Dış dünyada kötü görünüm yaratıyoruz
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu o kadar abartıldı ki, sonunda ekonomi gündemden çıktı.
1)Ekonomi şu dönemde özel ilgi istiyor.
2)Türkiye’ye döviz girişi yavaşladığı için döviz fiyatları tıtmanışa geçti.
3)Yolszuluk ve rüşvet operasyonunun yanlış yönetimi ve bu operasyon ile ilgili söylemler içeride ve dışarıda iş çevrelerini olumsuz etkiliyor. Sonuç olarak döviz talebi artarken döviz arzı daha da kısılıyor.
Türk ekonomisi kırılgan bir ekonomi. Kırılganlığı, döviz açığından geliyor.
Türk ekonomisi ürettiğinden fazla döviz tüketiyor. Ekonominin döviz tüketimi ile döviz üretimi arasındaki fark borçlanılarak karşılanıyor.
DÜNYA’da Alaattin Aktaş’ın bir çalışması yayınlandı. Alaattin Aktaş diyor ki,:
• 2014 yılında kısa ve uzun vadeli döviz borçlarının vadesi gelen taksitleri ve faiz için toplam 165 milyar dolar ödeyeceğiz.
• Üretemiyoruz, ürettiklerimizi ihraç edemiyoruz. Bu nedenle 2014 yılında olağan döviz gelir ve gideri arasında en az 55 milyar dolar açık (cari açık) oluşacak.
• Bu iki kalemdeki yükümlülükleri aksatmamamız için, yabancılardan (12 ay boyunca) her ay ortalama olarak 18 milyar dolar bulmak zorundayız
Dış dünyaya göbekten bağlıyız. Türkiye’ye şu veya bu nedenlerle döviz girişi aksar ise, ekonominin çarkları durur. Yabancıların Türkiye’ye doğrudan yatırım yapması, bono ve hisse senedi satın almak için döviz göndermesi, döviz kredisi ile borçlanmada kolaylık göstermesi çok hem de çok önemli.
• Türk ekonomisinin esas oyuncuları bu ülkedeki işadamları, bankalar, şirketler. Risk alarak ülke ekonomisini sırtlarında taşıyorlar.
• Türk Lirası ve döviz kredisi kullanıyorlar.Yatırım yapıyor, üretiyor, insan çalıştırıyorlar.
Operasyonlarla ilgili söylemlerde önemli yanlışlar yapılıyor.
• Bankalarlarla, büyük sermaye grupları ile ilgili bazı duyumlar alındığı, gerekli incelemelerin başlatıldığı ifade ediliyor.
• Operasyonların hedefinde hükümetin iş yaptığı sermaye gruplarının bulunduğu belirtiliyor.
Bankaların, iş çevrelerinin politik tartışmalar içine çekilmesi yanlıştır.