Dış ticaret normale dönüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Ocak ayında ihracat geçen yıla göre binde 3 azalınca, buna karşılık ithalatta yüzde 23.9'luk artış yaşanınca sanki biraz paniğe kapılanlar oldu. Dış ticaret açığında tam yüzde 161 oranında artış vardı. "Ne oluyoruz, nereye gidiyoruz" dedirten bir tablo ortaya çıktı. geçen yıl, özellikle ilk aylar için ithalatın hızlı bir şekilde gerilemesine alışmıştık, bu artış da neyin nesiydi. Aynı şekilde ihracat çok önemli düzeyde değilse de azalmış, en azından artış göstermemişti. Ocak ayının verileri, dış ticarette yeniden sıkıntılı bir sürece gireceğimizin göstergesi miydi yoksa…

Geçen yıl ocakta 2008'e göre ihracat yüzde 26, ithalat yüzde 43 azalmış, dış ticaret açığında ise yüzde 75'i aşan bir düşüş olmuştu. Bu yıl ocakta 3.6 milyar dolar olan ticaret açığı, geçen yılki 1.4 milyar doların yüzde 161 üstüne çıkmıştı çıkmasına ama, açık halen 2008'in ocak ayındaki 5.7 milyar doların yüzde 36 altında bulunuyordu. Yani rakamları değerlendirirken biraz geçmişe dönmek, nereden nereye gelindiğine bakmak ve bu rakamların oluştuğu konjonktürü iyi değerlendirmek gerekiyordu.

Rakamlarda sürpriz yok

Ocak ayında ne ihracatta bir tökezleme, tepetakla olma durumu var, ne de ithalatın tırmanışa geçmesi durumu. Anormal olan bu yılın rakamları değil ki. Anormallik geçen yılki rakamlardaydı, şimdi bir düzeltme yaşıyoruz.

Önce biraz geçmişe dönelim. Son yirmi beş yıl içinde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 51 ile yüzde 81 arasında değişmiş. Yüzde 51'lik karşılama oranı 2000 yılında, yüzde 81'lik oran ise 1988 yılında oluşmuş.

Türkiye 1985-2009 dönemini kapsayan yirmi beş yılda 954 milyar dolarlık ihracat, 1 trilyon 484 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirmiş ve ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 64 olmuş.

Geçen yılki yüzde 72.5'lik karşılama oranı, 2001'deki yüzde 75.7'den sonraki en yüksek oran olarak karşımızda. 2001 kriz yılıydı ve ithalat devalüasyonun da etkisiyle hızla gerilemişti. 2009 da kriz yılıydı ve bu yüzden yılın tümünde yüzde 72.5'lik bir karşılama oranı ortaya çıktı.

2009'un ilk iki ayındaki ihracatın ithalatı karşılama oranı çok yüksek düzeyde oluşmuştu. Geçen yıl ocaktaki karşılama oranı yüzde 85 olmuş, şubatta ise yüzde 93 ile rekor kırılmıştı. Geçen yılın ilk ayları ekonomik krizin en yoğun hissedildiği aylardı. GSYH, kapasite kullanımı, sanayi üretimi, ithalat, işsizlik gibi tüm önemli büyüklükler, geçen yılın ilk iki ayının krizde en kötü dönemin yaşandığını gösteriyor. En azından şimdiye kadar yaşanan süreçteki en kötü dönemin söz konusu aylarda ortaya çıktığı kesin. Bundan sonra yeni bir dip görülür mü, görülmez mi o başka bir tartışma konusu. Ancak genel kanı, lokal krizler yaşansa bile geçen yılki gibi tüm dünyayı etkisi altına alacak bir çöküşün bir daha ortaya çıkmayacağı noktasında oluşuyor.

Yüzde 65-70 arası normal

Geçen yıl ocakta yüzde 85 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı bu yıl yüzde 68'e indi. Son yirmi beş yılın ortalaması da gösteriyor ki, ihracatın ithalatı karşılama oranında yüzde 65-70 arası normal karşılanması gereken bir düzey. Yüzde 70'in üstüne çıkmamız ancak birkaç ayla sınırlı olabiliyor ve bu da normal. Türkiye yepyeni bir ihraç kaynağı, bir maden, katma değeri çok yüksek yeni bir ürün bulmadığı takdirde, her şey bir yana, enerji ithalatının büyüklüğü yüzünden ihracatından yüzde 50 kadar daha fazla ithalat yapmak durumunda. Zaten yeni ihraç kalemleri yaratmaksızın bu farkın kapanıyor olması, bir süre sonra ihracatta sıkıntı yaşayacağımızın ön işareti.

Şubatta fark daha da açılacak

Ocakta ihracat yerinde sayarken, hatta bir miktar gerilerken ithalatın yüzde 24'lük artış göstermesi, dış ticarete dönük kaygıları artırmıştı. Peşinen söyleyelim, eğer rakamları yalnızca geçen yılla kıyaslamak suretiyle değerlendirme yapacaksak, şubat verileri geldiğinde daha da panik olacağız demektir.

İthalat geçen yılın şubat ayında 9.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. İthalat daha önce en düşük düzeye 8.1 milyar dolarla 2006 yılının ocak ayında inmişti. Yani aylık ithalat, geçen yıl şubatta son otuz altı ayın en düşük düzeyinde gerçekleşmişti.

Dolayısıyla geçen yıl dip noktaya inilmiş olması, bu yılki gerçekleşmeyle olan farkın daha da açılması sonucunu doğuracak. İthalatın şubat ayındaki artışı geçen yıla göre yüzde 30'a yaklaşırsa bu durum sürpriz olmayacak.

120-180 milyar dolar

Her ne kadar ilk ayın rakamları hem ihracat, hem de ithalatta düşük gibi görünüyorsa da, bu yıl aylık ortalama ihracatın 10 milyar, ithalatın ise 15 milyar dolar civarında gerçekleşeceğine dönük tahminimizi koruyoruz. Bu rakamlar da bizi yılın tümünde ihracatta 120, ithalatta 180 milyar dolarlık bir gerçekleşmeye götürecek. Resmi hedeflerin daha aşağıda bulunduğunu hatırlatalım. Hükümetin hedefi, ihracatta 107.5, ithalatta 153 milyar dolar.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar