Dış ticarette iyileşme yanıltıcı
Parasal sıkılaştırma esaslı programın bir yılı aşan uygulama süresinde cari işlemler açığının hızla kapanmasını sağlayan dış ticaret tablosundaki iyileşme, yanıltıcı nitelik taşıyor ve gerçekte aleyhte bir gidişatı içinde barındırıyor.
Program döneminde ihracattaki artış mütevazı düzeyde kalırken, ithalatta yaşanan hızlı düşüş ise ithal tüketimden değil, imalat sanayii başta ekonominin üretim ve yatırım ayağında frene basılması yüzünden bu kesimlerin ihtiyacı olan hammadde/ara malı ve yatırım mallarında dış alımın kısılmasından kaynaklanıyor.
Tüketim malı ithalatı artmaya devam ederek yüksek hacimlere ulaştı. Dış ticaret açığındaki hızla kapanmanın, artış eğilimini sürdüren ithal tüketime karşılık gerçekte ekonominin üretim ayağındaki yavaşlamadan kaynaklanması, Türkiye ekonomisinde küçülmeye işaret etti.
Sekiz aylık gerçekleşmeler
Ticaret Bakanlığı, kendi belirlediği ağustos ayına ilişkin kendi kayıtları ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) en son temmuz sonuna kadar olan döneme ilişkin açıkladığı aylık verileri birleştirerek yılın ilk sekiz ayındaki dış ticaret tablosunu açıkladı. Buna göre ilk sekiz ayda ihracat geçen yılın eş dönemine göre yüzde 3,9 artışla 170 milyar 800,7 milyon dolara yükseldi, ithalat ise yüzde 8,6 düşüşle 21 milyar 355,1 milyon dolara ve dış ticaret açığı da yüzde 33,6 küçülerek 27 milyar 703,1 milyon dolara geriledi.
Buna göre Türkiye geçen yılın eş dönemine göre bu yıl ilk sekiz ayda 6 milyar 348 milyon dolar daha fazla ihracat yaparken, 21 milyar 355,1 milyon dolar daha az ithalat gerçekleştirdi.
İthalat düşüşü üretimdeki frenden
İlk bakışta pozitif bir gelişmeyi ifade eden bu seyir, ithalatın kompozisyonuna bakıldığında olumsuz bir gidişata da işaret ediyor.
Ticaret Bakanlığı’nın yılın ilk sekiz ayına ait verilerine göre başta sanayi için işlem görmüş ya da görmemiş hammaddeler olmak üzere üretici sektörlerin gerçekleştirdiği ara malı ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,7 düşüşle 157 milyar 340,9 milyon dolara geriledi.
Buna göre geçen yılın ilk sekiz ayındaki tutardan 24 milyar 922,4 milyon dolar daha az hammadde/ara malı ithal edildi. Bu da sanayi üretiminde ve genel ekonomik büyümede düşüşün habercisi. Aynı dönemde ülkede yeni yatırımlardaki canlılığın göstergesi niteliğindeki yatırım (sermaye) malı ithalatı da yüzde 2,1 oranında 711,3 milyon dolarlık düşüşle 33 milyar 457,6 milyar dolara geriledi.
Tüketim malı ithalatındaki artış
Üretime, yatırıma dönüşecek ithal maddelerin dış alımındaki düşüşe karşılık başta otomobiller olmak üzere, dayanıklı, yarı dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları, esası yiyecek içecek olan işlenmiş ya da işlenmemiş ürünler gibi kalemlerden oluşan nihai tüketim mallarının ithalatı ise yüzde 13,7 artışla 34 milyar 579,8 milyon dolara ulaştı.
Sıkılaştırma politikasının ekonomide soğumaya yol açtığı ve halkın alım gücünün düştüğü belirtilen bu dönemde geçen yılın eş dönemine göre 4 milyar 175 milyon dolar daha fazla tüketim malı ithal edildi. Geçen yıl ilk sekiz ayda hammadde/ara mallarının toplam ithalatta yüzde 73,8 olan payı bu yıl aynı dönemde yüzde 69,7’ye düşerken, tüketim mallarının payı yüzde 12,3’ten yüzde 15,3’e yükseldi.
Son bir yıldaki durum
Yıllıklandırılmış dış ticaret verileri, ithalatın kompozisyonundaki değişim nedeniyle aleyhte gelişmeyi daha çarpıcı biçimde ortaya koyuyor.
TÜİK’in en son temmuz itibarıyla açıkladığı aylık veriler ve Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ağustos ayı verisinden hareketle yıllıklandırılmış dış ticaret tablosuna göre, ağustos sonu itibarıyla son bir yılda ihracat 261 milyar 975,6 milyon, ithalat 340 milyar 611,8 milyon dolar oldu. Ağustos 2023 sonu itibarıyla önceki bir yıllık döneme göre yıllık ihracat hacmi yüzde 3,5 oranında 8 milyar 855,5 milyon dolar büyürken, ithalatın yıllık hacmi yüzde 8,4 oranında 31 milyar 82,7 milyon dolar küçüldü.
Bu gelişmelerle Ağustos 2023 sonunda 118 milyar 574,4 milyon dolar olan yıllık dış ticaret açığı, bu yıl aynı tarih itibarıyla 78 milyar 636,2 milyon dolara geriledi. Yıllık açık, önceki bir yıllık döneme göre yüzde 33,7 oranında 39 milyar 938,2 milyon dolar küçüldü.
Yıllık bazda dış ticaret açığında bu çaptaki kapanma, makro ekonomik dengeler açısından olumlu bir gelişmeye işaret ederken, birer yıllık dönemlere göre ithalat hacmindeki mütevazı büyümeye karşılık ithalat hacmindeki rekor küçülmenin kaynağının da ekonominin üretim ayağındaki yavaşlama olması, orta ve uzun vade için olumsuz bir durum anlamına geliyor.
Önceki bir yıllık dönemde 279 milyar 721,3 milyon dolar olan hammadde/ara malı ithalatı, son bir yılda ise 236 milyar 388,6 milyon dolarda kaldı. Son bir yılda, üretici sektörlerdeki daralmaya bağlı olarak önceki bir yıllık döneme göre 43 milyar 332,7 milyon dolar olmak üzere yüzde 15,5 daha az hammadde/ara malı ithal edildi.
Buna karşılık son bir yılda tüketim malı ithalatı 51 milyar 816,3 milyon dolara ulaşarak, önceki bir yıllık dönemdeki hacme göre 9 milyar 439 milyon dolar ve yüzde 22,3 daha yüksek oldu. Önceki bir yılda ithalatın yüzde 75,3’ünü oluşturan ara mallarının payı son bir yılda yüzde 69,4’e düşerken, tüketim mallarının payı yüzde 11,4’ten yüzde 15,2’ye yükseldi.
Yeni yatırımlarla ilişkili olarak yatırım/sermaye malı ithalatı da birer yıllık dönemlere göre yüzde 5,5 oranında 2 milyar 705,7 milyon dolarlık artışla 52 milyar 30,9 milyon dolar oldu. Buna göre bir yılda yapılan tüketim malı ithalatı, aynı dönemdeki yatırım malı ithalatıyla yaklaşık aynı düzeye geldi.
Ekonomide görev değişimi ile 2023’ün ikinci yarısından itibaren başlatılan parasal sıkılaştırma esaslı yeni ekonomik programın uygulama döneminde, hammadde/ara mallarının ithalatında aylık bazda düşüş eğilimi güçlenerek devam ederken, nihai tüketim mallarının aylık ithalatı ise hız keserek artmaya devam etmiş, ilk kez bu yıl temmuzda düşüş görülmüştü. Ticaret Bakanlığı’nın ağustos ayı verileri yeniden artış eğilimine işaret etti.
Geçen yıl temmuzda yıllık bazda yüzde 99,6’la rekor bir artış kaydederek 4,7 milyar dolarla en yüksek aylık düzeylerinden birini gören tüketim malı ithalatı, izleyen aylarda artmaya devam etti. Önceki yılın aynı aylarına göre ağustosta yüzde 44,1, eylülde yüzde 37,2 artan tüketim malı ithalatı, ekimde yüzde 78’le aylar itibarıyla yeni dönemin en yüksek ikinci artışını kaydetti.
İzleyen aylarda ise tüketim malı ithalatında yıllık artışlar kısmen hız keserek kasımda yüzde 39,7, aralıkta yüzde 26,7, bu yıl ocakta yüzde 13,6, şubatta yüzde 26, martta yüzde 19,4 oldu. Nisanda yüzde 34,1 artan tüketim malı ithalatı, yüzde 20,1 arttığı mayısta 5 milyar dolara yaklaşarak son bir yılın en yüksek aylık düzeyini gördü. Tüketim malı ithalatında yıllık artış ivmesi haziran ayında yüzde 5’e düştü. Temmuz ayında ise söz konusu ithalat yüzde 3,2 ile 25 ay sonra ilk kez düşüş kaydetti. Tüketim malı ithalatının ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,1’le yeniden artış moduna geçmesi dikkati çekti.
Ekonomide küçülmenin habercisi
Bu yılın ilk sekiz ayındaki gerçekleşmeler ve son bir yıla ilişkin veriler, dış ticaret tablosundaki iyileşmenin ihracattaki artıştan çok, ithalattaki sert düşüşten; bunun da ekonominin üretim ve yatırım ayağında frene basılmasından kaynaklandığını gösteriyor.
Geçen yılın aynı dönemine ve birer yıllık dönemlere göre ithalattaki azalma, sürdürülebilir büyüme açısından hayati önem taşıyan ekonominin üretim ayağındaki daralmaya ve aynı zamanda üretim ve istihdam artışı için gerekli yeni yatırımlar cephesindeki yavaşlamaya işaret ediyor. Bu iki alandaki kan kaybı, tüketim ayağındaki ithalat artışı birlikte düşünüldüğünde, yakın ve orta vadede ekonomide küçülme ve uzun vadede dış ticarette de dengelerin bozulması ve dışa bağımlılığın artmasına yol açacak bir gidişatı haber veriyor.