Diyarbakır'ın 8'inci cezaevi de oldu!
Güneydoğu Tekstilci İş Adamları Derneği'nin(GÜNTİAD) kurulması ile birlikte Diyarbakır'da tekstil sektörünün hiç de azımsanmayacak bir gelişim düzeyinde olduğunu da görmüş olduk. GÜNTİAD, tekstil sektörüne bakış açımızı zenginleştirdi. Bu sektör ile ilgili olarak Diyarbakır'ın yerinde saymaması gerektiğini düşünen GÜNTİAD üyeleri, tekstildeki haraketliliği fırsata dönüştürmek için iş dünyasının diğer kanatları ile birlikte harekete geçti.
İş çevreleri bu süreçte Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na devredilen Tekel tütün depolarının Diyarbakırlı tekstilcilere üretim yeri olarak tahsis edilmesi için yoğun bir çaba içerisine girdi. GÜNTİAD Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Oğurlu ve Diyarbakır Ticaret Sanayi Odası bu konuda çalışma başlattı. Yerelde ilgili kurumlarla görüşerek tekel tütün deposu arazisinde Tekstil Kent projelerini hayata geçirmek için destek istediler. Tekel depolarının olduğu saha 660 dönüm. Bunun 145 dönümü kapalı alan . Kapalı alanların her birinde 5 dönüm büyüklüğünde 12 depo ve 55 dönüm alana sahip 2 adet fabrika sahası bulunuyor.
2007 yılında Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin sanayi alanı olarak plana işlediği tekel sahası , Özelleştirme İdaresi tarafından imar planının değiştirilmesi ile 28 Ağustos 2012 tarihinde konut alanı , ticaret alanı , alışveriş merkezi ve akaryakıt alanına çevrildi. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, kent iş dünyasını tekstil ile ilgili yeni heyacanlar kaplamışken Tekel tütün depolarının bir kısmının açık cezaevi olarak kullanılmak üzere tahsis edildiği haberi geldi. Bu haber herkesi şakına döndürdü. Ben bu habere inanamadım. Tekel depolarının olduğu sahaya gittim. Gerçekten de Tekel depoları açık cezaevi olarak kullanılmaya başlanmıştı. Diyarbakır iş dünyasının temsilcileri duruma doğrudan tepki verdi.
Tekstil Kent projelerini hayata geçirmeyi düşledikleri Tekel sahası cezaevine dönüşmüştü. Kentte ilk etapta 5 bin daha sonra 10 bin kişiye istihdam yaratacak bu heyecan verici proje ilgili kurumlar tarafından görmezden gelinmişti.
Tekel sahalarının bir çoğunun bulundukları illerde özel sektöre sanayi amaçlı olarak tahsis edilmişken, Diyarbakır iş dünyasının bundan mahrum bırakılması hayal kırıklığı yarattı. Diyarbakır'da şu anda arsa tahsisi için sıra bekleyen 200'e yakın girişimcinin müracaatı var. Bunlardan 30'a yakınının tekstil yatırımı olduğu söyleniyor. Şu anda hiçbir müracaata arsa tahsisi yapılamıyor. Çünkü henüz organize sanayi bölgesi alanı olarak belirlenmiş ve altyapısı oluşturulmaya başlanmış bir yer yok. Oysa tekel depoları tekstilciler için hazır ve biçilmiş kaftandı. Tekel tütün deposunun açık cezaevi olarak en fazla 1.5 yıl kullanılacağısöyleniyor. Ama neden Tekstil Kent projesi için 1.5 yıl kaybedelim ki? Diyarbakır'ın 7 cezaevi vardı. Bu 8'inci cezaevi oldu. Herkese hayırlı olsun.