Doğalgazda stratejik düşünmek: LNG ve FSRU tesislerinin önemi

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ [email protected]

Son ikisi bu hafta başında yapılan dağıtım ihaleleriyle doğalgazsız il kalmayacak. Çok sayıda ilçe de gaza kavuşturulacak. Kaldı ki halen gaza kavuşturulmuş yerlerdeki kullanıcı sayıları da yükselecek. Yani, Türkiye’de doğalgaz kullanımı artmaya devam edecek. Talep artacak da peki gaz arzında durum ne? Özetleyelim. Halen İran ve Azerbaycan’dan birer, Rusya’dan ise iki adet boru hattı üzerinden doğalgaz geliyor. TANAP hattı da en geç iki yıl içinde ciddi bir arz artışı sağlayacak. Ayrıca Katar ve Cezayir gibi ülkelerden gemilerle sıvılaştırılmış doğalgaz getirilebiliyor.

Eldeki tüm bu arz imkanları yıllık 50 milyar metreküpe yakın toplam tüketimin üzerinde. Fakat doğalgazda yüzde 100 arz güvenliği var demek zor. Çünkü özellikle kış aylarında arz kapasitesini çok aşan bir talep ortaya çıkıyor. Bazı dönemlerde ise özellikle konutlardaki talep sıfıra yaklaşıyor.

Talep düşükken gelen gazı daha sonra kullanmak üzere saklamak mümkün ama depolama kapasitesi yeterli değil. Gaz depolanmaya başlanan Tuzgölü’nün altındaki tesisler yıl içinde anlık gaz talebinin ulaştığı en yüksek seviyeler değişmeden kalırsa bir nebze rahatlama sağlayabilecek. Ancak başta da belirttiğimiz gibi, talep her geçen gün artacak.
O halde başka şeyler yapılması gerekiyor. Zaten yapılmaya da çalışılıyor. Geçtiğimiz yılın sonlarında İzmir Aliağa’da Etki Liman FSRU tesisi (yüzer LNG terminali) hizmete girdi. Tankerlerin limana yanaşmasında ve şebekeye istenilen düzeyde gaz basmasında kimi sıkıntılar yaşansa da, bu tesisler sistemi rahatlatmaya yardımcı olacaktır. Yeni FSRU tesisleri de yolda. Akdeniz’de Hatay Dörtyol ve Ege’de Saroz Körfezi’nde FSRU tesisi kurmak yıllardır BOTAŞ’ın gündeminde. Saroz’daki gündemden düşmüş gibi duruyor. Ama Hatay Dörtyol’dakine öncelik verileceği duyumları alıyoruz. Bir de Maks Proje’nin Yalova’ya kurmayı planladığı bir FSRU projesi var. Proje konusunda epey yol alındığını duyuyoruz.

Gerek yeni boru hattı, gerek depolama ve gerekse LNG arz kapasitelerini artırma çalışmaları olumlu. Ancak LNG tesislerinin gelecek açısından çok özel bir konumu var. Bu tür tesisler, boru gazının yetersiz kaldığı anlarda kurtarıcı olmakla kalmayıp, Türkiye’nin enerji merkezi olma vizyonuna en az boru hatları kadar, hatta belki çok daha fazla hizmet edecek enstrümanlar haline gelebilir. Zira boru hatları statik tesislerdir. Her aklınıza geldiğinde borunun ucunu oraya buraya çeviremezsiniz. Oysa LNG tesisleri sayesinde ABD’nin kaya gazı ya da Nijerya’nın ve Katar’ın gazı ihtiyaç halinde anında kapınızda bitebilir.

Hatta ve hatta, bu tür tesisleriniz çoğalırsa, Türkiye’de gerek kamu gerekse özel sektör doğalgaz oyuncuları arasından, bölgesel ve küresel arenada at koşturan markalar çıkarabilirsiniz. Bu konuya daha sonra değinmek üzere konuyu burada kapatalım isterseniz…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar