Dış ticarette ütülüyoruz!
Bizim gibi döviz yoksunu ülkeler için dış ticaret adeta ekonomik bir savaş alanı. Ne olursa olsun bu alandan başarılı çıkmak zorundayız. Bunu sağlamak için ihracatımızın ithalatımızdan fazla olması gerekiyor.
Bu ticarette ‘fazla’ verirsek kazanıyor, ‘açık’ verirsek kaybediyoruz. Ancak hangi modeli uygularsak uygulayalım ‘henüz’ sonuç değişmiyor… Kaybediyoruz.
* * *
Herkesin bildiği tabloyu önceki gün TÜİK tarafından açıklanan Dış Ticaret Endeksleri üzerinden irdeleyelim. Birim değer endeksine baktığımızda;
- Ekim 2021 ile ekim 2022 arasında ihracat birim yüzde 1,80 artmış. İthalat birim değer endeksi ise yüzde 8,30 artmış.
Yani ihraç ettiğimiz bir birim malın değeri bir yılda yüzde 1,8 artarken, ithal ettiğimiz malın değeri yüzde 8,30 artmış. Bir birim malın ihracatından kazandığımız parayı yüzde 1,8 artırabilirken, ithal ettiğimiz mala yüzde 8,30 daha fazla para ödemişiz. Yani kaybetmişiz.
Miktar endeksine baktığımızda da durum iç açıcı değil.
İhracat miktar endeksi bu bir yıllık süre içinde yüzde 1,1 artmış. Yani sattığımız malın miktarında da küçük bir artış dışında bir değişiklik yok. İthalat miktar endeksine baktığımızda 94’ten 114’e çıkışı yani yüzde 21.30 artışı görüyoruz. Türkiye’nin ihraç ettiği malların miktarında çok sınırlı bir artış varken, ithal edilen malların miktarı adeta patlamış. Yani kaybetmişiz.
İki tabloyu bir arada değerlendirdiğimizde ucuza ve az satmış, pahalı ve çok almışız.
Bir şekilde tersine çevrilemediği takdirde, dış ticaretin gidişindeki sürdürülemez tablo da bu.
Üstelik iki ekim arasında ihracatçıyı teşvik edecek bir kur artışı yaşandı. Ancak kur artışı bile bugün ihracatı ne değer, ne miktar olarak yeterince desteklemiyor.
* * *
Bu tabloyu dış ticaret rakamları açısından değerlendirdiğimizde 10’ar aylık dönemler itibariyle 2021’den 2022’e ihracatımızı 181,5 milyar dolardan 209,3 milyar dolara çıkarabilmişiz. Artış ne kadar 17,8 milyar dolar.
Aynı dönemde ithalatımız ise 215,4 milyar dolardan 300,4 milyar dolara çıkarmışız. Artış ne kadar 85 milyar dolar.
2021’in sonunda ihracata dönük bir model için kurları sıçrattık, bir yılın sonunda ihracatımız 17,8 milyar dolar artarken, ithalatımız 85 milyar dolar artmış.
Acaba değer miydi?
Üstelik aynı dönemde dış ticaret açığı da 91 milyar doları aşmış. Yetmedi ihracatın ithalatı karşılama oranı da yüzde 84,3’ten, yüzde 69,7’ye düşmüş.
* * *
Bir alarm da dış ticaret hadlerinden geliyor. Çünkü bu bir yıllık süreçte dış ticaret hadleri de 4,8 puan düşüşle yüzde 79,2’den yüzde 74,4’e gerilemiş.
Bir ülkenin dış ticaretinde kullandığı malların fiyatlarındaki değişim nedeniyle dış ticaretten sağladığı kazanç ya da kayıpları anlatan bu gösterge ancak 100’ün üstündeyse kazancı gösteriyor. Bizimki hem 100’ün altında hem geriliyor.
Sonuç; sadece ihracatından gurur duyduğumuz dış ticaretten de ütülüyoruz.