Doğu'ya ihracat... Habur'un önemi...

Habur yine yoğun.

Günde bin 700, bin 800 hatta bin 900 araç geçiyor…

Bir o kadar da dönüyor…

Çok iyi rakamlar, ama ihtiyacı/talebi karşılamıyor…

Habur'da bulunan işadamı arkadaşımız anlattı dün:

"Habur'da 34 peron var, şu anda 12'si çalışıyor."

"5-6 peronun daha devreye sokulması gerekiyor."

Yani Habur'da kapasitenin 3 bine çıkarılması kâbusun bitmesi anlamına geliyor.

Avrupa'dan, Uzakdoğu'dan Suriye limanlarına gelen gemilerdeki yükün iç bölgelere naklinde de bizim yol ve bizim kapı tercih ediliyor.

Bu, Habur'un yükünü daha da artıyor.

Ürünlerini Yemen, Dubai, Ürdün, Kuveyt, Arabistan, Musul ya da Bağdat'a göndermek isteyenler ya Habur'u kullanıp Kuzey Irak'tan geçecek yada Nusaybin kapısını kullanıp Suriye'ye girecek ve Suriye-Irak sınırındaki Rabia kapısından geçerek, güvenlik sıkıntısı olan 50 km'lik yolu aşıp direkt Musul'a inecek.

Navlun maliyeti, ihracatçımıza rekabet avantajı sağlayan en önemli kalem.

Habur ve Nusaybin kapılarındaki 'düşük kapasite' sıkıntısı, uzun kuyrukların oluşmasına, bekleme süresinin 20-30 güne kadar çıkmasına neden oluyor.

Bekleme süresinin uzaması ise navlun maliyetini artırıyor.

Bağdat ve Musul'a Suriye üzerinden geçme fırsatı sağlayan ve aradaki mesafeyi Habur'a oranla yarı yarıya kısaltan Nusaybin Kapısı'nda da kapatılması/açılması haricinde düşük kapasite sorunu yaşanmaya devam ediyor.

Bu kapının ayrıca cumartesi-pazar günleri çalışmaması, sıkıntıyı daha da artırıyor.

Nusaybin Kapısı'nın genişletilmesi ve kapasitesinin artırılması için TOBB'un çalışmasını tamamladığı da biliniyor.

Iraklı yetkililerle görüşmeler devam ediyor.

Irak'ta Türkiye'nin, "Yemen, Dubai, Ürdün, Kuveyt, Arabistan gibi ülkelere yapılan transit ticareti Irak üzerinden yapalım" önerisi konuşuluyor.

Türkiye, konvoyların geçiş güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra geçiş ücretlerinin de indirilmesini istiyor.

Irak tarafının, "Türkiye üzerinden Irak'a transit akaryakıt ticaretine izin verilmesi şartıyla, üçüncü ülkelere transit ticaretine avantaj sağlarız" şeklinde şart koştuğu kulislerde dillendiriliyor.

İki ülke makamları arasında müzakereler sürüyor…

İhracatçımız ise beynini kemiren, "Neden Habur 1/3 kapasite ile çalışıyor?" sorusuna cevap arayarak, zaman öldürüyor!