Doğu Akdeniz Havzası'nın fırsatları
Doğu felsefesinin altın kurallarından birinde de, "Düşmanınızı öğretmen yapın!" denir.
Kural, kin ve öfkenizi yüreğinize yük, zihninize gölge etmeden, kaba güce başvurmadan, daha etkin çalışarak, daha başarılı sonuçlar yaratarak size karşı olanları da dengeye getirmenin sağlıklı ve uzun soluklu bir yolu olduğunu insanlığa anımsatır.
Bizim gelişmemizi, zenginliğimizi artırmamızı, insanlarımızın refahını yükseltmemizi istemeyenler, " Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz!" diyorsa, onlara kızma yerine, öylesine bir gayretle çalışıp, öylesine aklımızı kullanarak,21'inci yüzyılın önümüze serdiği 1000 yıllık fırsatı değerlendirmeliyiz ki, düşmanlarımız bile bize saygı duyar hale gelsin.
Diyoruz ki "Doğu Akdeniz Havzası'nın yakaladığı 1000 yıllık fırsatı kaçırmama iradesi, bu iradenin üreteceği ortak yarlarımızı hızla projelendirip hayata taşımanın tam zamanıdır."
Osmanlı devletinin "Tipik Sanayi Devriminden yararlanmayan ülke" olduğu konusunda bir ortak görüş var. Bugün, Osmanlı İmparatorluğu'nun 18'inci ve 19'uncu yüzyılda içinde bulunduğu koşullardan çok farklı yerdeyiz. Bugün İçinde bulunulan farklı konumu sadece Doğu Akdeniz Havzası bağlamında telgraf usulü başlıklarla paylaşırsak, neden 1000 yıllık fırsatı değerlendirmemiz gerektiğini anlatmış oluruz:
1. Kent-odaklı nokta bakış terk edilerek "havza bakışı" hızlı bir biçimde yaygınlaşıyor ve derinleşiyor.
2. Kentlerin resmi kurum yetkilileri ve sivil toplum örgütleri yöneticileri birbiri ile çekişen kasaba kültürünün tuzağına düşmeden; çağımız kent uygarlığının gerektirdiği "ortak akıl" yaratma bilincini yükseltiyor; demokratik sabra dayalı paylaşma anlayışı yaygınlaşıyor.
3. Kent kanaat önderleri ve mensup oldukları örgütler arasında "diyalog" gelişiyor; diyalog verimini artırıcı ön-hazırlıklar, tutarlı gündemlere dayalı tartışmalar, alınan kararların yazılı hale getirilmesi ve izlenmesinin önemi kavranıyor.
4. Kentin ortak değerlerini, ortak iradeye dönüştürmek için soyut tartışmaların verimsiz bir alana kaymaması için "proje-odaklı somut tartışmalar" aşamasına geçiliyor.
5. Çalışmalarda havza, ülke ve dünya eklemlenmeleri dikkate alınıyor; küçük bir köy haline gelen dünyamızın küresel karşılıklı-bağımlıklarını analiz eden kararlar üretilmeye çalışılıyor.
6. Doğu Akdeniz Havzası'nın fiziksel altyapılarının yoğunlaştığı alanlar olan Organize Sanayi Bölgeleri, iş çevresindeki değişmeler dikkate alınarak günün şartlarına uygun hale getirmek için yeniden yapılandırma çalışmaları yoğunluk kazanıyor.
7. Mersin ve İskenderun limanlarının ve iskelelerin Doğu Akdeniz Havzası'nda verimliliği artıracak ve rekabet gücü yaratacak bir yapıda, işlevde ve kültürde olması için "yeniden ele alınması" çağrıları giderek güç kazanıyor.
8. Adana, Mersin ve Tarsus gibi yerleşim alanlarına hizmet üretecek ortak havayolu olanakları gelişiyor. Doğu Akdeniz Havzası otoyolu ile Marmara Bölgesi'nden daha ileri noktada bulunuyor.
9. Doğu Akdeniz Havzası'nın kendi iç bütünlüğü, diğer bölgelerle olan eklemlenmesi açısından önem taşıyan "hızlı tren projesine" sahip çıkılıyor.
10. Doğu Akdeniz Havzası'nda İstanbul-Kocaeli hattında yaşanan sorunların yaşanmaması, düzensiz bir gelişme olmaması için bütünlüğü olan bir "Ana Yerleşim Planı"na sahip olması çağrısı, yöredeki bütün kanaat önderleri arasında destek buluyor.
11. Ülkemizin komşu ülkelerde sorunsuz ilişkiler kurması, ticaret gelişmesi, bu gelişmenin Doğu Akdeniz Havzası için yarattığı fırsatlar üzerinde bir ortak iradenın hızla oluştuğu gözleniyor.
12. Ülkemizin Batı bölgelerinde kentleşme olgusunun yerli yerine oturması, Doğu Akdeniz Havzası'nda kırsal göçün bir süre daha süreceği; bu oluşumun düzenli kentleşme ve genç nüfus dinamiğini dengeleyen bir anlayışla "gelişmeye katkısının" en yüksek düzeye çıkarılması tartışma gündeminde canlılığını koruyor; iyi yönetilmesi halinde yaratacağı avantajı açıkça gözlemleyebiliriz.
13. Herkes yapıların oluşturulmasının daha kolay, içine hayat katılmasının ise daha dikkat isteyen iş olduğunun da farkında. Sadece ekonomik büyüme değil, yaşam kalitesini artıran,yaşam biçimi ve yaşam tarzlarını zenginleştiren önlemlerin alınmasının ne denli önemli olduğu da gündem dışına düşmüyor.
14. Çukorova 'da tarım teknolojilerinde gelişmeler ve sağlanan verimin yarattığı birikim ile Doğu Akdeniz Havzası'nın bağlantı içinde olduğu bölgelerde büyük ölçekli arazilerin varlığı, "örgütlü tarım ve hayvancılık" alanında değerlendirilmesi gereken fırsat alanı oluşturuyor.
15. Boru hatlarının havzada toplanması, havzanın demir-çelik üretim merkezi olmasının ileriye ve geriye bağlantılarının dikkate alınarak yatırımların yönlendirilmesi ve havza endüstrileşmesinde doğru bir yönlendirilme yapılması gereği yüksek sesle dile getiriliyor.
16. Yaşanan büyük ekonomik kriz sonrasında dünya üretimindeki yeni iş bölümü dikkate alınarak, ileri-teknolojiye geçme ve yüksek katma değerli ürünle yönelinmesi kadar, klasik üretim alanlarında 'rekabet edebilir alanlar" keşfedip, o alanlara odaklanmanın gereği üzerinde duruluyor.
17. Tekstil ve hazır giyimde Doğu Akdeniz Havzasında bir üst basamağa tırmanış, makine-yedek parça üretiminde yeni konumlanma, turizm alanında çeşitlenme vb. gelişmelerde havzanın yerini alması, dünya genelinde yaşlı nüfus ihtiyaçlarına yönelik bölge potansiyellerinin değerlendirilmesi, mobilya sektöründeki fırsatların yakalanması, enerji alanındaki gelişmelerden en üst düzeyde yararlanılması, lojistik konusunun ciddiyetle irdelenmesi vb. alanlardaki fırsatlar da tartışma gündemindeki yerini koruyor.
18. Havzadaki toplantılara katılanların, fiziki sermaye kaynaklarının, insan kaynağının ve teknolojinin etkin kullanılmasını;bu nedenle yatırım yaparken ve mevcut işlerde net bilginin, etkin koordinasyonun ve belli alanlara odaklanmanın gereğini kavrayışını çok önemli bir fırsat olarak değerlendirmek gerekiyor.
19. Dışarıdan gözlem yapan bizler; Einstein'in altını çizdiği, " önyargıları kırmak atomu parçalamaktan zordur" gözlemini dikkate alarak; Doğu Akdeniz Havzası kanaat önderlerinin geçmişi sorgulama, zihni planda kendini değiştirme, havza birikimlerini gözden ırak tutmama, havzada mevcut altyapıları tam kapasite kullanma, altyapı eksikliklerini hızla tamamlatma anlayışındaki yükselişi önemli fırsatlar olarak değerlendiriyoruz.
Sanayi Devrimi gelişirken toplumumuzun koşulları çok olumsuzdu… Şimdi, yağın, unun, şekerin bulunduğu bir fırsatlar ortamındayız… Zenginlik helvasının yapılması için ciddi ustalara ihtiyaç var… O ustalar da gökten gelmeyecek, bizim aramızdan çıkacak… Girişimci enerjisi yüksek insanımız da var. Hukuka saygı, kanuniyet, sözleşme ile iş yapma, öngörme ve önlem alma disiplini vb. eksiklerimizi hızla tamamlayarak, 1000 yılın fırsatını zenginliğe, refaha, onura, saygınlığa taşımalıyız…