Dijitali umursamadan gazete çıkaran ünlü işadamının ibret verici hikayes
Dijitali umursamadan gazete çıkaran ünlü işadamının ibret verici hikayesi
Eskiler ne demişti?.. Bir musibet, bin nasihatten yeğdir! Tabii ders almasını bilenler için... Medya dünyasında da yazılı basın-dijital tartışmaları sürerken, günümüz koşullarında bir gazetenin dijital desteksiz ne kadar yaşama şansı olduğuna ilişkin çok ibret verici bir örnek yaşandı. Bu yazımızda, bizim basın dünyamızda da daha fazla musibetlere duçar olunmadan dersler çıkarılması umuduyla işte o çarpıcı örneği sergileyeceğiz.
Dijitale meydan okuyan adam sahnede
Güney Kaliforniya’da yayınlanmakta olan “The Orange County Register”in milyoner sahibi, iki ay kadar önce Los Angeles piyasası için yepyeni bir gazete çıkarma kararı aldı. Amerika’daki yazılı basının içinde bulunduğu kötü durumu bilenler için, bu cesur girişim bir ümit ışığı oldu. Bölgenin bu ünlü işadamı acaba başarabilecek miydi? Amansız dijital rekabete rağmen tek başına bir yazılı gazete sıfırdan başlayıp başarıyı yakalayabilir miydi? Geleneksel basının her şeye rağmen var olmaya devam edeceğini ummak isteyenler taze heyecanlarla tüm dikkatlerini yeni gazeteye yöneltirken, dijitale rağmen ve dijital ile birliktelik sağlamadan bir şey yapabilmenin artık mümkün olamayacağını düşünenler ise işadamı Aaron Kushner’in bu kararını “düpedüz çılgınlık” diye niteledi. Onlara göre, Don Kişot’un yel değirmenlerine saldırmasından farksız bir meydan okumaydı bu!
Ama tabii, deneyimli işadamının da kendince bir hesabı vardı... Neydi o? İş dünyasında bilenmiş güdüleriyle piyasada bir boşluk sezmiş ve işte o boşluktan nemalanmak istemişti. Fakat geleneksel eğilimlerle yoğrulmuş bir kişilik olduğundan dijitali hesap dışı tutmakta sakınca görmemişti. Şimdi, piyasadaki boşluğun nereden doğduğunu anlatalım.
Boşluğu gördü, ama nedenini kavrayamadı
Los Angeles yıllarca önemli bir piyasa oluşturduğundan, metropolun büyük gazetesi “Los Angeles Times”ın mensup olduğu Tribune grubu büyük paralar kazandı, önemli makine yatırımları yaptı. Gazete adeta bir darphane gibi devamlı para basıyordu... Bir milyonun üstündeki tiraj, bol reklam ve sayfalar dolusu seri ilan, yıllarca herkesi mutlu etti... Bu pembe tablo içinde kimse de gelecek hakkında proje üretmedi. İnternet ve dijital devrimin sonuçları hesaplanamadı. Başarı sarhoşu Tribune grubuna gelince; bu yeni dalganın tıpkı radyo ve televizyon gibi sadece geçici bir etkisi olacağını zannediyordu. Ama sonuçta ne oldu?
Devran hızla değişti ve dijital gerçeklik karşısında çaresiz kalan Tribune grubu konkordato ilan etti. Los Angeles Times çok fazla kan kaybetti Önemli gazeteciler batmakta olan gemiyi bir bir terk ettiler. Aaron Kushner işte bu ortamda Los Angeles piyasasından pay kapmaya heveslendi. Gel gelelim, Los Angeles Times dijital etkilerle battığı halde o, bu gerçeklikteki ciddiyeti hafife aldı, akıllı bir gazete yatırımıyla piyasadaki boşluğu pekala doldurabileceğini düşündü. Kurduğu “Los Angeles Register” ortanın sağında, Los Angeles Times’a göre daha muhafazakar ve bol spor haberleri içeren bir “mahalli” gazete olacaktı. Los Angeles’ın muhtelif bölgelerinde 4 ayrı büro kurulup ilk planda 50 gazeteci işe alındı.
Yanlış hesap dijital devrimden döndü
Kushner geçtiğimiz nisan ayı ortalarında düğmeye bastığında, iş planını on yıllık olarak yaptığını, bir süre kâr beklemediğini, ama sonuçta yatırımının karşılığını alacağını ilan etti. Bu görüşüne dayanak olarak da “hâlâ basılı gazetelerden para kazananlar olduğunu” vurguladı. Orange County’deki gazetesinde, rotatifl er hafta içinde 50-60, hafta sonlarında 80-90 sayfalık Los Angeles Register’ı basmaya başladı. Bu noktada tekrar altını çizelim ki, Kushner’in dijitalle ilgili bir planlaması yoktu. Hibrit gazete yani dijital ile paslaşıp yardımlaşan gazete diye bir fikri de bulunmuyordu. O, geleneksel tavrın dışına çıkmadan sadece basılı gazete ile başarılı olmak istiyordu.
Peki, sonra ne oldu?
Topu topu iki ay sonra Register’in üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Evdeki hesap çarşıya uymamış günün yeni koşullarını hesaplamadan yapılan yatırım, Titanik gibi dijital dünyanın buzdan da sert gerçekliğine toslamıştı. Kushner personelin yarısından fazlasını haziran ve temmuz aylarında iki haftalık ücretsiz izne çıkaracağını ilan etti Bir kısmını da bir sosyal plan çerçevesinde, tazminat ödeyerek eve gönderdi. Aslında teslim bayrağını çekmişti fakat yenilgiyi hazmedemiyor ve hâlâ anlayabilmekte zorluk çektiği dijital dalgalara karşı gemisini yüzdürmeye çabalıyordu. Los Angeles Register’in bu durumda daha ne kadar dayanacağı şu anda netlik kazanmış değilse de sürenin uzun olmayacağı gün gibi ortada... Maalesef hasta komada ve gün sayılıyor.
Dijital köteği daha fazla yemeden ...
Şimdi de, geleneksel medya-dijital medya kavgasına ilişkin, iş adamı Kushner’in bir türlü görüp algılayamadığı gerçekliği adeta gözümüze sokan bir örnekle yazımızı bağlayalım. Amerika’nın Kuzeyi’ndeki Alaska eyaletinde 6 yıl önce gencecik gazeteciler tarafından kurulan “Alaska Dispatch” haber portalı, Pulitzer ödülleri kazanmış 68 yıllık ulu çınar gibi bir gazete olan “Anchorage Daily News”i yuttu!
Balığı çok bol olan Alaska’da küçük ama hızlı bir dijital balık, kocaman fakat artık ağırlaşmış bir geleneksel balığı afiyetle mideye indirebilmişti. İşadamı Kushner’in durumuna düşmemek için, bizim medya dünyamızda da bu tür örnekleri çok iyi algılayıp değerlendirmekte sayısız yararlar var.
Eskilerin bir sözüyle başlamıştık, Ziya Paşa’nın ünlü özdeyişiyle bitirelim:
“Nasihat ile uslanmayanı etmeli tekdir,
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”
Gazete yönetimleri, daha fazla dijital kötek yemeden, bu savsaklanamaz gerçek ile barışmanın yolunu bir an önce bulmalı.