Diyarbakır KOSGEB'i anlamak
KOSGEB 1990 yılında sanayiciye yön vermek, KOBİ'leri bilgilendirmek için kuruldu. 2005 yılında kadar durum bundan farklı değildi. Zaten adını en çok 2005 yılından sonra daha çok duymaya başladık. Ama bu defa kredi veren hibe veren bir kurum olarak ön plana çıkıyordu. 2010 yılına kadar ise sadece imalat sanayine destek veriyordu. 2010 yılından sonra ise hizmet sektörünü de destek kapsamına aldı. Ancak organizasyon yapılanması bu ağır tabloyu kaldıramadı. Bu süreç ve ayrılan bütçeler KOSGEB'in mali yapısıyla da uyuşmadı. Sınırlı bir bütçe ile bu işi yürütmeye çalışan KOSGEB özellikle Doğu ve Güneydoğu illerine kaynak aktarımında bekleneni veremedi. Bugünlere gelindi. Aslında yazımın çıkış noktası ve özellikle değinmek istediğim konu geçtiğimiz günlerde KOSGEB'e yönelik olduğu düşünülen ve çoğu basın kuruluşunda 'kredi alamadığı için KOSGEB binasını ateşe vermek istedi' gibi başlıklarla haber olan olay.
İşin aslı şu, KOSGEB tarafından projesi kabul edilen bir girişimci 72 bin TL'lik desteğini almak için KOSGEB Diyarbakır'a gidiyor. Desteğin gelmediğini duyunca, sesini il mülki amirine veya idarecilerine duyurmak amacı ile KOSGEB'in bulunduğu ticaret borsasının giriş katında ki koltuklara tiner döküp yakmaya çalışıyor. Bu olay, tıkanan sistemin yansımaları. Bir de Diyarbakır KOSGEB'in geçmiş sıkıntılarında gelen bir durumu var. Bu da geçmişteki kötü yönetim şekli. Geçmişte İtalya da ki mermer fuarına Diyarbakırlı mermercilerin dışında babası ve kardeşini ve mermer fuarı ile hiç alakası olmayan kişileri götüren yöneticileri biliyorum. Yani açıkçası önüne gelene umut tacirliği yapılıyordu bir dönem. Şimdi o dönemin sıkıntıları da çok fazla yaşanıyor.
Diyarbakır KOSGEB'in çok acil eleman desteğine ihtiyacı var. Diyarbakır KOSGEB'e Siirt, Bingöl ve Şırnak bağlı. Bu illerde fiilen işlemleri yürüyen 10 binin üzerinde işletme var. Bütün bu işler ise müdür dahil 7 kişi üzerinde yürüyor. İş yoğunluğunun çok fazla olduğu her ziyaretimde görüyorum. Diyarbakır KOSGEB iyileştirilmeli. Sınırlı bütçe ile sınırlı hizmet veriliyor. Diyarbakır hızla gelişen bir şehir. Bu gelişime herkes ivedilikle ayak uydurmak zorunda. Yoksa sistem şimdi olduğu gibi tıkanır ve geçtiğimiz gün yaşanılan sıkıntılar yaşanmaya devam eder. Yaşanan üzücü gelişmeler için KOSGEB de çalışan arkadaşlarıma geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Umarım kısa süre içerisinde hem mali hem de eleman desteği alarak özverili çalışmalarına devam eder , geçmişten kalan kötü izlenimi bir an evvel üzerlerinden atarlar.