Dış ticarete vizyonel bakış

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Ürün bazındaki dış ticaret açığı, ekonomi gündemimizde diğer makroekonomik parametrelerle güçlü bir etkileşim içinde kalabilmeyi başarıyor. Bu arada, ne kadar yol alınabiliyor olduğunu sorgulayamamak sistemin ciddi çekincelerini oluşturuyor. Dış ticaret gündemi sık sık meşgul ediyorsa da, buna göre görece düşük bir sürekliliği yakalayabiliyor. Büyüme artarsa artıp, azalırsa azalarak yapısal sorunları dünden bugüne, bugünden yarınlara taşınıyor. İki temel motif işleniyor kasnağın gergefi üstünde. Bunlar yer aldığı sürece gelişim yönünde adım atabilmek imkansızlaşıyor. İlki, “dış açık finanse edilebildiği sürece sorun değildir” anlayışı. İkincisiyse, “toplam dış ticaret hacminin gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payının artıyor” olmasıdır. İhracat ve ithalat toplamı genel ekonominin küreselleşmeye ayak uydurma ölçütü addediliyor. 2007-2009 küresel sistemik krizinin öğrettiklerinden birisi de küreselleşmedir. Kriz kontrolsüz küreselleşmenin bir yan etkisi gibi ortaya çıkar birden. Küreselleşme hızının kazanımları, denetimsizlik kılıfı giyerse sisteme kırılganlığı işlemek de kolaylaşır. 

Resmi istatistikler yorum kabiliyetini ve plan yapmayı adeta Türkiye’nin sadece küreselleşme kurgusuna hizmet üzere tasarlanmış veriler olarak tanımlanırlar. Mevcut veriler dış ticaret yorumunu şöyle yapar. Nisan 2014 dış ticaret açıkları ihracatın yıllık yüzde 7,8 artışını ithalatınsa yüzde 9,5 düşüşünü ifade eder. Sonuç olarak da dış ticaret açığının aylık ölçütlerde önceki yıla kıyasla yüzde 30 daraldığını ortaya koyar. Oysa bizce gerekli olan bunlardan öte istatistiklerdir. Mesela dış ticarete konu ürünler, “fazla verenler” ve “açık verenler” şeklinde iki farklı grup altında incelenip, doğrudan “net ihracat” istatistiklerine yönelik en güncel verilerden ibaret bir veri tabanı oluşturulabilir. Ölçümleme, ekonominin analitik düşünce mimarıdır. Eğer elinizdeki veriler yetersizse ya da 2 yıl gibi geçmişten gelen verilerle konjonktürü analize soyunuyorsa, rasyonel düşünce çıkamaz ortaya. Çünkü “çöp girerse çöp çıkar” ancak. Reel gelişim kontrol edilemez “körlerle sağırlar birbirini ağırlar” olur; olsa olsa... Altın ve enerji gibi temel girdi ve çıktıların ölçümlerine ulaşabilmek, nasıl bize “altın hariç” ve “enerji hariç” gibi nitelikli öngörü kazandırıyorsa, “net ihracat” rakamlarının güncel takibi de aynını sağlayacaktır. 

Bu da yetmiyor. Küresel rekabet ortamı sizi özeleştiriye de zorluyor. Çünkü krizlerin tetik mekanizması, otuz yıl öncesinden gelen sadece bulaşma etkisi değiller artık. 2007-2009 krizini bu etkiyle açıklamak mümkün olamadı. Öylesine derin ve uzun vadeli etkilerde bir krizdi ki bu, batamayacak kadar büyükler ile sistemin bütününü tehdit edebilecekler yazına, “sistemik” tanımını girdiler bir anda... Nasıl batan bankalarla bir arada gelişen bir “Avrupa Borç Krizi” ortaya çıktığında, apar topar ölçüm eksikliğini düzeltme telaşına girişildi ve Basel 3 çıktı ortaya. Bankacılık sistemi stres testiyle başlayan bu yeni nesil ölçümler, aynı anda Avrupa, ABD ve Asya’da uygulanan bir denetim yarışına dönüşüverdi. Oysa bizim için “konut fiyat endeksi” ya da “perakende satış hacmi” ölçümleri yapılıyor. Ne kadar gereklidir bunlar ki, üretimden çok inşaattaki tüketim potansiyelini sorgularlar. Perakende istatistikleriyse yabancı yatırımcının iç talep bileşenindeki dönüşümleri ölçerek yatırımlarını yönlendirebilmesini hedefl emez mi özet olarak. Bizim için ürünün “net ihracat” ölçümü ve “katma değer” yaratabilme kabiliyeti analitik bakışımızla plan yapıp uygulayabilmeyi getirir. Merkez Bankaları istikrar teminine yönelik, “enfl asyon” ve “çıktı açığını” kontrol eder. Bunlar makro boyutlu ölçüm gereksinimidir. 

Dış ticaret içinse ürün bazına indirilmelidir ki hedef vurulabilsin. Düşünün, tarihte hangi ordu sadece havadan bombardımanla bir fetih gerçekleştirebilmiştir? Öyleyse, karaya inmeli ve mahalle mahalle, sokak sokak ülke ele geçirilmelidir. Vizyon, ürün ürün, ülke ülke değer yaratabilme ölçütleri bir potada erimeden olmaz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar