Dış ticaretin kuralları...(2)
İletişim yaptığımız her işin anahtarı olarak ele alınmalı. Hele iş uluslararası ticaret olunca, iletişimin önemini tartışmak bile anlamsız kalıyor.
Dış ticarete girecek dostlarımızla tartışmalarımızın en önünde gelen konu “İletişim.” Yabancı dil bilgisinin belirli seviyelerin altında olmasının sakıncaları anlatmakla bitmiyor. Yanlış anlaşılmaların doğurduğu olumsuzlukların verdiği zararlar hakkında sayısız örnek verebiliriz. En önemlisi de ihracata bakışı açımızı tedirginliklerle doldurması ve gelen olası işlere olumsuz bakılması sonucunu doğurması.
İngilizce joker bir dil olarak kabul ediliyorsa da her coğrafyada aynı derecede geçerli değil. Geçen sohbetimizde belirttiğimiz gibi, eski Sovyetler Birliği coğrafyasında Rusça bilmiyorsanız işiniz bir hayli zor.
Frankofon Afrika dediğimiz, Fransızca konuşan Batı Afrika ülkelerinde de aynı sıkıntı yaşanılıyor. Güney ve Orta Amerika ülkelerinde dolaşacaksanız İspanyolca bilmek işinizi epeyce kolaylaştıracaktır. Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde çalışacaksanız, Arapça bilmenin bu coğrafyada iş yapmayı ne kadar hızlandıracağı çok açık.
İhracat yeterliklerini ölçüp, eksikliklerini belirlemeye çalıştığımız firmalarda “İşlemenizde yabancı dil bilgisi ne seviyede” diye sorarız. Pek çok yerde de “Biraz filanca dili biliyoruz” diye cevap alma olasılığı çok yüksek. Kendimizi anlatamazsak, ürünümüzü gerektiği gibi tanıtamazsak, nasıl yurt dışına mal satacağız? Hep yazdığımız gibi “Konuşuyoruz amma anlaşamıyoruz” durumuna düşersek sonuç yine hüsran yine zarar.
İhracat cirosunda üst sıralarda yer alan işletmelere baktığımızda, bu tür sorunların olmadığını, her bölgenin özelliğine göre yapılandıklarını görüyoruz. Doğaldır çünkü onların imkânları geniş. İyi de aksine bir durumda yani kaynakları kısıtlı olan KOBİ’ler ne yapsın?
İhracata yönlenmeden önce, hedef pazarı sağlıklı bir şekilde belirlememiz gerekli. Sonra da belirlediğimiz pazarın özelliklerine göre yapılanmaya veya yeterlilik geliştirmeye yönlenmeliyiz. Bu yeterliliklerin başında da iletişimin hedef pazarın gereksinimlerine göre yapılandırılması geliyor. Sadece yazışma ve konuşma yeterliliğinin geliştirilmesi değil, o pazara yönelik yapılacak internet sitesi, kullanılacak katalog ve dağıtılacak diğer iletişim malzemelerinin de hedef pazarda kullanılacak dilde hazırlanması gerekli.
Bunları yapamıyorsak, joker dil İngilizce imdadımıza yetişecek. Her pazarda kullanılma olasılığı olduğu için, her şeyimizi İngilizce de olacak şekilde hazırlayıp, kaynakların tasarrufl u kullanılmasını yeğleyebiliriz. Hedef pazarlarda fuara da gidersek, tercümanlar imdadımıza yetişecektir. Ancak tercümanların sadece dil bildiğini ve bizim işimizi bilmediklerini düşünerek, onları olası müşterilerle karşı karşıya bırakmadan, işlerimizin önemli noktalarını öğretmeliyiz. (Bkz. Tercümanla İhracat Yapmak / 12.02.2013)