Doğru olmayan bir doğrudan yabancı yatırım…

Ümit ÖZLALE
Ümit ÖZLALE [email protected]

Togg, bizim bebek sanayimiz. Ancak TBMM’de görüşülecek torba yasanın bir maddesi Togg’un gelişimini etkileyebilir. Ayrıca bu kanun maddesi ile çok basit bir hesapla 4 milyar dolar civarında bir vergi gelirinden de vazgeçiliyor.

Bebek sanayi (infant in­dustry), yüzyıllardan beri akademik literatürde ve po­litika uygulamalarında en sık tar­tışılan argümanlardan biri. Yeni kurulmakta olan ya da gelişmesi­ni tamamlayamamış yerli ve milli sanayi dalları uluslararası rekabet gücüne ulaşana kadar dış ticaret ve sanayi politikalarıyla korunur­lar.

İlk sanayi devriminden itiba­ren başarılı olmuş ülkelerin sa­nayileşme serüveninde en sık başvurdukları ve etkili olan yak­laşımdan biri de budur. Zamanın­da kendi sanayilerini dış rekabe­te açmayıp koruyan ülkelerin da­ha sonra gelişmekte olan ülkelerin koruyucu tedbirler almasını eleş­tirmesi ve engellemeye çalışması da manidardır. Eğer bu yaz sıcak­larında bu önemli konuya tarihsel perspektiften bakan kitap önerisi isterseniz Ha-Joon Chang’ın “Bad Samaritans” ve “Kicking Away the Ladder” kitaplarını şiddetle tavsi­ye ederim.

Togg’u bitirecek kanun teklifi

Togg da bizim bebek sanayi­miz. Arkasında güçlü bir özel sek­tör sermayesi var. Önemli bir eko­sistemin başrol oyuncusu olarak başarılı olmasını hepimiz istiyo­ruz. Bunun için de uygulayacağı­mız politikalarda dikkatli ve seçi­ci olmalıyız. Bununla beraber bu­gün TBMM’de görüşülecek olan torba yasanın bir maddesi bu yak­laşımın tam tersi olacak şekil­de hazırlanmış. İlgili kanun mad­desinde neredeyse adrese teslim plug-in hibrit özelliğine sahip bir aracın ithalatından alınacak olan özel tüketim vergisinin %80’den %30’a indirilmesi teklif ediliyor.

Bu aracın Çinli üreticisi Mani­sa’da 1 milyar dolar tutarında bir yatırım yapma taahhüdü karşı­lığında 2024-2026 arasında tam 100 bin aracı Türkiye’ye gümrük­süz ihraç etme imtiyazına kavu­şuyor. Bununla da kalmayıp 2026 sonrasında Türkiye’de kurdu­ğu üretim tesisinden ihraç etti­ği araçların belli bir oranı kadarı­nı da yine Türkiye’ye gümrüksüz satma hakkına sahip oluyor. ABD ve Avrupa Birliği elektrikli araç­larda gümrük vergisini daha da yükseltip kendi markalarını ko­rumaya çalışırken bizim böyle bir karar almamız anlaşılır gibi değil.

Çin’in yıllar süren teşvik politikalarıyla yarattığı kapasi­te fazlasını Togg’un gelişimini baltalayacağını bile bile eritme­ye çalışmamızın iktisadi hiçbir açıklaması olamaz. Bu kanun teklifini savunanlar, yatırımı teşvik etmek için devlet yardım­ları ile ilgili kararnamenin 9. mad­desinin 7. fıkrasına atıfta bulunsa da ilgili kararnamede gümrüksüz ithalat yatırım kapasitenin %15’i ile sınırlandırılmış durumda. Ya­ni 150.000 araç üretim kapasite­sine sahip bir yatırımınız varsa en fazla 22.500 aracı gümrüksüz it­hal edebilirsiniz. Dolayısıyla ha­zırlanan bu teşvik paketi mevcut kararnameyle de uyumlu değil.

Ekonomi politikasındaki uyumsuzluk

Bu kanun teklifinin Togg’u olumsuz etkilemesinin yanın­da başka etkileri de var şüphesiz. Çok basit bir hesapla 4 milyar do­lar civarında bir vergi gelirinden vazgeçiliyor. Hatırlatalım: geçti­ğimiz ay açıklanan tasarruf genel­gesinin hedefi 5 yıl içinde 100 mil­yar TL’lik bir tasarrufa ulaşmak­tı.

Biz ise üç yıl içinde 150 milyar TL’lik bir vergi gelirinden, hem de kendi otomobil markamızı balta­layacağını bile bile vazgeçiyoruz. Haftalardır, uygulanan bu ekono­mi politikasının kendi içinde bir bütünlüğü olmadığını, bu yönetim sisteminde bakanlıkların birbiriy­le konuşmadığını yazıyoruz. İşte size son örneği: hem yerli serma­yeyi bitirme noktasına getirecek bir karara imza atıyorsunuz hem de tasarruf tedbirlerinin üzerin­de bir vergi gelirinden vazgeçiyor­sunuz.

Peki bu akıllara ziyan ka­nun teklifinden kim yarar sağlı­yor? Çinli şirket tabii ki! Gümrük ödemeyeceği için artık daha paha­lıya satabileceği bu araçtan basit bir tahminle üç yıl içinde 500-600 milyon Dolar arası bir gelir elde edecek. Böylece yatırım bedelinin yarısından fazlasını ilk üç senede gümrüksüz araç satışından çıkar­tabilecek. Çinlilerin kazanımla­rı bununla da sınırlı kalmayacak. Şirket, yatırım döneminde indi­rimli kurumlar vergisinden de fay­dalanacak.

Diyebilirsiniz ki Togg da yararlanıyor. Ama Togg’un uzun yıllar kara geçmesi beklen­mediği için kurumlar vergisinden muaf olmak Togg için bir anlam ifade etmiyor. Daha bitmedi. Çinli yatırımcı Manisa OSB’de kendisi­ne tahsis edilen arsaya kamulaş­tırma bedeli üzerinden bir bedel ödeyecek. Manisa OSB’de bir ar­sanın metrekaresi 15.000 TL civa­rındayken Çinli şirketin kamulaş­tırma bedeli üzerinden ödeyece­ği miktar ise bunun yaklaşık onda biri!

Ben yaptım, oldu!

İşin bir başka üzücü tarafı da­ha var. Politika yapıcılar artık özel sektörün görüşlerini önemsemi­yorlar. Biz zaten muhalefet millet­vekilleri olarak önemsenmemeye alıştık ama en azından bu kadar önemli bir kanun teklifinde sek­tör paydaşlarının görüşü alınma­lıydı. Kanun teklifinin tartışıldı­ğı Plan ve Bütçe Komisyonu’nda TOGG’un hissedarlarından olan ve Türkiye’de özel sektörün çatı kuruluşu konumundaki TOBB’un temsilcisi bu kanun teklifine iti­raz ettiklerini söyledi.

Bu AK Par­ti ve MHP milletvekilleri arasında da şaşkınlık yarattı. İsteyen ilgi­li meclis tutanaklarına bakabilir. Belli ki bu önemli kanun teklifi ha­zırlanırken özel sektörün görüşü­ne başvurulmamış. Bu da bize ül­kenin en önemli sorunlarından bi­rinin mevcut yönetim sistemi ve onunla gelen “ben yaptım, oldu!” anlayışının olduğunu gösteriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Nasıl bir 2025? 25 Aralık 2024
Asgari ücret tartışması 10 Aralık 2024