Dip
2008 yılının başından beri süren satışlar bir türlü bitmiyor. Mart ayı ve haziran aylarının bitiminde kafalarda hep aynı soru vardı; "En kötüsü bitti mi?'', "Piyasalar dibi gördü mü?'' Görünen o ki, her iki seferde de yanılmışız. Ekim ayında, haziran ayının da altındaki seviyelere geçtik ve halen satış durdurak bilmiyor ve şimdiden değer kaybı % 25'i geçti. Hisse bazında baktığımızda ise durum daha dramatik.
İMKB 100 Endeksi bu hafta 20.000'li seviyeleri test etti ve yine herkes aynı soruları sordu. Anlaşılan piyasa bu soruyu sorduğu sürece ve akıllarda hep bir ''acaba'' sorusu olduğu sürece bir dip göremeyeceğiz. Umutla yapılan alımların düşüşü engelleyemediğini ve her seferinde daha düşük seviyelere ilerlediğimiz aşikar. Belki de gerek temel analizle gerekse teknik analizle ulaşılan sonuçlarla bir nokta tespit etmek şu an için imkansız ve belki de belli seviyelerden burası o noktadır diye piyasa oyuncuları alım yapmayı kestiği zaman orası dip seviye olacaktır çünkü satıcı malını satamayacaktır.
Diplerden bahsederken, bu hafta dikkat çeken bir noktanın da altını çizmek isterim. İMKB Endeksi ekim ayında, haziran seviyesinin altına geçerken, büyük bankalar endekse karşı daha iyi performans gösteriyorlardı. Bankacılık endeksini incelerseniz, küçük bankaların yoğun satış baskısı altında kalmalarına rağmen, piyasanın lokomotifi olarak gördüklerimiz ısrarla satışa direndiler fakat bu hafta bu hisse senetleri de daha fazla dayanamayarak haziran ayı fiyatlarının altına geçtiler. Sormamız gereken soru şu: Endeks mi artık yükselir yoksa bu banka hisse senetleri mi düşer ve performansları biribirini yakalar?
Durumu özetlemek gerekirse henüz piyasanın dönüş içine girdiğini gösteren bir emare yok. Bahsedilen hisse senetlerine gelirsek, halen borsa yatırımı yapıyorsanız, taşlar yerine oturup piyasa dengeleninceye kadar banka hisselerinden uzak durmak temkinli davranmak olacaktır.