“Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri” kitabı
Daron Acemoğlu ile James Robinson’un, “Diktatörlük ve Demokrasinin Ekonomik Kökenleri” başlıklı araştırmalarının kitabının Türkçe çevirisi Bağlam Yayınları’nca yayımlandı. Kitapta demokrasinin oluşumuna ve konsolidasyonuna yönelik bir çerçeve geliştirdiği öne sürülüyor.
Demokrasinin seçkinlerin onu alaşağı etmek yönünde güçlü bir teşvik yoksa konsolide edilebilir denilerek, 6 süreç üzerinde duruluyor. Bunların, sivil toplumun gücü, siyasal kurumların yapısı, siyasal ve ekonomik krizlerin doğası, ekonomik işsizliğin düzeyi, ekonominin yapısı ile küreselleşmenin ve kapsamının biçimine bağlı olduğu belirtiliyor.
Kitabın Türkçe önsözünde 15 Temmuz darbesi ele alınarak şu uyarı içeren değerlendirme yapılıyor:
“Türkiye’de 15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişimi iç açıcı değildir ve demokrasinin dünyanın pek çok yerinde güvende ve tam olarak konsolide olmadığını gösteren üzüntü verici bir hatırlatmadır. Türkiye’de daha önce gerçekleşen dört başarılı darbenin tersine bu darbe başarısız oldu. Ancak, darbenin başarısızlığı feragat edilmiş bir sonuç değildi (Eğer girişim planlandığı orijinal saatte başlamış olsaydı, 16 Temmuz Cumartesi erken saatlerde sonuç oldukça farklı olabilirdi.) Türkiye’deki veya başka yerlerdeki demokratlar için sevinmek ve yan gelip yatmak için oldukça erken.”
Arap Baharı sonrası demokrasinin sadece Türkiye’de değil dünyanın farklı bölgelerinde tehdit altında olduğu belirtilerek, Mısır’da seçilmiş ilk hükümetin 2013 yılında darbe ile indirildiği, 2014’te Tayland’ın askeri darbeye maruz kaldığının altı çiziliyor.2010’dan bu yana Afrika’da dokuz ülkede Bangladeş ve Benin’de darbe girişimleri ve darbeler yaşandığı belirtiliyor.
Ardından şu uyarıya yer veriyorlar.
“Darbeler demokrasi karşısındaki tek tehdit değillerdir. Dünyanın pek çok yerinde demokratik yollarla secilen hükümetlerin, bunlara Ekvador, Macaristan, Rusya ve hatta Türkiye’yi de dahil edebiliriz, otoriterleştiklerini ve özgürlüklerin bir kısmını ve demokrasiye tutunan sivil toplum örgütlerini aşındırdıklarını gördük.
(...) Öyleyse demokrasi üzerine yürütülecek tartışma her zamankinden de acildir.”
Acemoğlu ve Robinson, demokrasi ve kurumların işlerliği konusundaki çalışmalarıyla son yıllarda ilgi uyandıran iki bilim adamıdır. O nedenle bu değerlendirmelerini önemseyerek sizlerle paylaşmak istedim. Ayrıca, kitapta değinilmeyen bir gelişmeninde altını çizmek isterim. Avrupa’nın birçok ülkesinde sağcı ve milliyetçi partiler yükseliyor. Bu da bizi yakından ilgilendiren bir durum.