DOĞAKA Çalıştayı: İçsu kültür balıkçılığı
Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) 15 Mayıs 2014 günü “İçsu Kültür Balıkçılığı Tanıtım ve Pazarlama Çalıştayı” düzenledi. Çalıştayda yaptığım değerlendirmede de belirtim: Kalkınma ajanslarının, fiziki projelere sağladıkları destek kadar, sağlıklı fikir projelerinin oluşmasına da katkı yapma görevleri var.
Kahramanmaraş’ta yapılan çalıştay, katılımcılar için iç sular kültür balıkçılığı konusunda yararlı bilgilerin aktarıldığı bir ortam oldu. Çalıştayın düzenlenmesinde gösterdikleri çaba nedeniyle DOĞAKA Genel Sekreter Vekili Onur Yıldız’ı, İl Koordinatörü Ertuğrul Kazancı’yı, uzmanlar Yusuf Köleli ve Hakan Torun’u bütün içtenliğimle kutluyorum.
Çalıştayın önemi, kapsayıcı bir anlayışla düzenlenmesiydi: Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdür Yardımcılığı Yetiştiricilik Daire Başkanı Mustafa Altuğ Atalay ile birlikte Melih İçliel, İhsan Bozan, Kamuran Patrona, Prof. Dr. Suat Dikel, Prof. Dr. Ferit Rad, Prof. Dr. Muhammed Atamanalp, üretici Süleyman Köksalan gibi konunun uzmanları da gözlem, deneyim ve birikimlerini katılanlarla cömertçe paylaştılar. Anladığım kadarıyla, kültür balıkçılığında ülkemiz kapasite ve teknik olanaklar bakımından belli bir düzeye ulaşmış. Entegre tesisler oluşmuş, uygun su potansiyellerini kullanma bilincinden, balık yumurtasına, modern kuluçka tesislerinden, yetiştirmedeki verimlilik düzeyine, balık işlemesinden lojistik koşullarına önemli adımlar atılmış.
Ülkemizin birçok sorununda olduğu gibi kültür balıkçılığı konusunda da “algı yönetimi” bir numaralı sorun. Halkımızın balık yeme alışkanlığının yaygın olmadığı,kişi başına tüketimin AB ortalaması olan 25 kg/kişi düzeyinin üçte biri düzeyinde bile ulaşmadığı anlaşılıyor. İç tüketimin yeterli düzeylere ulaşması için ortak çalışmalar yapılması gerekiyor.
Bazılarına göre ülkemiz iç sularında balık üretimi potansiyeli biliniyor. Sular DSİ tarafından ciddi bir “envantere” bağlanmış. Sularımızla ilgili bilgiler potansiyeli belirleme ve aşamalı olarak kullanma konusunda “plan yapmak” için yeterli... Bir başka iddiaya göre, iç sularda balıkçılık potansiyeline ilişkin ciddi bir envanter olmadığı gibi, bakanlıklar arasındaki koordinasyonsuzluk nedeniyle baraj sularında habersiz su bırakmalarının balık ölümlerine yol açması bile söz konusu.
İç sularda balık üreticileri bakanlığın ve yerel yönetimlerin ilgisinden memnun...Özellikle Kahramanmaraş özelinde İl Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkilerinin özel sektör zihniyeti ile üreticiye yardım etmesi takdirle karşılanıyor. Bir günlük yoğun sunumlar, iç sularda balık yetiştiriciliğinde net bilgi, etkin koordinasyon ve konu üzerinde odaklanma halinde önemli gelişmelerin yaratılabileceğini gösteriyor...
Bir kez daha anımsatalım: Elinin menzili altındaki topraklarını, madenlerini, sularını, güneşini, karını ve yağmurunu iyi değerlendiremeyen, orada ileri gelişmeler yaratamayan bir toplum, dışarıdan oluk gibi para gelse de sağlıklı gelişme yaratamıyor. Petrol gibi kolay para getiren kaynakları olan ülkelerin yarattığı sonuç en önemli tanığımız...
Kültür balıkçılığına ilişkin bilgilerimiz derinleştikçe sizlerle paylaşmaya sürdüreceğiz...