Dışarısı iyi, içerisi belirsiz
Dış piyasalarda iyimserlik hâkim. Fed’in faiz artırımlarında frene basacağını açıklamasının üzerinden dört ay geçti. Bu zaman diliminde Çin’de kapsamlı bir teşvik paketi açıklandı. Teşviklerin, Çin ekonomisi üzerindeki geçici etkileri gözleniyor. Çin’deki gelişmelerden, gelişen Asya ülkeleri ve Almanya gibi ihracatçı ülkeler olumlu etkilenir. Tabii Çin konusunda bir noktayı belirteyim. Bu ülkede borçluluğu çok artıran, altyapı yatırımlarına dayalı ekonomik bir model var. Son haftalardaki iyimser haber akışı, bu modelden vazgeçileceği anlamına gelmez. Sadece Çin ekonomisi ile ilgili kaos senaryolarının masadan kalktığı söylenebilir. Bu desteklerle, Çin’de daha dengeli bir büyüme görülebilir.
Ekonominin iyi performansına, enerji fiyatlarında yılbaşından beri görülen yüzde 45’lik artışa rağmen, ABD’de enflasyon hedefin altında seyrediyor. Fed Başkanı Powell, "Frene basmamızın temel nedeni, enflasyonun hedefin altında kalmasıdır" diyor. Fed üyelerinin açıklamalarında, "Parasal sıkılaştırmayı fazla yaptık’’ psikolojisi gözleniyor. Uç fikirlere sahip iktisatçılar, "Fed faiz artırımlarında hızlı gitti. Ekonomi resesyon yoluna çoktan saptı" yorumunu yapıyor. Eğer bu senaryo gerçekleşirse, Amerikan borsa endekslerinde ciddi bir satış dalgası, tahvillerde bir coşkunluk yaşanabilir. Getiri eğrisinden yola çıksak bile, ABD’de durgunluğun gerçekleşmesine şu aşamada en az bir yıl var. Piyasalar, Fed’in açıklamalara bakarak fiyatlama yapıyor. Eylül toplantısına kadar faiz indirimi olasılığı yüzde 50 olarak görülüyor. Bu ciddi bir orandır. Powell, bugünkü toplantıdan sonra güvercin açıklamalara devam edebilir. Dünyanın en büyük iki ekonomisinde yaşananlar ve uygulanan politikalar, piyasalara ve beklentilere yansıyor.
Global piyasalardaki pozitif havayı ne kadar değerlendirdiğimiz tartışılır. Kendi meselelerimizle uğraşıyoruz. Önümüzdeki dönemde süreci iyi yönetmemiz gerekiyor. Yabancıları ikna ederiz. Çok yüksek getiri fırsatı nedeniyle, Türkiye piyasalarına yabancılar bir şekilde gelir. Önce kendi yatırımcılarımıza güven verelim. Bir ülkede para ikamesi yani dolarizasyon bu seviyelerde olmamalıdır. Kiminle sohbet etsem, "Dolar nereye yükselir" sorusu geliyor. Yatırımcılar, dolarda mütemadiyen artış bekliyorlar. Beklentileri iyi yönetemiyoruz. Dolar kuru stabilize olursa enflasyon düşer. En büyük sorunumuz olan enflasyonu kontrol altına alırsak faizler iner.