Dış ticarette iyileşme yanıltıcı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

Parasal sıkılaştırma esaslı programın bir yılı aşan uy­gulama süresinde cari iş­lemler açığının hızla kapanmasını sağlayan dış ticaret tablosundaki iyileşme, yanıltıcı nitelik taşıyor ve gerçekte aleyhte bir gidişatı içinde barındırıyor.

Program döneminde ihracatta­ki artış mütevazı düzeyde kalır­ken, ithalatta yaşanan hızlı düşüş ise ithal tüketimden değil, ima­lat sanayii başta ekonominin üre­tim ve yatırım ayağında frene ba­sılması yüzünden bu kesimlerin ihtiyacı olan hammadde/ara ma­lı ve yatırım mallarında dış alı­mın kısılmasından kaynaklanı­yor.

Tüketim malı ithalatı artmaya devam ederek yüksek hacimlere ulaştı. Dış ticaret açığındaki hız­la kapanmanın, artış eğilimini sürdüren ithal tüketime karşılık gerçekte ekonominin üretim aya­ğındaki yavaşlamadan kaynak­lanması, Türkiye ekonomisinde küçülmeye işaret etti.

Sekiz aylık gerçekleşmeler

Ticaret Bakanlığı, kendi belir­lediği ağustos ayına ilişkin kendi kayıtları ile Türkiye İstatistik Ku­rumu’nun (TÜİK) en son temmuz sonuna kadar olan döneme ilişkin açıkladığı aylık verileri birleştire­rek yılın ilk sekiz ayındaki dış tica­ret tablosunu açıkladı. Buna göre ilk sekiz ayda ihracat geçen yılın eş dönemine göre yüzde 3,9 artış­la 170 milyar 800,7 milyon dolara yükseldi, ithalat ise yüzde 8,6 dü­şüşle 21 milyar 355,1 milyon dola­ra ve dış ticaret açığı da yüzde 33,6 küçülerek 27 milyar 703,1 milyon dolara geriledi.

Buna göre Türkiye geçen yılın eş dönemine göre bu yıl ilk sekiz ay­da 6 milyar 348 milyon dolar daha fazla ihracat yaparken, 21 milyar 355,1 milyon dolar daha az ithalat gerçekleştirdi.

İthalat düşüşü üretimdeki frenden

İlk bakışta pozitif bir gelişmeyi ifade eden bu seyir, ithalatın kom­pozisyonuna bakıldığında olum­suz bir gidişata da işaret ediyor.

Ticaret Bakanlığı’nın yılın ilk sekiz ayına ait verilerine göre baş­ta sanayi için işlem görmüş ya da görmemiş hammaddeler olmak üzere üretici sektörlerin gerçek­leştirdiği ara malı ithalatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,7 düşüşle 157 milyar 340,9 mil­yon dolara geriledi.

Buna göre ge­çen yılın ilk sekiz ayındaki tutar­dan 24 milyar 922,4 milyon dolar daha az hammadde/ara malı it­hal edildi. Bu da sanayi üretimin­de ve genel ekonomik büyümede düşüşün habercisi. Aynı dönemde ülkede yeni yatırımlardaki canlı­lığın göstergesi niteliğindeki ya­tırım (sermaye) malı ithalatı da yüzde 2,1 oranında 711,3 milyon dolarlık düşüşle 33 milyar 457,6 milyar dolara geriledi.

Tüketim malı ithalatındaki artış

Üretime, yatırıma dönüşecek ithal maddelerin dış alımında­ki düşüşe karşılık başta otomo­biller olmak üzere, dayanıklı, ya­rı dayanıklı ve dayanıksız tüketim malları, esası yiyecek içecek olan işlenmiş ya da işlenmemiş ürünler gibi kalemlerden oluşan nihai tü­ketim mallarının ithalatı ise yüz­de 13,7 artışla 34 milyar 579,8 mil­yon dolara ulaştı.

Sıkılaştırma po­litikasının ekonomide soğumaya yol açtığı ve halkın alım gücünün düştüğü belirtilen bu dönemde ge­çen yılın eş dönemine göre 4 milyar 175 milyon dolar daha fazla tüke­tim malı ithal edildi. Geçen yıl ilk sekiz ayda hammadde/ara malla­rının toplam ithalatta yüzde 73,8 olan payı bu yıl aynı dönemde yüz­de 69,7’ye düşerken, tüketim mal­larının payı yüzde 12,3’ten yüzde 15,3’e yükseldi.

Son bir yıldaki durum

Yıllıklandırılmış dış ticaret ve­rileri, ithalatın kompozisyonun­daki değişim nedeniyle aleyhte ge­lişmeyi daha çarpıcı biçimde orta­ya koyuyor.

TÜİK’in en son temmuz itibarıy­la açıkladığı aylık veriler ve Tica­ret Bakanlığı’nın açıkladığı ağustos ayı verisinden hareketle yıllıklan­dırılmış dış ticaret tablosuna göre, ağustos sonu itibarıyla son bir yılda ihracat 261 milyar 975,6 milyon, it­halat 340 milyar 611,8 milyon dolar oldu. Ağustos 2023 sonu itibarıyla önceki bir yıllık döneme göre yıllık ihracat hacmi yüzde 3,5 oranında 8 milyar 855,5 milyon dolar büyür­ken, ithalatın yıllık hacmi yüzde 8,4 oranında 31 milyar 82,7 milyon do­lar küçüldü.

Bu gelişmelerle Ağus­tos 2023 sonunda 118 milyar 574,4 milyon dolar olan yıllık dış ticaret açığı, bu yıl aynı tarih itibarıyla 78 milyar 636,2 milyon dolara geriledi. Yıllık açık, önceki bir yıllık döneme göre yüzde 33,7 oranında 39 milyar 938,2 milyon dolar küçüldü.

Yıllık bazda dış ticaret açığında bu çaptaki kapanma, makro eko­nomik dengeler açısından olum­lu bir gelişmeye işaret ederken, birer yıllık dönemlere göre itha­lat hacmindeki mütevazı büyü­meye karşılık ithalat hacmindeki rekor küçülmenin kaynağının da ekonominin üretim ayağındaki ya­vaşlama olması, orta ve uzun vade için olumsuz bir durum anlamına geliyor.

Önceki bir yıllık dönem­de 279 milyar 721,3 milyon dolar olan hammadde/ara malı ithalatı, son bir yılda ise 236 milyar 388,6 milyon dolarda kaldı. Son bir yılda, üretici sektörlerdeki daralmaya bağlı olarak önceki bir yıllık döne­me göre 43 milyar 332,7 milyon do­lar olmak üzere yüzde 15,5 daha az hammadde/ara malı ithal edildi.

Buna karşılık son bir yılda tüke­tim malı ithalatı 51 milyar 816,3 milyon dolara ulaşarak, önceki bir yıllık dönemdeki hacme göre 9 milyar 439 milyon dolar ve yüz­de 22,3 daha yüksek oldu. Önceki bir yılda ithalatın yüzde 75,3’ünü oluşturan ara mallarının payı son bir yılda yüzde 69,4’e düşerken, tüketim mallarının payı yüzde 11,4’ten yüzde 15,2’ye yükseldi.

Yeni yatırımlarla ilişkili olarak yatırım/sermaye malı ithalatı da birer yıllık dönemlere göre yüzde 5,5 oranında 2 milyar 705,7 milyon dolarlık artışla 52 milyar 30,9 mil­yon dolar oldu. Buna göre bir yılda yapılan tüketim malı ithalatı, aynı dönemdeki yatırım malı ithalatıy­la yaklaşık aynı düzeye geldi.

Ekonomide görev değişimi ile 2023’ün ikinci yarısından itiba­ren başlatılan parasal sıkılaştır­ma esaslı yeni ekonomik progra­mın uygulama döneminde, ham­madde/ara mallarının ithalatında aylık bazda düşüş eğilimi güçle­nerek devam ederken, nihai tü­ketim mallarının aylık ithalatı ise hız keserek artmaya devam etmiş, ilk kez bu yıl temmuzda düşüş gö­rülmüştü. Ticaret Bakanlığı’nın ağustos ayı verileri yeniden artış eğilimine işaret etti.

Geçen yıl temmuzda yıllık baz­da yüzde 99,6’la rekor bir artış kay­dederek 4,7 milyar dolarla en yük­sek aylık düzeylerinden birini gö­ren tüketim malı ithalatı, izleyen aylarda artmaya devam etti. Önce­ki yılın aynı aylarına göre ağustos­ta yüzde 44,1, eylülde yüzde 37,2 artan tüketim malı ithalatı, ekim­de yüzde 78’le aylar itibarıyla yeni dönemin en yüksek ikinci artışını kaydetti.

İzleyen aylarda ise tüke­tim malı ithalatında yıllık artışlar kısmen hız keserek kasımda yüz­de 39,7, aralıkta yüzde 26,7, bu yıl ocakta yüzde 13,6, şubatta yüzde 26, martta yüzde 19,4 oldu. Nisan­da yüzde 34,1 artan tüketim malı ithalatı, yüzde 20,1 arttığı mayıs­ta 5 milyar dolara yaklaşarak son bir yılın en yüksek aylık düzeyini gördü. Tüketim malı ithalatında yıllık artış ivmesi haziran ayında yüzde 5’e düştü. Temmuz ayında ise söz konusu ithalat yüzde 3,2 ile 25 ay sonra ilk kez düşüş kaydetti. Tüketim malı ithalatının ağustos ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,1’le yeniden artış moduna geçmesi dikkati çekti.

Ekonomide küçülmenin habercisi

Bu yılın ilk sekiz ayındaki gerçekleşmeler ve son bir yıla ilişkin veriler, dış ticaret tablosundaki iyileşmenin ihracattaki artıştan çok, ithalattaki sert düşüşten; bunun da ekonominin üretim ve yatırım ayağında frene basılmasından kaynaklandığını gösteriyor.

Geçen yılın aynı dönemine ve birer yıllık dönemlere göre ithalattaki azalma, sürdürülebilir büyüme açısından hayati önem taşıyan ekonominin üretim ayağındaki daralmaya ve aynı zamanda üretim ve istihdam artışı için gerekli yeni yatırımlar cephesindeki yavaşlamaya işaret ediyor. Bu iki alandaki kan kaybı, tüketim ayağındaki ithalat artışı birlikte düşünüldüğünde, yakın ve orta vadede ekonomide küçülme ve uzun vadede dış ticarette de dengelerin bozulması ve dışa bağımlılığın artmasına yol açacak bir gidişatı haber veriyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Tüketim tam gaz 12 Aralık 2024
Kamuda faiz sarmalı 10 Aralık 2024