Doğru yönde hızlı gitmek gerek

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

Ülkemiz yanlış yönde hızlı giden şir­ketler ile dolu. Üstelik hızlı gittik­leri için, çeşitli kuruluşlardan ödül da­hi alıyorlar. Örneğin, en iyi işveren ola­rak ödüllendirilen şirketlerin ‘turnover’ oranlarına bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. Dünyada öyle bir paradig­ma değişimi var ki birkaç sene içinde bu ödülleri bu şirketler nasıl almış diye şa­şıracağız.

Bu şirketleri yöneten, liderlik eden in­sanlar son derece iyi eğitim almış, tec­rübeli, karizmatik insanlar. Sorun orada değil. Sorun, bu kaliteli insanların dün­yadaki değişimi algılamayıp, konuya ‘ye­ni kuşaklar’ veya ‘yeni teknolojiler’ ola­rak bakmaları ve paradigmayı anlama­dıkları için de atmaları gereken stratejik adımlarda geç kalmaları.

Sorun değişimi okuyamamak ve aksiyon alamamak

Dünya değişirken, Türkiye bu değişi­mi doğru okuyabiliyor mu? Bana göre sa­dece iş dünyası değil, siyaset de bu tablo­yu doğru okuyamıyor. Bu nedenle, makro politikalar da bu değişimi yeterince yan­sıtmıyor. Makro politika irrasyonel olun­ca, mikro taraf iyice bozuluyor. Dağılıyor. Bakınız tekstil sektörü.

Yakın bir gelecekte, şirketlerimiz jeo­politik çekişmeler, ticaret savaşları ile iç siyasi çekişmelerin tam ortasında kalma riski ile karşı karşıya. Hakim inanç, bu durumun geçici olduğu ve yeniden eski güzel günlere, iyi konjonktüre dönülece­ği yönünde. Kötü haber, dönemeyeceğiz. Küreselleşme, küresel sermayenin rahat ve huzurlu günleri, güçlü likidite koşul­ları sekteye uğrayacak. En azından bir­kaç sene.

İç pazara yaslanalım desek, o duvar da aşırı sağlam değil. İç siyasi çekişmeler ile dolu bir dönem bizi bekliyor gözükü­yor. Yapısal reformlardan uzak kaldıkça, dışarıdan sermaye girişleri de sınırlı ola­bilir. Genç ve tüketmeyi seven bir pazar var ama bu pazar bizi nereye kadar taşır?

Diğer bir konu, ticaret savaşları kay­naklı arz fazlasının ABD ve AB pazarla­rından gelişmekte olan ülke pazarlarına yönelmesi. Bu durum, mevcut kur poli­tikası ile içeride pek çok sektörde, pek çok şirketi zora sokacaktır. Ölçek sorunu olan şirketlerimiz bu rekabet ile nasıl ba­şa çıkacak?

Özetle, bu dönemde doğru yönde ve hızlı gitmek gerekiyor. Bunu ancak doğ­ru stratejik yönetim anlayışı ile sağlarsı­nız. Beş çalışanı olan küçük bir şirketten, beş bin çalışanı olan büyük ölçekli işlet­meye kadar tüm şirketlerin, bu tabloyu doğru okuyup, kendileri için söz konu­su olan risk ve fırsatları iyi analiz etme­leri, bu yönde stratejik adımlar atmala­rı gerek. Konjonktüre yaslanıp büyüme dönemi bitti. Dönem inovasyona dayalı strateji, doğru yatırım, doğru iş birlikleri ve güçlü nakit üretme dönemi.

Çok yakın bir dönemde tüm dünyada M&A yani birleşme ve satın alımlar dö­nemi başlayacak. Küçük, ölçeksiz yapıla­rın ayakta kalma şansı yok. Bu ülkemiz­de daha dramatik bir hal alacak. Bugün tarımdan enerjiye, sanayinden hizmet sektörüne kadar ya ölçeğiniz olacak ya da inovasyon ile farklılaşacaksınız. Aksi takdirde büyük balıklar sizi yutacak. Ül­kemizde şirketlere kendilerini bu M&A dalgasına hazırlamaları, rakipleri ile di­yaloğu açık tutmaları ve güçlü nakit po­zisyonda kalmalarını tavsiye ederim.

Operasyondan çıkın, stratejiye odaklanın

Sürekli yazıyorum, ne olur şu strate­ji meselesini öğrenin, buna kafa yorun. Yönetim kurullarını devreye alın, güç­lendirin, aktif çalıştırın. İnovasyonu ve ESG’yi merkeze alan stratejiler üretin. Doğru yönde, doğru hızda büyüyün. Sü­reçleri ve organizasyonu patrona de­ğil stratejiye göre yapılandırın. Her şeyi bilen güçlü insanlara değil, güçlü yöne­tim sistemlerine ve veriye dayalı çalışın. İşinizi tarafsız bir check up tan geçirin. Bu paradigma değişimine ne kadar ha­zırsınız, güçlü ve zayıf yanlarınız neler, fırsat ve riskleriniz neler, bunları iyi analiz edin.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Business potpori 18 Mart 2025
Büyümek zorundayız 11 Şubat 2025