Diyarbakır’da ekonomik canlılık için kampanyalar başlatılmalı
Geride kalan çok zor bir dönemin ardından Diyarbakır’da yaşam normale dönmeye başladı. Psikolojik ve sosyal anlamda normale dönüşler daha hızlı kendini gösteriyor… Sur bölgesinde yaşayan ailelerin geneli yoksulluk sınırının altında yaşayan ailelerdi. Öncelik, onların yaşamlarının bir an evvel normale döndürülmesi acılarının sarılması açısından önemli. Sur ile ilgili o süreci birebir yaşayan insanlar olarak söyleyeceklerimiz çok, ama ben geçmişi unutmadan önceliğimizin bundan sonrası, yarınlarımız ve geleceğimiz olduğunu düşünüyorum.
Diyarbakır’da ekonomik faaliyetlerde bir türlü istenilen geri dönüş sağlanamıyor. Ekonomik dönüş için henüz çok erken. Yaralar ne kadar çabuk sarılır ve hayat normale dönebilirse o kadar çok insanımız esnafımız, tüccarımız ve sanayicimiz de ipin ucundan dönebilecektir. Elbette şu an Sur’da yaşanan olayların olduğu dönemden ekonomik olarak ilerideyiz. Ancak mevcut durumu Sur olayları başlamadan önceki kentin ekonomik durumu ile kıyasladığımızda çok ama çok gerideyiz. Diyarbakır’da yaşananlar sadece bu kenti değil çevre illeri ve hatta tüm ülke ekonomisini etkiledi. Ama bazı illerinde daha da ileri gitmesine vesile oldu. Diyarbakır için yatırım planı olan müteşebbisler listelerinden Diyarbakır’ı çıkardılar. Yatırımlarını daha güvenli buldukları Doğu ve diğer Güneydoğu ilerine kaydırdılar. Sürecin normalleşmesi için kentin bir bütün olarak harekete geçmesi gerek. Toplantılar organize etmemiz, dışarıdan misafirler getirmemiz yani ekonomiyi normalleştirecek her türlü aktiviteyi yeniden başlatmamız gerekiyor.
Fuar organizasyonları özellikle böyle bir dönemde çok çok önemli. Elbette bunun için bazı kurumların, kuruluşların ve STK’ların devreye girmesi şart. 2009 krizinde hatırlıyorum, Türkiye Reklam Konseyi ve TOBB’un “Kriz varsa çare var”, “Alın verin ekonomiye can verin” gibi kampanyaları vardı. Şimdi böyle kampanyalar için adımların Diyarbakır için atılması gerekiyor.
Görünen tablo şu; ekonomik canlılık oluşturulması sadece Diyarbakır’ın gayreti ile olmuyor. Geldiğimiz nokta bunun kanıtı. Buna hakkını teslim etmek adına bir örnek vermek istiyorum. TÜRKONFED 22 Nisan’da Genişletilmiş Yönetim Kurulu toplantısını Diyarbakır’da gerçekleştirdi ve “Ortak akıl ortak duruş” dediler.
Diyarbakır’da benzeri aktivitelerin çok daha fazlasını hayata geçirmesini beklediğimiz kurumlar olduğunun da altını çizmek istiyorum.