Dinlemek, dinlemek dinlemek…

Dr. Uğur TANDOĞAN
Dr. Uğur TANDOĞAN NOT DEFTERİ tandogan2007@gmail.com

 

 

 
İstersen, dinlersin.
Dinlersen, anlarsın.
Anlarsan, çözersin…
Türk Ticaret Bankası personeli
 
İpe sapa gelmez “, fikir mi? Yoksa.... 
 
Bir büyük holding şirketinin yemek salonunda idim. Genel müdürlerle yemek yiyordum. Bir genel müdür şöyle bir soru sordu: “Hocam bizim şirkette bir iletişim sorunu var. Ne tavsiye edersiniz?” Şirketi tanımıyordum. Bu durumda yapılacak tavsiye, bir doktorun muayene etmediği, teşhis koymadığı bir hastaya reçete yazması gibi bir şeydi. “Hastayı görmem gerek” dedim gülerek. Genel müdür alındı “Hocam, tavsiyenizi almak için ille bizim de bir proje mi yaptırmamız gerekiyor?” diyerek olaya daha değişik bir boyut getirdi. O zaman ben de “Madem öyle, genel bir tavsiyede bulunayım” dedim. “Çalışanlarınızı dinlemeyi denediniz mi?” diye sordum. Genel müdür, sınavda çalıştığı konudan soru çıkmış öğrenci gibi sevindi. “Onu da denedim Hocam. Haftada bir toplantı yapmaya karar verdim. Bir pazartesi herkesi toplayıp “Konuşun, sıkıntılarınızı, fikirlerinizi söyleyin” dedim. 
 
Genel müdürün suratı burada ekşidi “Konuştular, ama öyle ipe sapa gelmez fikirler söylediler ki; şaşırdım kaldım. Zaten ikinci haftadan sonra da bu toplantıları iptal ettim. Çünkü ikinci hafta kimse bir şey söylemedi toplantıda, kimse konuşmak istemedi.” Çok şaşırmadım. Çünkü genel müdürün o ekşi suratını gören bir kul, bir daha ebediyen sessiz kalırdı.
 
Toplumumuzda dinleme sorunu 
 
“Bir yöneticide olmazsa olmaz tek bir yetkinlik söyle” deseler, düşünmeden söyleyeceğim şey, “dinlemek” olurdu. Ama ne yazık ki, bu beceri toplumumuzdaki bir çok kişide yok. Çevrenize bir bakın, ne demek istediğimi anlarsınız. Önce yakın çevrenizden başlayınız. Örneğin, eşiniz dinlemesini biliyor mu? Sizi dinliyor mu? Ya çocuklarınız?( Kayınvalideniz sizi dinliyor mu diye sormayacağım bile (!).) Arkadaşlarınızı göz önünüze getirin. Kaç tanesi sizi can kulağı ile dinliyor? Sıra, iş dünyanızda: Örneğin, müşterilerinizden kaçı sizi gerçekten iyi dinliyor? Tedarikçileriniz için aynı soruyu sorsak cevabınız ne olurdu? Peki yöneticiniz sizi dinliyor mu? Televizyonlardaki tartışma programlarına bakın; katılımcılar birbirini dinliyor mu? Çuvaldızı batırdınız sağa sola. Şimdi sıra, iğneyi kendinize batırmakta. Siz dinlemesini biliyor musunuz?
 
Niçin dinlemeli? 
 
Eğer öğrenmek istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Anlamak istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Karşınızdakine saygı duyuyorsanız, dinleyeceksiniz. Nezaketiniz gereği, dinleyeceksiniz. İşbirliği yapmak istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Sosyal ilişki geliştirmek istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Sosyal ilişkilerinizi korumak istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Sosyal ilişkilerinizi genişletmek istiyorsanız, dinleyeceksiniz. Yenilenmek için, dinleyeceksiniz. Yaratmak için, dinleyeceksiniz. Katma değer yaratmak için, dinleyeceksiniz. Farklı değer yaratmak için, dinleyeceksiniz.
 
Yöneticiler için dinlemek
 
Dinlemek, iyi dinlemek, hakkını vererek dinlemek, etkin dinlemek kişiler için önemlidir. Ama bir yönetici için daha da önemlidir. Bilgiyi birinci elden almayı, doğrudan almayı sağlar.
 
Yazılı gelen bilgide duygu yoktur, ruh yoktur. Eğer bir yönetici, çalışanı etkin dinlerse, verilen bilgideki ruhu da yakalar. Bilgiyi veren kişinin sesi, ses tonu, gözlerinin ifadesi, vücut dili yazıya yansıtılamaz. Bunlar, verilen bilgiye daha fazla anlam katar. Dinleyerek, o “an” yakalanır. Çalışanının kafasında o an çakan bir şimşek, yaratıcı bir fikir belki yöneticiye yeni ilhamlar verir. “Hayvanlar koklaşa koklaşa, insanlar konuşa konuşa konuşa anlaşır” demişler. Ama konuşmadan önce, dinlemek gelir; “İnsanlar dinleye dinleye anlar” demek gerekir.
 
Sonuç 
 
Eğer bir yönetici iseniz, yukarıdaki ekşi suratlı yönetici gibi olmayınız. Çalışanlarınızı özenle dinleyiniz, saygı ile dinleyiniz, sabırla dinleyiniz. Ne değerli fikirlere ulaştığınızı göreceksiniz. Denemesi bedava, bugünden başlayarak dinleyiniz.
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sülale boyu nepotizm 24 Ekim 2019
Müşteriden misafire 12 Eylül 2019