Doğru sorular ve Ortadoğu analizi

Prof. Dr. Burak KÜNTAY
Prof. Dr. Burak KÜNTAY DÜNYA’NIN POLİTİKASI [email protected]

Suriye'de geçtiğimiz hafta yaşanan olaylar, dış politika gündemini tamamen değiştirdi. Yaklaşık bir ay önce bütün gündemimiz Ame­rikan seçimleriyken, bir hafta sonra Trump’ın kabinesinin beklenenlerin nasıl dışında bir po­litika ortaya çıkaracağını konuşmaya başladık. Bir hafta sonra ise bütün dünya gündemi, Ame­rika’nın Ukrayna’ya verdiği füzeler ve Ukray­na-Rusya savaşının dünyayı getirebileceği du­rum üzerineydi.

Geçtiğimiz hafta ise yepyeni bir gündemimiz oluştu. Uzunca zamandır du­rağan bir şekilde giden Suriye meselesi, mu­halif güçlerin Halep’i almasıyla ve Şam’a doğru yürümesiyle birden hareketlendi. Kimi bilgile­re göre muhalif güçler bu yazıyı yazdığım saat­lerde Şam’a doğru yürüyecek ve Esad yönetimi­ni devirecek, kimi bilgilere göre ise Rusya İran tekrar sürece dahil olacak ve muhalifleri geri püskürtecekti. Bir de bu konu gündeme düşüp televizyonlarda işlenmeye başlayınca işin ucu koptu gitti.

Nasıl okumak gerek?

Şimdi gelelim, bu işin nereye evrileceği ya da nereye gideceğinden ziyade sürecin nasıl okun­ması gerektiğine. Amerika'yı okumak kolaydır, tek bileşen vardır. Amerika, Rusya ve Ukrayna denklemi daha net bir görüntü verir. Olaylar başladığında geleceğe dönük projeksiyon yap­mak kolaydır. Oysaki Ortadoğu hem analiz et­mesi hem öngörmesi hem de tespit etmesi ne­redeyse imkansız bir mevzudur. Birçok mez­hep, dini grup, etnik grup, ideolojik çatışmalar, bireysel kabine mücadeleleri, meselelere elli farklı boyut ve bir o kadar karmaşık denklem­ler içerisine sokar. Kısacası Ortadoğu’yu anla­mak için şüphesiz ki bilgi her şeyden önemli, tarih bilgisi çok mühim, güncel siyasetin taki­bi elzemdir. Bunların hepsini birleştirdiğinizde doğru bir metot da kullanmak gerekir.

Yanıt bekleyen sorular

Dünyanın birçok ülkesini veya bölgesini analiz ederken olayın başında öngörülebilir­liği çok daha net ve kolaydır. Ortadoğu'yu de­ğerlendirirken öncelikle doğru soruları ortaya çıkarmak, her şeyden ama her şeyden önemli­dir. Şimdi başlayalım teker teker aklımıza ge­len önemli soruları sormaya.

Soru bir; bu kadar zaman sonra neden şimdi muhalifler hareke­te geçti? Soru iki; İsrail’in Hizbullah ile Lüb­nan’da bir ateşkes sürecine girmesi ve bunun hemen ardından böyle bir ilerleyişin olması te­sadüf mü? Soru üç; Rusya Ukrayna’da cephesi­ni iyice genişletmiş ve daha sert mücadelelere doğru ilerlerken Rusya’ya yeni bir cephe açıl­ması anlaşılabilir mi? Soru dört; Esad’ın ayak­lanmalar ilk başladığındaki kurtarıcıları Rusya ve İran’ın askeri ve ekonomik olarak zayıflama­sının, yeni harekatın başlangıcına denk gelme­si anlaşılabilir mi?

Soru beş; eğer Rusya ve İran bu sefer Esad yönetimine destek olmakta ge­cikirse, Esad’ın baş düşmanı Amerika ve İsrail Esad’ın kurtarıcısı rolüne soyunabilir mi? Soru altı; muhalif gruplar diye adlandırılan hareke­tin içindeki fraksiyonlar, gün geçtikçe birbirle­riyle tezatlığa düşer mi? Soru yedi; her bir mu­halif grubun arkasında bir uluslararası güç ol­duğu düşünüldüğünde, bu çatışma muhalefeti zayıflatır ve işin boyutunu hiç umulmadık baş­ka noktalara taşır mı?

Sizlere daha birçok soru yaratabilir ve süreci daha net anlamamızı sağ­layacak birçok yeni soruyla hadiseye başka bir boyut da katabiliriz. Ama Ortadoğu’yu değer­lendirirken yapılması gereken en önemli şey; kim ne derse desin doğru soruları sorup, bu so­ruların cevaplarının belli bir süre içinde soru­ları gündemden düşürmesini beklemek gerekir. Bunu özellikle söylüyorum. Sorular cevapları­nı bulup, süreç netleşmeye başlayınca işte o za­man ihtimaller ve süreçler bağlamında karşını­za daha net bir tablo çıkar ve biz de o net tabloya göre daha net analizler yapabiliriz.

Şunu söyle­mek çok kolay, muhalif güçler veya Esad birinin arkasında şu var, birinin arkasında bu var. Keş­ke Ortadoğu’yu analiz etmek ve aktörleri belir­lemek bu kadar kolay olabilse. Ama inanın ba­na hadise böyle değil. Bu yazıyı pazar günü ya­zıyorum ve yazımın yayınlanma günü olan salı günü, siz değerli okuyucular bu yazıyı okurken muhtemelen bugünden çok daha farklı bir tablo karşımızda olacak. Çünkü burası Ortadoğu.

Gelecek hafta çok şey olabilir

Uluslararası ilişkilerde temel nokta şudur ki; her bölgenin, her coğrafyanın, her ülkenin veya her meselenin şahsına münhasır bir analiz tar­zı vardır. Son dakika gündeme düşen bilgiler­le analiz edebilmek, bilhassa Ortadoğu'da kar­şımızda her zaman doğruları çıkarmaz. Bugün Şam’a gidiliyor denen yolda, yarın Halep elden gider; Halep muhaliflerden geri alınıyor de­nen noktada, Esad iktidardan düşer, Şam düşer. Önümüzdeki hafta çok şeyler bekleyebiliriz. Ama bakmamız gereken en önemli şey, yuka­rıda sorduğum soruların cevapları. Netleşme­sinin çok da zaman alacağını düşünmüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Suriye 10 Aralık 2024
Malumun ilamı 19 Kasım 2024
Akılda kalan sorular 12 Kasım 2024
Ruhsuz seçim 24 Ekim 2024
Değişen dünya 15 Ekim 2024
Asıl soru 01 Ekim 2024
Silikon Vadisi 24 Eylül 2024