Dışsallık...

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI [email protected]

Dışsallıkla ile ilgili ne zaman bir yazı okusam ya da konuşma sapsam, aklıma lisans eğitimim sırasında hukuka giriş dersini aldığım rahmetli hocam Kudret Ayiter gelir. Hocam, olayı hukuki açıdan anlatmıştı, sonra büyüdük, iktisat öğrendik ve dışsallığın ekonomi için ne kadar önemli olduğunu anladık.

Dışsallığı tanımlamak yerine örnekleyelim. Komşunuzun bahçesine sinekleri çeken bir ağaç diktiğin varsayalım. Bu durum da siz, sinek yüzünden bahçeye çıkamaz hale gelirsiniz, buna negatif dışsallık denir. Eğer komşunuz çınar gibi bir ağaç dikse idi, yarattığı gölgeden siz de faydalanırsınız, bu da pozitif dışsallık olarak nitelendirilir.

Yurdışındaki kredi başvurusu örneğine bakalım...

Basit örneklerle başladık, biraz daha ayrıntıya girelim, somuta indirgeyelim. Aynı sektörde çalışan bir Alman firması ile bir Türk firmasının yurtdışında bir bankaya kredi için başvurduğunu düşünelim. Eğer banka Alman firmasına daha düşük faiz oranından kredi plase ederse, Türk firması neden bana daha yüksek faiz oranından kredi veriyorsunuz diye bankaya sorsa, alacağı yanıt risk priminiz yüksek olacaktır. Eğer firmalar aynı finansal yapıya sahipse, sektör riski de aynı ise, risk primi ülkeden kaynaklanıyor demektir.

Türk firmaların risk primi yükseldi

Şimdilerde Türk firmaları ve bankaları yurtdışında böyle bir durumla karşı karşıyalar. Yüksek maliyetle fon buldukları için firmalar ve doğal olarak uluslararası düzlemde rekabetçi kimlikleri zarar görüyor. Diğer yandan risk primi yüksek olduğu için kamu da daha yüksek faizden borçlanmak zorunda kalıyor. Yapmış olduğumuz bu saptamamızın en somut göstergesi Türkiye’nin CDS oranındaki hızlı yükseliştir. Son bir ay içinde CDS oranı 159,67’den 180,43’e yükseldi. (Bu arada Almanya’nın CDS oranının 9,04 olduğunu da yazalım).

Türkiye’de okumayan/yazmayan yığınlara büyük ülke, harika ülke propagandası işi yarıyor. Onların CDS ya da risk primi ile ilgisi yok. Bundan dolayı faiz oranı yüksek, çünkü bunu yabancı güçler yapıyor benzeri söylemlere inanıyor. İnanç bilgisizlikten kaynaklanıyor. Ancak yurtdışında bu tür söylemler alaycı bir gülümseme ile karşılanıyor, hatta geçenlerde bir yabancı diplomat basının önünde bu ve benzeri söylemleri komik olarak tanımladı.

Mevcut kurumsal yapılanmamız ile risk primini aşağıya çekmeye, negatif dışsallığı ortadan kaldırmak mümkün değil. Hiç olmazsa süregiden söylemlerden vazgeçilerek gelecek dönem için kendimize bir alan bırakalım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019