Dikkat kaygan zemin…
Dünya borsalarındaki iyimser hava korunamadı. Fed faiz artışı beklentilerinin tetiklediği yükseliş küresel büyüme ile ilgili endişelerle tersine döndü.
Avrupa ve Japonya’da eksi faiz ödeyen tahvil stokunun on trilyon doları aşması üzerine ABD tahvillerine yönelen küresel sermaye doları yükselterek küresel risk iştahını bozdu.
Petrol fiyatlarındaki gerileme büyüme endişelerini ve enerji şirketlerinin kredi risklerini yeniden gündeme getirerek küresel risk iştahındaki bozulmayı besledi.
Eksi faizlerin desteğine rağmen borç deflasyon durgunluk sarmalından çıkamayan Avrupa ve Japonya borsalarında başlayan satışlar kısa zamanda gelişmekte olan ülke piyasalara da yayıldı.
İngiltere’deki Brexit oylaması öncesi yatırımcıların risk almak istememesi ve Çin hisselerinin MSCI endeksindeki payını diğer gelişmekte olan ülkelerin aleyhine artıracağı beklentisi satışların dozunu artırdı.
Küresel risk iştahına duyarlı Türkiye hisse senetleri ve tahvilleri gelişmekte olan piyasalarda en çok değer kaybettiren yatırım araçları arasında yer aldı. Yerleşik yatırımcının döviz tevdiat hesaplarını bozdurması sayesinde Türk lirasındaki satış baskısı şimdilik daha sınırlı oldu.
Piyasalardaki sert satışlar yurtiçi dinamiklerde bir bozulmadan değil yurtdışında risk algısının değişmesinden kaynaklanıyor. Ancak Türkiye’nin kırılgan yapısı nedeniyle dışsal şoklardan daha çok etkilendiğimiz bir gerçek.
Beklentilerden yüksek gelen ilk çeyrek büyüme rakamları ve perakende sektöründe satın alma haberi piyasaların keyfini yerine getirmek için yeterli olmadı. Türkiye gelişmekte olan ülkelere göre çok daha kötü performans gösterdi.
Beklentilerden yüksek gelen milli gelir rakamlarının piyasanın yönünün yukarı çevirememesinde açıklanan verilerin sürdürülebilir bir büyüme tablosunu desteklememesi etkili oldu.
Küresel risk iştahının bozulduğu bir ortamda Türkiye’nin iç talebe ve el parasına dayalı büyüme modeli yatırımcıları heyecanlandırmıyor. Uluslararası rekabetçi doğrudan sermaye yatırımlarını Türkiye’ye çekemiyoruz.
Küresel risk iştahındaki bozulma devam edecek mi yoksa kısa süreli bir şok mu emin değiliz. Ancak haftanın son iki gününde oynaklık seviyelerindeki artış petrolün değer kazanmasına ve doların zayıflamasına dayalı yükselişin ne kadar kaygan bir zeminde şekillendiğini ve hızla tersine dönebileceğini gösterdi.
Milli gelirin yüzde 4 - 5’i arasındaki bir açığı finanse etmek için dış kaynağa muhtaç olan Türkiye küresel risk iştahına bağımlı durumda. Üstelik yurtiçinde devam eden iktisadi, siyasi ve jeopolitik riskler Türkiye’yi dışsal şoklara karşı gelişmekte olan ülkeler geneline göre daha savunmasız bırakıyor.
Toparlayalım... Fed’in faiz artışını ötelemesi nedeniyle küresel risk iştahında kalıcı bir yükseliş olacağına inanmıyoruz. Kaygan pistte el parasıyla hovardalık yapmak isteyen yatırımcılara dikkatli olmalarını öneriyoruz.