DİR, 'yerli üretim'e engel mi? Cari açıkta teori mi, pratik mi

Ferit Barış PARLAK
Ferit Barış PARLAK AYRINTI [email protected]

Makro önlemlerin yanında mikroyu; teorik önlemlerin yanında pratiği geciktirdik. 

Cari açıkta yeni rekoru kırdık

* * *  

Ders çalışmakta tembel ve yoksul bir Kayserili öğrenci, okulu zor da olsa bitirip, iş hayatına atılır.

Uzun zaman sonra, aldığı son model arabayla gezerken, otobüs durağında bekleyen matematik öğretmenini görür, almak için durur ve "Öğretmenim buyrun gideceğiniz yere bırakayım." der. 

Öğretmen şaşırmıştır, "Arabana ve kıyafetine bakılırsa işlerini büyütmüşsün. Nasıl oldu?" diye sorar.

Eski öğrencisi 'çok bilmiş' yüz ifadesiyle, "1'e alıp 3'e satıyorum. Sonuçta 'yüzde 2' para kazanıyorum! Geçinip gidiyorum!.."

* * *  

Doğrudur: Bilimsel düşünce, teknoloji, eğitim gibi kavramlar birçok kapıyı açıyor.

Ancak her şey teoriyle, bilimsellikle, teknolojiyle olmuyor.

Pratik düşünce de gerekiyor.

* * *

Doğrudur, ihracat ve üretim artıyor.

Ancak ithalat daha fazla artıyor.

Yerli üretimi artırmanın, ithalatı kısmanın yolları aranıyor.

İş, teori, bilimsellik ve teknolojiye kalınca çözüm gecikiyor.

Daha pratik, acil uygulanabilir fikirler gerekiyor.

* * *

Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Salih Zeki Poyraz ile cari açık meselesini ve ihracat hedefini konuşurken Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ile ilgili, yerli üretime büyük katkısı olabilecek bir öneri sundu.

Paylaşayım:

"Bilindiği üzere Dâhilde İşleme İzin Belgeleri sayesinde, şirketler ihraç edecekleri ürünlerin üretiminde kullanacakları malzemeleri teminat vermek şartıyla, yurt dışından gümrük vergisi ve KDV ödemeksizin ithal edebiliyor.

Aynı ürünleri yurt içinden de KDV ödemeksizin, ihraç kayıtlı olarak satın alabiliyor.

Bu durumda genellikle satıcı firmaya teminat veriliyor.

İthalattaki teminatın çözümü, yurt içinden alıma göre büyük avantajlar içeriyor.

İthalattaki teminat ibrazda hemen çözülüyor.

Yurtiçi alımlarda ki teminat çözümünü anlatması dahi ithalattaki çözümün süresi kadar sürüyor!

Şöyle ki:

Firmalar DİR kapsamında yaptıkları alıma ilişkin satıcı firmanın vergi dairesi KDV iadesini/mahsubunu yapabilmesi için her aya ilişkin yaptığı imalatta kullandığı malzemeleri her bir malzeme satıcısı firma için ayrı ayrı Yeminli Mali Müşavirlere tüm imalat bilgilerini de kapsayacak şekilde, randıman hesaplamaları da yapılarak rapora bağlatmak ve bu raporu satıcı firmanın vergi dairesine ibraz etmek suretiyle teminatını çözdürebiliyor.

Örneğin: İmalatçı firma DİR kapsamında yapacağı üretim için yurt içinden 5 ayrı firmadan ihraç kayıtlı malzeme satın alması ve bu malzemeleri kullanıp, son ürün üreterek 6 aylık bir periyotta ihraç etmesi halinde, her bir firma için 6 adet olmak üzere toplam 30 adet YMM raporu yazdırmak ve bunları ilgili vergi dairelerine ibraz etmek zorunda kalıyor.

Bazı durumlarda burada yapılacak masraflar dahi sağlanan KDV avantajından fazla olabiliyor.

Ayrıca imalatçı firma, yine imalatçı bir firmadan ihraç kayıtlı satın almak zorunda. İthalatta ise böyle bir zorunluluk bulunmayıp imalatçı olan veya olmayan her türlü firmadan DİR kapsamında ithalat yapılabiliyor.

Yurt içinde imalatçı olmayan bir firmanın ihraç kayıtlı DİR kapsamında satış yapma imkânı bulunmuyor.

DİR kapsamında ithal edilen ürün ihracat öncesi ya da sonrası fark etmeksizin alınabilirken, yerli alım ancak ihracat öncesi olabiliyor.

Yani, DİR kapsamında ithalat tercih sebebi olurken, yerli ürünler tercih edilmiyor."

* * *

Üretim ve ihracatın, ithalata karşı daha yavaş artışını enerji, verimlilik, teknoloji, ar-ge, döviz kuru gibi kalıplaşmış parametrelere bağlıyoruz.

Yasaların satır aralarına yerleştirilen ve yerli üretimin önüne set çeken 'gizli engeller'i konuşmuyoruz/konuşturulmuyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Refleks 26 Ağustos 2024
“Durduk yere” mi oldu? 21 Ağustos 2024