Doğaltaş önemli değerimiz
Ülkemizde 2013 yılında 1 milyar 141 milyon dolar blok,1 milyar 83 milyon dolarlık işlenmiş doğaltaş ihraç edildi. Doğaltaş ihracatımız 2 milyon 224 milyon dolar düzeyine ulaştı. Bakır cevheri ihracatımız 508 milyon dolar, krom madeni ihracatı 450 milyon dolar, tabi borat ve konsantreleri 235 milyon dolar, çinko ihracatı 202 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Çin, ABD, Irak, Suudi Arabistan ve Hindistan başlıca ihracat yaptığımız ülkeler. Hürriyet’te Sadi Özdemir’in haberinde öğreniyoruz ki geçen yıl bu ülke 5 milyar doları bulan maden ve taş ihraç etmiş. Toplamda ihracatın yüzde 3’ünü aşan bölümünü maden ihracatı oluşturuyorsa; madenciliğin sorunlarını ciddiye almamız gerekmez mi?
Doğaltaş üretiminde ocaklarda bir dizi sorun var: İzinlerin alınması, köy tüzel kişilikleri ile ihtilaflar, özel mülkiyet sahiplerinin açtıkları gereksiz davalar, köy geçişlerinin engelleri, enerji sağlama ve yol yapımı gibi altyapılar yatırımcıyı bıktıracak ayrıntıda dert üretiyor.
Blok kesme aşamasında ülkemiz genelinde dünyanın en ileri tekniklerini kullanıyor.
Doğaltaş işleme tesislerinde hızla katrakla biçme aşamasına geçiliyor. Atık oranları azalıyor. Hız ve esneklik yaratan teknikler geliştiriliyor. İşleme tekniklerinde, epoksi uygulamalarında, fırınlama tekniklerinde, su ve nemlilikten arındırılan ortamlarda işlem yapmada gerekli yatırımlar yapılıyor,
gelişmelere hızla uyum gösteriliyor.
Ülkemizde yerel mantık ve anlayışı aşarak, uluslararası ihtiyaçlara göre örgütlenen doğaltaş üreticileri, uluslararası pazardaki yerimizi her geçen gün güçlendiriyor.
Üretimde, hizmette ve kalitede uluslararası eleklerin üstünde kalan firmalar sayesinde ülkemizin imajı da değişiyor, “Türk doğaltaşı” giderek güven duyulan bir ürün haline geliyor.
Doğaltaşta ikincil işlemlerin yaygınlaşması ve derinleşmesi hem taşlarımızın değerlendirilmesine hem de değer katılmasında yeni boyutlar ekliyor. Sanatsal ürünlerin yaygınlaşması, orta ve uzun dönemde İtalya'nın dünyadaki yerini doldurabilmemizin potansiyellerini oluşturuyor.
İran’ın uluslarararası açılımı ile ortaya çıkacak bir rakip olacağını, doğaltaş üretiminin gelecekteki sorunu olacağını söylemek bir müneccimlik değil.
İran konusunu şimdiden ele alarak, komşu ülkenin enerji ve işgücü maliyetlerinde ucuzluk faktörünü dikkate alan alternatif stratejileri tasarlamalıyız. Öngörme ve önlem alma bilinci işte tam da böyle bir olgu.
Özellikle limanlara uzak bölgelerdeki doğaltaş işletmecilerinin “lojistik sorunlarına” bir ortak çözüm bulmalıyız. Ülkemizde bütün üretim alanlarında olduğu gibi doğaltaş işletmecilerinin de “kalifiye işgücü sorunu” had safhada. Diğer sektörler gibi, doğaltaş işletmelerinin işgücünün de “proje odaklı eğitim uygulamaları” ile ele alarak değerlendirilmesi, çözümlerin ivediklikle üretilerek kararlılıkla üstüne gidilmesi hepimizin ortak yararı.