Doğudan batıya ana hat için geç kalındı
Elektrikler neden kesildi ve bu kesintilerin arkası neden alınamıyor? Aslında Türkiye’nin mevcut elektrik üretim kapasitesi ihtiyacı fazlasıyla karşılayacak düzeyde. Buna rağmen şebekeye yeterli elektrik verilemeyebiliyor. Dikkat, yeterli elektrik “üretilemeyebiliyor” demiyoruz, “verilemeyebiliyor” diyoruz. Çünkü ihtiyacınızı karşılayacak kadar elektrik üretseniz bile bunu tüketiciye ulaştıramayabiliyorsunuz. Bunun nedeni ise şebekenin dengeli bir coğrafi dağılıma sahip olmayışı. Ya da iletim şebekesinin, santrallerin coğrafi dağılımındaki bu dengesizliği telafi edebilecek bir yapıda kurgulanmayışı. Türkiye’nin doğusunda, o bölgelerde tüketilemeyecek kadar çok elektrik üretilirken, batıda durum tam tersi. Yani batı illerinde ihtiyacı karşılayabilecek kadar üretim yok. Hatta tüketim özellikle de kuzeybatıda yoğunlaşıyor. Yani İstanbul, İzmit, Bursa’yı da kapsayan Marmara Bölgesi’nde. İşte bu şebeke dengesizliği ve daha da ötesi şebeke yetersizliği yüzünden, tüketim noktasına ulaştıramayacağınız elektriği üretmenizin kaynak israfından başka bir sonucu olmaz. Yani, ancak şebekenin kaldırabileceği kadar elektrik üretebiliyorsunuz. Bir diğer elektrik üretememe nedeni ise kaynak yetersizliği. Elektriği rüzgar, güneş, su, doğalgaz ve kömür gibi kaynaklardan üretiyoruz. Burada doğalgazın kritik bir rolü var. Onu sadece elektrik üretiminde değil, ısınmada ve sanayide de kullanıyoruz. Son günlerde aşırı soğukların etkisiyle evlerde gaz tüketimi artınca kimi elektrik santrallerinin gazı kısılıyor. Bu yüzden de olağan şartlar altında elektrik üretiminde en az yüzde 30 payı bulunan doğalgaz santralleri yeterince çalışamaz hale geliyor. Bu da elektriğin istenilen miktarda ve istenilen coğrafi dengeyi de tutturabilecek şekilde üretilip tüketiciye ulaştırılmasını imkansız hale getiriyor.
Sonuç itibariyle, şebeke yetersizliği/ dengesizliğiyle üretim kısıtları kentlere, kasabalara gelen elektriği azaltıyor. Dağıtıcılar da tüketicilere elde ne varsa ancak onu ulaştırabiliyor, mecburen kısıntıya gidiyor. Dağıtıcılara elektriği istikrarlı şekilde ulaştıracak olan ise devlet, yani TEİAŞ. Bunun yolu iklim şartlarından kolayca etkilenmeyecek dayanıklılıkta ve modern sistemlerle daha iyi yönetilebilecek bir iletim şebekesine sahip olmaktan geçiyor. Şebekedeki mevcut altyapı kötü diyemeyiz. Ama yetersiz ve coğrafi dağılımı iyi ayarlanamamış durumda. Bolca HES’in yer aldığı Kuzey Doğu Anadolu’dan batıya elektrik taşıyacak bir ana iletim hattının kurulmakta olduğunu ancak geç kalındığnı, aynı şekilde Çanakkale Boğazı’nın altından ikinci bir hat geçirilme çalışmalarının devam ettiğini ve bunda da geç kalındığını söylememizde yarar var.