Dış ticaretin miktar ve fiyat yönü

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

İhracat ve ithalat geçen yıl önceki yıla göre sırasıyla yüzde 23 ve yüzde 30 daraldı. Bu oranlar düzeyinde daha az mal sattık ya da aldık da, daralma o yüzden mi ortaya çıktı; hayır. Yüzde 23 ve 30'un bir kısmı miktardaki, bir kısmı da fiyattaki gerilemeden kaynaklandı.

Geçen yılın tümünde ihracat miktar olarak yüzde 7.2 azaldı, ihraç mallarının fiyatında da ortalama yüzde 16.6'lık düşüş oldu. Aynı şekilde ithalat miktar olarak yüzde 12.7 gerilerken, ithal mallarının fiyatında yüzde 20.1 oranında düşüş kaydedildi. Yani geçen yılın dış ticaret verilerini değerlendirirken, özellikle de doğal olarak daha çok önemsediğimiz ihracatın üstünde dururken, "ihraç miktarımız değişmedi, ama ne yaparsınız ki tüm dünyada fiyatlar düştü ve bu yüzden ihracat düşük kaldı" demek, pek de doğru değil; çünkü miktarda da düşüş var.

Geçen yılın ortalamasını gösteren tablo kadar, eğilim de önemli. İhracatın miktar ve fiyatında çeyreklere ya da aylara göre olan eğri bize ne söylüyor, gidişatın iyiye mi, yoksa olumsuza doğru olduğuna mı işaret ediyor, ona da bakmalı.

İhracat miktar endeksi ilk üç çeyrekte 2008'e göre hep geriledi. İlk çeyrekte yüzde 8.8 olan gerileme, ikinci çeyrekte yüzde 15.9'a çıktı, üçüncü çeyrekte yüzde 11.8 oldu. Dördüncü çeyrekte ise 2008'e göre ihracat miktar olarak yüzde 8.5 artış gösterdi. Son çeyrekteki oranı böylesine yukarı taşıyan aralık ayındaki performans. İhracatın miktarı geçen yıl ekimde yüzde 10.5 arttı, kasımda yüzde 8.6 azaldı, aralıkta ise rekor düzeyde, yüzde 26.5'lik bir artış ortaya çıktı. Bu sayede son çeyrekte miktar endeksi yüzde 8.5 artış göstermiş oldu.

İlk üç çeyrekte sırasıyla yüzde 19, yüzde 22.4 ve yüzde 21.1 gerileyen fiyat endeksi de son çeyrekte yüzde 0.1 geriledi, yani neredeyse sabit kaldı. 

Ocaktaki durum

Geçen yılın tümünde ihracatta hem miktar azalmıştı, hem de fiyat. Bu yıl ocak ayında ortaya çıkan tablo ise doğrusu pek hoş değil.

Ocak ayındaki ihracat, 7.9 milyar dolar oldu ve geçen yıla göre hiç değişmedi. Çünkü bu yıl ihracatta geçen yılın tersine fiyat arttı; ama öbür yandan da miktar azaldı. Ocak ayında ihracat fiyat endeksi yüzde 7.3 artarken, miktar endeksinde yüzde 7.1'lik düşüş oldu. Yani, daha az miktardaki malı daha pahalı satmak suretiyle elde ettiğimiz ihracat gelirinin sabit kalmasını sağlayabildik. Bu tablo, tek ayın verisi olduğu için bir eğilime işaret etmekten uzat, ama yine de dikkat etmekte yarar var, çünkü sevimsiz bir durumla karşı karşıyayız. Miktar artışı sağlayamadığımız takdirde, fiyatta ortaya çıkabilecek bir gerileme ihracatımızın öngörülenin altında kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir lüksümüz yok.

İhracattaki bu tablonun tersine ithalat ocakta hem miktar, hem fiyat yönüyle artış gösterdi. İthalatta miktar yüzde 16.2, fiyat yüzde 6.7 arttı. Ocak ayı ithalatında da zaten yüzde 24 düzeyinde bir artış var. Bu artışın daha çok miktar kaynaklı olduğu da bu verilerle ortaya çıkmış oldu.

Bir gerçeğe vurgu yapmakta yarar var. İhracatta miktarın gerilemesi, ancak fiyatın artması her zaman olumsuz bir durum değil. İhraç konusu malların niteliğinde yaratabileceğiniz değişiklikle miktarı giderek aşağı çeker ve teknoloji yönü ağır basan ürünlere yönelebilirseniz, doğal olarak artık daha az miktarda ama daha yüksek fiyata sahip ürünler satabilir hale gelirsiniz. Ancak şu da bir gerçek ki bu bugünden yarına sağlanabilecek bir dönüşüm değil. Dolayısıyla Türkiye'nin ocak ayında karşılaştığı "miktarın azalması-fiyatın artması" durumu, uzun soluklu bir dönüşümün ayak sesleri olmaktan çok uzak.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar