Doğum borçlanması'nda gizli mağduriyet var
Geçen hafta İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, doğum borçlanması yapan isteğe bağlı sigortalı annelerin bilinmeyen bir mağduriyetini basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. Gerçekten de gözden kaçan bu mağduriyetin olumsuz etkisini önümüzdeki günlerde daha fazla göreceğiz.
Sosyal Güvenlik Kurumu, isteğe bağlı sigorta primi ödeyen SSK'lılara 2008 Ekim ayında yürürlüğe giren sosyal güvenlik reformu ile büyük bir mağduriyet yaşatmış ve isteğe bağlı sigortaya ödenen primlerin Bağ-Kur kapsamında sayılması uygulaması getirilmişti.
Son düzenlemeyle SSK'lı annelere 2 çocuğa kadar toplam 4 yıl borçlanma hakkı tanınmasına rağmen, SGK getirdiği kısıtlamalarla çok sayıda annenin doğum borçlanması yapmasına engel olmuştur. Şimdi SGK, isteğe bağlı prim ödeyen sigortalıların doğum borçlanması konusunda yeni bir mağduriyet yaşatıyor.
İsteğe bağlı sigortalı iken yapılan doğum borçlanması, SGK tarafından Bağ-Kur kapsamında kabul edilmektedir. Bu durumda da isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek eksik günlerini tamamlarken doğum borçlanmasına başvuran annelerin emeklilik şartlarının Bağ-Kur'a göre hesaplanma tehlikesi ortaya çıkmakta, "prim ödeyerek erken emekli olma düşüncesindeki" çok sayıdaki annenin emeklilik tarihi otomatik olarak ileri bir tarihe atılabilmektedir.
İsteğe bağlı sigorta primi öderken doğum borçlanması yapmaları halinde son 7 yıla denk gelen doğumlar Bağ-Kur'da geçmiş sayılacağından, bu durumdaki annelerin iyi bir emeklilik planlaması yapması gerekiyor.
Ancak, birçok konuda hatalı uygulamasıyla sigortalıları mahkeme kapılarına düşüren ve neredeyse tüm davaları kaybeden SGK'nın burada da geri adım atmasını bekliyoruz.
Geri adım atmak, hatadan dönmek ve ders çıkarmak en büyük erdemdir. Doğum borçlanmasında bu şekilde mağdur edilecek annelerin açacağı binlerce davanın tamamını kaybetmesi muhtemel olan SGK, Yargıtay kararlarını da dikkate alarak uygulamasını değiştirmelidir. Yargıtay'ın bu konuda verilmiş ve borçlanmaları fiili çalışma süresinden saymayan birçok kararı var.
Kaldı ki, doğum borçlanmasında tezatlar da var. SGK'nın 2008/111 sayılı genelgesinin 15. sayfasında başvuru tarihinde 4/b sigortalısı olan sigortalı kadının yaptığı borçlanmalar 4/a (SSK) kapsamında değerlendirilmiştir.
Ancak 2010/106 sayılı genelgenin 5. sayfasında ise başvuru tarihinde 4/b sigortalısı olan sigortalı kadının yaptığı borçlanmalar 4/a (SSK) kapsamında değerlendirileceği belirtilmiştir.
Emeklilik hesabında son 3.5 yılın dikkate alınması durumunda, bu gün isteğe bağlı ödeyen birçok kişinin emeklilik durumu tehlikeye girmiş olacak. 2010/106 sayılı genelge çıkana kadar doğum borçlanmasıyla kazanılan süreler 2008/111 sayılı genelge esas alınarak SSK'lı hizmet olarak değerlendirildi ve emekli aylığı bağlandı. Şimdi bağlanan bu aylıkların bir kısmı tehlikeye girdi. Bizden uyarması, anneler emeklilik planlamanızı iyi yapın, sonra mağdur olmayın.
"Ok gibi doğru olsam, yabana atarlar beni,
Yay gibi eğri olsam; elde tutarlar beni,
Doğruda aç görmedim; eğride tok,
Eğri yay elde kalır; menzil alır doğru ok..." diyor Mevlana.
Yahya Arıkan'ın basın açıklaması bir tek anneyi bile mağdur olmaktan kurtarsa, kendisine şükran duymamız gerekir.