Doğru sandığımız yanlışlar
Geçen hafta, teknoloji dünyasının en çok konuştuğu olay, sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, Elon Musk ile görüşmesi oldu.
Toplantının en somut çıktısı olarak, SpaceX yetkililerinin Bilgi Teknolojisi ve İletişim Kurumu’na Starlink isimli uydu internet hizmetini Türkiye’de de sunmak üzere başvurması ve Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan başkanlığındaki bir heyetle toplantı yapması oldu. Bugün, Ankara’da telekom sektörü oyuncuları ile bu konu istişare edilecek, Starlink’in Türkiye faaliyeti için bir nevi icazet alınmaya çalışılacak. Toplantıyı ve sonuçlarını takip edeceğiz.
Ama bu konuda da diğer konularda olduğu gibi eksik ve yanlış bilgilerle yanlış hayaller kuruyoruz. Tamam, Starlink mekan bağımsız olarak çok hızlı internet sunuyor. Yüksek hızlı fiber olmayan yerlerde, hızlı internet alternatifi olarak bizi heyecanlandırıyor. Ama bunun fiyatını hiç konuşmuyoruz.
Starlink kullanmak için öncelikle bir ekipman yatırımı yapmak gerekiyor. Bunun fiyatı ihtiyaca göre değişmekle birlikte cebinizden çıkacak para 15-16 bin liradan başlıyor. Üstüne her ay 100 dolara yakın abonelik ücreti ödenecek. 2.700 lira. Bu fiyatlarla bu hizmeti Türkiye’de kaç kişi alabilecek?
Vatandaşın bu ekonomik şartlarda, bu yüksek fiyatlarla alınacak hizmetten heyecan duyması bana garip geliyor. Görüşmenin diğer başlığı da Tesla’nın Türkiye’ye fabrika kurmak için davet edilmesi. Tesla’nın ABD’de dört (Kaliforniya, Nevada, New York ve Teksas), Çin’de ve Almanya’da olmak üzere altı fabrikası var. Meksika’da kurulacak fabrika için çalışmalar başladı.
Yani Meksika’daki Tesla’nın yedinci fabrikası olacak. İsmi Gigafactory 6. Sanırım bu karmaşadan dolayı, haberlerde sürekli olarak Tesla’nın yedinci fabrikası için görüşüldü gibi ifadeler geçiyor. Doğru sandığımız bir yanlış da bu işte. Türkiye, sekizinci fabrikanın ülkemizde olması için görüşme yaptı, yedinci değil.
Teknoloji dünyasını ülke olarak yakından takip ediyoruz, ama sürekli olarak yanlış bilgilerle işe başlıyoruz. Buna bir örnek de kripto para dünyasından. Paribu ve FutureBright Group’un iş birliğinde hazırlanan ‘Kripto Para Bilinirlik ve Algı Araştırması-2023’ün sonuçlar paylaşıldı.
Her yıl yapılan bu araştırmanın sonuçları da ilginç. Halkımızın, bildiğini sandığı şeyleri de yanlış bildiğini gösteriyor. Araştırmaya katılanların yüzde 99’u kripto parayı duymuş. Geçen sene halkımızın kripto parayı duyanların yüzde 30’u için kripto para denildiğinde ilk akla gelen kavram sanal parayken son bir yılda kripto para ile işlem yapanların oranı yüzde 13,4'ten, yüzde 25,1'e yükselmiş.
Ne kadar güzel. Bilinirlik artıyor derken, yine başa sarıyoruz. Kripto parayı duyanların yüzde 30’u için kripto para denildiğinde akıllarına sanal para geliyor. Ama her 10 kişiden dördü, bunu nasıl kullanacağını bilmiyor. Dört kişiden üçü, kısa vadeli al-sat için kullanıldığını düşünüyor. İşlem yapanların yarısı ise yüksek gelir beklentisi ile işlem yapıyor.
Doğru sandığımız yanlışlara bir örnek daha. Kripto para, para olarak algılanıyorsa, niye yatırım aracı olarak görülüyor? Yok yatırım aracı olarak işlem görüyorsa niye akıllara ilk olarak sanal para geliyor. Ülkece kavram kargaşası yaşıyor, teknolojiyi bildiğimizi sanıp yanlış öğreniyoruz. Türkiye, teknolojik bir hamle yapacaksa, öncelikle teknoloji okur yazarlığını artırmamız gerekiyor.