Dış ticarette bilişim kullanımı
Hazır CeBit Bilişim fuarı açılmışken, bilgi teknolojilerinin kullanımı ile ilgili olarak, zihnimizde yer alan bazı sorulara cevap aramak için, gözümüzü, kulağımızı açıp çevrede biraz dolaşalım dedik.
Uzmanlık konumuz dışında kaldığı için, katılımcılar ve detay konusunda yorum yapmayacağız. İkinci gün yapılan "KOBİ'lerde Bilişim" başlıklı toplantı, doğrudan KOBİ'leri hedef alması nedeniyle ilgimizi çekti.
Sohbetimize katılan dostlarımız bilirler, doğru bilgiye erişim ve bunların sağlıklı yorumu konusuna hep vurgu yaparız. Bugün çevremizi saran bilgi bombardımanından, yolumuzu şaşırmadan çıkmanın çaresinin, başlangıçta ne aradığımızı bilmek ve neye ulaşmaya çalıştığımızın ayırdında olmaktır diye düşünüyoruz.
Toplantının konuşmacılarından Sayın Hülya Küçükaraslı, "Başına Buyruk Sistemlerle Baş Etmenin Yolları" başlıklı ilginç bir sunum yaptı. Sunumdan tümüyle söz etmeye köşemiz yetmez amma, "Bilişim Sistemi" tanımının çok güzel ve "Yöntemi Bize Uyarlamak" başlıklı bölümün, biz KOBİ ortamında yaşayanlara çok yakın olduğunu vurgulamak isteriz.
Bilişim sistemi tanımı; "Bilginin, iş yapma verimliliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla, tanımlanmış kurallar ve düzen içerisinde elde edilmesi, depolanması (biriktirilmesi), iletilmesi (taşınması, dağıtılması), kullanılmasını (sorgulanmasını, raporlanmasını) sağlayan, bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanılarak geliştirilen sistemdir" diye yapılmıştı.
"Yöntemi Bize Uyarlamak" kısmı ise, ihtiyaçlarımızı ve beklentilerimizi, açık bir şekilde başlangıçta tanımlamak yerine, genellikle uygulamalar ilerledikçe belirlemek alışkanlığımızı bir kere daha ortaya koyuyordu.
Buradan hareketle, dış ticaret işlerimizin verimliliğini arttırmak, elde edilen verilerin sorgulanmasını ve raporlaması sağlamak için neler yaptığımızı bir düşünelim istiyorum. Düşünmeden ve tek hamlede söyleyebileceğim şey, özellikle ihracatımızın yaklaşık yüzde 65'ine varan kısmını gerçekleştiren ilk bin firmayı dışarıda tutarsak, ihracat yapan toplam 48 bin firmadan kalan 47 bin işletmenin, ne tür "Bilgi ve İletişim Teknolojisi" uygulaması yaptıkları merak konusudur. Hemen, hemen hepsinde bilgisayar var. İnternet kullanıyorlar ve e-posta kullanarak iletişim yapıyorlar. Hepsinin olmasa da çoğunun internet sayfaları var.
İyi de bunlar "Bilişim Sistemi" dediğimiz ve bizlere hayatı çok ciddi biçimde kolaylaştıracak olan sistemlerin faydalarından çok amma çok küçük bir kısmı. Üretim yapanların bir kısmında bilgisayar destekli çizim ve üretim programları var. Üzülerek görüyorum ki bunların da birçoğu, dışarıdan gelip bu sistemleri kullanacak elemanları bekliyorlar.
Her yerde karşımıza çıkan "Nitelikli eleman" sorunu burada da önümüze çıkıyor. Hem işinin uzmanı olacak ve hem de kendi işinde kullanabileceği bilişim sistemlerine hâkim olacak bir eleman gerekiyor. Diyeceksiniz ki, biz nitelikli elemanı bulduk ta, bilişimden anlayanı kusur kaldı. Haklısınız ancak, elimizdeki elemanları eğitmek seçeneğini neden dışarıda tutuyoruz?
Burada özellikle vurgulamak istediğimiz konu, bilişim sistemlerinin kullanılmasıyla KOBİ yöneticilerinin karar verme hızlarının ve kararlarındaki doğruluk paylarının arttırılması gereğidir.
Bizler KOBİ yöneticileri olarak Bilişim Teknolojileri konusunda fazla bilgi sahibi değiliz. Bilişim sistemleri satan dostlarımızın bize teknolojiyi satmadan önce, onları kullanarak karar verebilme açısından da neler yapabileceğimizi göstermeleri gerekir diye düşünüyorum. Öte yandan bilişim sektöründeki STK'ların, sistemlerin verimlilik ve etkinlik arttırıcı şekilde kullanımları ile ilgili eğitim projelerini hayata geçirmeleri gerektiği de açıktır. KOBİ'lerin kısıtlı bütçelerine katkı sağlamak ve bu eğitim masraflarının yükünü azaltmak açısından, sektörel STK'lar devletin sağladığı "Eğitim Desteklerini" kullanabilirler.