Dijital zaman kapsülü mümkün mü?
Hollywood klişelerinde artık teknolojiyi çok daha sık görmeye başladık. Eskiler habire Clark çekerlerdi, şimdilerde ise sosyal medyalar, internetin gücü, hacker aktiviteleri tekrar girmiş durumda. On yıl önce olsa, vatandaş evinde kullanmadığı bu teknolojileri filmlerde görüp, hayret ederdi.
Şimdi ise en ufak yanlış kullanımı hemen fark ediyor. Eskiden Cüneyt Arkın filmlerinde altıpatlar silahlar ile sonsuz mermi sıkmalarına gülerdik, şimdi de standart bir güvenlik kamerasına sonsuz zoom yapılabilmesi ile dalga geçiyoruz. Sıradan vatandaşlar ile ileri teknoloji ile bu kadar haşır neşir olmaya başlayalı beri, bilimkurgu filmleri veya biraz teknoloji teması içeren aksiyon filmlerini yutturmak zor olmaya başladı. Her ne kadar yapımcılar ve yönetmenler biraz daha dikkatli olmaya başlasalar bile, kimsenin dikkat etmeyeceği hususlarda bol keseden sallamaya devam ediyorlar.
Benim bu anlamda bir süredir dikkatimi çeken hususlardan biri de veri depolama teknolojileri üzerinde. Öncelikle bu konudan başımın vakti zamanında ciddi anlamda yandığını hatırlatayım. Bu köşede daha evvelden anlattığım gibi gelişmiş bir harici yedekleme ünitesine aşırı güvenmem bana pahalıya patlamıştı. O günden bu yana artık sabit disklerin çok da güvenilir olmadıklarını biliyorum. Hollywood ise henüz bilmediğimizi düşünüyor.
Eğer benim gibi bilim-kurgu filmler ile haşır neşir iseniz, Time Machine (2002) filminden de hatırlayacaksınız, binlerce yıl sonra bile problemsiz olarak çalışan yapay zeka bilgisayar vardı. Bu bilgisayarların veri depolama birimleri binlerce yıl sonra bile yalnızca elektriğin gelmesi ile birlikte sorunsuz bir şekilde çalışabiliyor.
Film klişelerini bir kenara bırakalım ve gerçeklere bakalım. İdeal saklama şartlarında eskinin Floppy disklerinin 5 yıllık veri saklama ömürleri var. 5 yıldan sonra manyetizma bozulmaya başlıyor. Bant manyetiği teknolojisi aslında o kadar kötü değil. Örneğin VHS filmlerinizi ideal ortamda koruyarak 25 yıl sonra bile izleyebilirsiniz. Aynı durum müzik teyp kasetleriniz için de geçerli. Ancak 90’lı yılların ortalarından sonra üretilenler istisna. Endüstri daha ucuz ürünlere yöneldiği için bunları daha ince ürettiler.
Sabit disklerinizde sakladığınız verileri muhtemelen 10 yıl sonra okuyabileceksiniz. Ancak bundan
sonrasına güvenmek hata olur. Zaten 10 yıl içerisinde arabirim teknolojileri de değişeceği için muhtemelen bilgisayarınıza bağlamak için kablo bulamazsınız. Flash medyalar, yani USB disklerin kalitelerine göre ömürleri 1 ila 10 yıl arasında değişiyor. Tamamen üreticinin inisiyatifinde bir durum. Onlara sakladığınız verileri de emekliliğinizde tekrar kontrol etme şansınız yok.
Kurumların tercih ettiği manyetik teyplerin hızları yavaş olabilir ancak 30 yıla kadar güvenli bir veri saklama ortamı sunuyorlar. Eskiden kalma zip sürücülerinizin değerini bilmek için bir sebep daha. Artık üretimi ve mobil cihazlara yerleştirilmesi yavaş yavaş kalkan optik sürücülerin ise 50 yıla yaklaşan ömürleri var. Ancak 50 yıl sonra optik sürücü bulmanız çok zor olabilir. Tüm bunlara güvenmeyip dijital fotoğraf arşinizi inkjet yazıcıdan basmak en güvenli yol gibi görünüyor ama değil. 10 yıldan sonra yazıcı baskıları solmaya başlıyor. Şu ana kadar gördüğüm en iddialı reklam ise Kodak’a ait. 100 yıl dayanacak inkjet kağıdı sunduklarını iddia ediyorlar.
Test etme şansım olmayacak. Sözün özü, dijital verilerinizin, fotoğraflarınızın, müziklerinizin veya videolarınız saklama ömrü en fazla 50 yıl. Zaman kapsülüne gömdüğünüz bir sabit diski, CD’yi veya manyetik teybi 100 yıl sonra bulanlar, mesajınızı asla okuyamayacaklar. 100 yıl sonra robotlar, bilgisayarlar, otomobiller veya içinde günümüz veri saklama birimlerini taşıyan cihazlar çalışmayacaklar. Ancak insanoğlu halen on binlerce yıl önceden kalma taş tabletlerdeki yazıları okuyabilecek, saklayabilecekler. Eğer geleceğe çok önemli bir mesajınız varsa, bir çekiç bir çivi almanız daha iyi olacaktır.