Dışarıya bakabilir miyiz?
Son dönem içerisinde öne çıkan eleştiri başlığımız TCMB’nin attığı adımların boyutu, zamanlaması ve piyasayı yönlendirme gücüydü. Son bir haftalık süreçte eleştirilerin önünü kesme kapasitesine sahip bir dizi adım atıldı. Alınan aksiyonların ne denli önemli olduğunu dış piyasa koşullarının bozulma gösterdiği hafta içerisinde çok net öğrenmiş olduk. Yerel varlıklardaki erozyonun kısmen toparlanması bir yana daha önemlisi olan “algı yönetimindeki bozulma” en azından eksi bölgeden sıfır seviyesine doğru yaklaşmış oldu. Kaldı ki bugün önlemleri konuşmuyor olsaydık içerideki satış baskısı ve oynaklığın boşlukta artışını tartışmaya devam edecektik.
Şimdi en önemli sorun başlıklarından birisini bir sürü için masadan kaldırmış olduk ancak sorunlarımızın tamamını çözmüş olmadık. Farkında olmamız gereken gerçekler devam ediyor. Dış piyasa koşullarındaki bozulma süreci devam ediyor. 2017’nin öne çıkan konusu olan Euro Bölgesi’nde iki önemli üye için politik risk belirdi. İtalya’da bugün için problemin çözüldüğü kanısı oluşurken, orta-uzun vadede risklerin bertaraf edildiği yorumu hatalı olacaktır. Keza İspanya da benzer durumda. Her iki üye de euroyu ve bölge ekonomilerini tehdit etmeye devam edecek. Öte yandan İspanya için beliren erken seçim riskini de bir köşede tutmaya devam edelim.
Euro Bölgesi konusu önemli. Bizim için daha da önemli. İhracat ortaklarımız arasında yüzde 50 gibi önemli bir paya sahip. Almanya’da fabrika siparişleri, sanayi üretimi, PMI gibi veriler bizim üretim rakamlarımızı, ihracat gelişmelerimizi etkileme potansiyeline sahip. Diğer yandan Fed’in normalleşme sürecinde emin adımlarla ilerlediği bu ortamda ECB’nin azalarak da olsa gelişmekte olan ülkeler için sağladığı avantaj yadsınamaz. Dikkat çekmek isterim; bölge bizim için hem üretim, hem fon akışı başlıkları ile önemli.
Haziran ayının başlaması ile birlikte kısa vadede seçim sürecine dair haber akışını daha sık konuşacağız. Anket sonuçları, muhtemel senaryolar, piyasa fiyatlamaları gibi başlıklar gündemimizi meşgul edecek. Fed’in faiz artırımı matematiksel olarak kesin gibi. Bilinmeyen ise yapacağı yönlendirmenin ne olacağı. ECB cephesinde ise aksiyon beklenmemekle birlikte yılın son çeyreğini normalleşme açısından işaret edip etmeyeceğine bakacağız. Özetle, içeri ve dışarıda gündem hareketlenecek. Dikkatli olmak gerek.