısından gençleşerek genişliyor. Bu genişlemede çok sayıda etken yer alıyor.
Dijital finans ekseninden baktığımda, “doğuştan” dijital aracı kurumların, yeni müşteri deneyimi iştahının bu gençleşme ve genişlemede etkisinin büyük olduğunu görüyorum.
Peki bu kurumlar nasıl farklılaşıyor? Sektördeki kurumların hepsi de uzun yıllardır sektörün gelişimine katkı sağladılar ve dijitalleşme adına çok kıymetli adımlar attılar. Bununla birlikte Mart 2021’de Midas Menkul Değerler A.Ş.’nin SPK Lisansını almasıyla birlikte dijitalleşmeye bakış değişti.
Arkasında bir banka veya herhangi bir finans kurumu olmadan yola çıkan Midas tamamen müşteri deneyimine odaklanarak önemli bir değişim rüzgârı başlattı. İlk önemli hamle yurtdışı piyasalara erişimde, sektörde mevcut olan koşullara ve deneyime göre çok daha verimli bir çözüm sunmak oldu. Bu çok hızlı bir şekilde yatırımcı tarafında karşılık buldu. Ardından BIST işlemlerinde benzer bir yaklaşımı ortaya koyarak bu rüzgârı devam ettirdi.
Bunları yaparken iyi bir teknoloji ekibi oluşturarak aracı kurumların dünyasında yer alan çok sayıda el ile yapılan unsuru da dijitalleştirdi. Müşteriye ulaşmak için klasik aracı kurum yaklaşımından farklı olarak, şubeler açmadı ve satış ekipleri kurmadı.Dijital pazarlama dünyasının tüm dinamiklerinden faydalandı ve özellikle gençlerle çok iyi bir bağ kurdu. Bu ilk dalganın etkisiyle diğer aracı kurumlarda da dijitalleşmeye ayrılan bütçeler arttı.
Bu gelişmelere bir de regülasyonun devrim niteliğindeki uzaktan kimlik tespiti ve elektronik ortamda sözleşme ilişkisinin kurulması ile ilgili adımı eklenince sektördeki dinamizm arttı. Banka aracı kurumlarının hızlı müşteri edinimi konusundaki rekabet avantajına, diğer kurumlar da bu teknoloji sayesinde karşılık verme imkanına eriştiler.
Bunlar olurken, hali hazırda belirli bir kitleye erişmiş olan farklı grupların da sermaye piyasalarına dahil olmaya başladıklarını gördük. Bunların en önemli iki örneği BTCTürk ve Colendi. BTCTürk bir süredir üzerinde yoğun emek verdiği sermaye piyasaları hizmetini, BTCTürk Hisse açılımıyla duyurdu ve Eliptik Menkul Değerler A.Ş.’yi dijital aracı kurum olarak konumlandırdı.
Diğer yanda ise Paycell ve MoneyPay gibi önemli iş ortaklıkları bulunan Colendi Menkul Değerler A.Ş. bu konuda çalışmalarını hızlandırdı. Her biri hali hazırda etkileşimde olduğu milyonlarca kullanıcının sermaye piyasalarına erişimi konusunda kendilerine has yeni alanlar oluşturuyorlar. Örneğin BTCTürk Hisse uygulaması, BIST işlemlerinde T+0 takas özelliği ile geldi.
Uzaktan müşteri edinimi konusunda mevcut teknolojileri layıkıyla kullanarak bana iyi bir müşteri deneyimi yaşattı. Benzer şekilde Colendi’de de PayCell uygulaması içinden hızlı bir şekilde hesabımı açarak yurtdışı piyasalara erişim sağlayabildim. Şu anda bizzat iş süreçlerine katkı sağladığım üç büyük grup daha, ellerindeki büyük kitleleri sermaye piyasalarına entegre etmek için dijital aracı kurum çalışmalarını devam ettiriyor.
Bu kitlelerin büyük bölümünün henüz sermaye piyasası içinde yer almadığını düşünürsek yazının başında verdiğim sayıların 2024 yılında çok daha hızlı büyüyeceğini söyleyebilirim. Her yeni kurum yeni deneyim alanları geliştirecek. Mevcutlar kendilerini güçlendirmek adına yeni finansal enstrümanları ve yapay zekayı dahil edecekler. Günün sonunda müşteri deneyiminin kazananı ise bizler olacağız. Güzel bir gelecek için…