Dışişleri Bakanlığı dışarıyı unutuyor (AB'yi unuttuk. Şimdi sıra UN

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Cumhuriyet'te Mustafa Balbay yazdı: Yılda iki kez yapılan AB hükümet ve devlet başkanları zirvesi 11-12 Aralık'ta Brüksel'de gerçekleştirildi. Zirveye Ankara'dan kimse çağrılmadı, Türkiye'yi Brüksel Daimi Temsilcimiz Volkan Bozkır temsil etti.

AKP'nin, ilk iktidar yıllarında adeta volkanik bir arzuyla istediği AB süreci, bozkırlaşmış görünüyor!

AB'ye yıllardır bir türlü "daimi temsilci" atayamadık. Sayın Babacan Devlet Bakanı iken çok vakit ayırdığı AB ilişkilerine Dışişleri Bakanlığı döneminde gereken ilgiyi göstermez oldu.

Şimdi de Birleşmiş Biletler Güvenlik Konseyi konusu gündemde. Oraya da bir büyükelçi atanamadı.

Türkiye 40 yılı aşkın bir süreden sonra geçen ekim ayının 16'sında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne, 2 yıllık bir süre için, geçici üye seçildi.

Bu geçici üyeliğe seçilebilmemiz için hükümetimiz, (söylendiğine göre) 50 milyon dolara yakın bir meblağı sarfetti.

Adlarını bile hiç duymadığımız veya güçlüke bildiğimiz Pasifik ve Karayip Adaları'nın, Afrika ülkelerinin vs. temsilcilerini ve eşlerini, İstanbul'a davet etti, yedirdi, içirdi, gezdirdi ve eğlendirdi... Bu olağanüstü çabalar sonucu, Güvenlik Konseyi geçici üyelik seçimini kazandık...

Türkiye'de iktidara talip olan her parti seçim sürecinde veya hükümet olunca 'aktif bir dış politika' izleneceğini icraat programının başına yerleştirir... Ancak, zaman içinde bu vaat veya taahhüt unutulur gider...

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne "2 yıl için geçici üye" olabilmek için o kadar uğraştık, didindik ve paralar sarf ettik. Ama, şimdiden işin peşini bırakmış durumdayız... Sanki hükümetimiz, Dışişleri Bakanlığımız, Güvenlik Konseyi'ne seçildiğimizi unutmuş görünüyor.

1 Ocak'ta BM'de Türkiye'nin Güvenlik Konseyi üyelik sorumluluğu başlıyor. Fakat hâlâ Türkiye, Birleşmiş Milleter nezdine yeni daimi delegesi büyükelçisini atamamış durumda.

Güvenlik Konseyi seçimi sırasında bizim BM Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Baki İlkin idi. ( 3 Ekim 1943 Ankara doğumludur.) Yürürlükteki yasalarımıza göre Dışişleri Bakanlığı çalışanları, diğer bakanlıklarda olduğu gibi, 65 yaşında otomatik olarak emekli oluyor. Baki İlkin de, 3 Ekim 2008 tarihinde emekli oldu. New York'ta boşluk olmaması, görevini sürdürebilmesi için Cumhurbaşkanlığı'na müşavir tayin edildi.

Yeni daimi temsilci büyükelçi tayin edilene kadar, BM Daimi Temsilciliği'ni "tedvire''le (geçici olarak yürütmek) görevlendirildi

Aradan iki ay geçti, Dışişleri Bakanlığı onun yerine hâlâ yeni bir büyükelçi atamadı.

Güvenlik Konseyi'nin yeni üyeleri görevlerine başlayacaklar. 'Yeni konsey üyesi' olarak Türkiye'yi kimin temsil edeceği belli değil.

Şimdi sorun bu kısa süre içinde, Türkiye ne zaman daimi temsilcisini atayacak? Daimi temsilci atanacak; sonra Türkiye Cumhuriyeti temsilciliğinde çalışacağı ekibi kuracak; onları tanıyacak; diğer ülke temsilcileri ile tanışacak...Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına takip edeceği politikalar konusunda hükümet ve Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden gereken talimatı alacak... Dersine çalışacak...

Birleşmiş Milletler'in (BM) Güvenlik Konseyi (GK) önemli ve güçlü bir siyasi otorite.

BM'nin 192 üyesi yılda bir defa genel kurul toplantısında bir araya geliyor. Fakat GK sürekli toplantı halinde

GK'nin 15 üyesinin 5'i (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin) devamlı üye. Kalan 10 üyesi 2'şer yıl süre ile genek kurul tarafından seçiliyor. Daimi üyelerin veto hakkı var. Kararlar 9 oy ile alınıyor.

GK'nin kararları BM Genel Kurulu'nu ve tüm üyelerini bağlayıcı nitelikte. GK'nin ama işlevi dünyada barışın sağlanması. Bunun yanında güvenlikle ilgili ekonomik ve sosyal konularda da kararlar alıyor. Ülkeler arası anlaşmazlıkları çözmeye çalışıyor.

Unutalım 47 yıl sonra GK'ye tekrar geçici üye olabildiğimizi ve Türkiye için GK'de geçici üye olmanın önemini... Türkiye, 63 yıl önce 1945'te kurulan bu önemli küresel kuruluşun 44 kurucu ülkesinden biri. Bugün 192 ülke BM'lerin üyesi... Şimdi sorumuz şu: 'Biz kurucularından olduğumuz BM'de acaba bu 63 yıl zarfında "bir baltaya sap olabildik mi?..'

BM'nin en yüksek organı genel kuruludur.

Tüm üye ülkeler bu kurulun üyesidir. Genel kurul aynen bir ülkenin meclisi gibi çalışır. Her yıl genel kurul, bir yıl süre için kendi başkanını seçer. BM'de en yüksek, önemli ve şerefli makam genel kurul başkanlığıdır...

Genel kurulun 7 komisyonu ve komisyon başkanları vardır. Demek ki kuruluşundan bu yana, BM'de 63 ülkeden genel kurul başkanı, 441 ülkeden de başkan yardımcıları seçilmiştir. Acaba bu seçilen (63+441=504)yüksek makamdan Türkiye'nin nasibi ne olmuştur?

Bulunan bilgiler doğru ise, Türkiye sadece ve sadece bir kez, o da 1960'larda, BM Genel Kurulu'nun Bütçe ve İdare İşler Komisyonu Başkanlığı'na (B. Elçi Vahap Aşiroğlu) seçilmiştir.

Hiç bir zaman genel kurul başkanlığına ve komisyon başkanlıklarına aday olmamıştır. Bu üzücü durum BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi için de geçerlidir. Türkiye 63 yılda bu konseyin başkanlığını da bir kez elde edememiştir.

BM Genel Kurulu ve komisyonlarında üye ülkeler, öneri ve karar tasarıları hazırlarlar. Her yıl genel kurul yüzlerce kararı onaylar, tıpkı ulusal meclislerdeki kanunlar gibi...

Kurucusu olduğumuz BM'de geçen 63 yıl zarfında Türkiye siyasi, ekonomik, sosyal, çevre, insan hakları ve diğer insani konularda, kendi inisiyatifi ve öncülüğünde acaba kaç karar tasarısı kaleme almış ve kabulünü sağlayabilmiştir? Bu sualin de cevabı son derece olumsuzdur.

İşte yıllardır yapıldığı iddia edilen 'aktif dış politika'nın ürettiği başarıların fotografı da budur!..

Halbuki Türkiye Selim Sarper, Orhan Eralp, Haluk Bayülken, Osman Olcay, İlter Türkmen, Coşkun Kırca gibi, daha önce veya daha sonra Dışişleri Bakanlığı yapmış, en kıymetli diplomatlarını da BM'ye daimi temsilci olarak atamıştır.....

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018