Dijital ürün yönetiminizi dönüştürmenin 6 yolu
Batuhan YUNUSOĞLU
Yapay Zekanın verimli ve etkili kullanımı rekabetçi dijital ürün pazarında öncü olabilme veya kalabilmenin koşulu haline geldi. IBM’in Ağustos 2023’te 7500+ şirket ile yaptığı bir araştırmada ürün yönetimi süreçlerinde yapay zeka kullanımının %21 olarak kayıtlara geçmesi de bu teknolojinin artık ‘şimdi’nin teknolojisi olduğunu gözler önüne serer nitelikteydi.
Peki dijital ürün yönetiminde yapay zekanın kullanımı gerçekten nasıl bir fayda sağlıyor?
Veya şahit olduğumuz bu devrime ayak uydurmak için çok mu geç? İşte ürüne dair karar ve süreçlerinize yapay zekayı dahil etmeye bugün başlayabileceğiniz 6 alan!
1. Kullanıcı verinizden eşsiz değer üretin
Ürün yöneticilerinin en başından beri ortak bir sorusu var: Neden? Kullanıcı ‘neden’ belirli bir davranışı sergiliyor, veya efor sarf ettiğiniz ve olmasını beklediğiniz sonuçlar ‘neden’ gelmiyor; kısacası kullanıcı davranışı bize ne anlatmak istiyor? Dijital ürünlerin hayatımıza girmesiyle de toplanmaya başlanan dijital kullanıcı verisinden anlam çıkarabilme performansı ürünün başarılı veya başarısız olmasında direk bir etkiye sahip hale geldi.
Yapay zeka tam da bu alanda tekrar eden kullanıcı davranış/ trendlerini tespit etmede insan merkezli analiz ve içgörü çıkarma süreçlerine göre üstünlük sağlıyor. Bu alanların bazıları şu şekilde:
Artırılmış devamlı gelişme kapasitesi: Şirketlerin kullanıcı verisi ve geri dönüşlerinden daha çevik ve efektif şekilde faydalanmasını sağlayarak devamlı gelişme kapasitelerini artırıyor.
Daha büyük veri kümelerinin anlamlandırılabilmesi: Büyük veri kümelerinin daha önce mümkün olmayan sürelerde işlenebilmesi ve bu süreçte insan kaynaklı hataların da önüne geçilmesi ile ön plana çıkıyor.
Dinamik işleme modelleri: İşin tipi ve analiz ihtiyaçlarına göre farklı makine öğrenmesi teknolojilerini kullanarak en verimli ve doğru sonucu çıkarabiliyor.
2. Kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimi ile kullanıcı bağlılığını artırın
Dijital kullanıcı verisinin yorumlanması ile farklı kullanıcı tiplerinin ve ihtiyaçlarının ortaya çıkacağını öngörebiliriz. Bu noktada iyi ürün yönetimi ile fark yaratılabilecek bir diğer alan ‘kişiselleştirilmiş’ deneyimlerin yaratılması. Burada bahsedilen kullanıcıların farklılaşan eğitim, teknoloji kullanımı seviyeleri, karakter özellikleri, yaş grupları, vb. sebeplerle ayrılan ihtiyaçlarına yönelik özelleşmiş deneyimler sunabilme yetisi.
Yapay zeka, hem iyileştirdiği veri işleme hem fikir üretme hem de kişiselleştirme süreçlerinin otomatize edilmesiyle her kullanıcı için özelleştirilmiş deneyimler oluşturmanıza olanak tanır. Bu da karşılığında, marka bağlılığı ve memnuniyeti artmış müşteriler olarak size geri döner.
Kişiselleştirilmiş kullanıcı deneyimini yapay zeka ile güçlendirebileceğiniz birkaç alan:
Dinamik içerikler: Kullanıcı davranışlarına ve tercihlerine göre, farklı kişilere başka ürünler, aynı ürünün farklı renkleri ve hatta onların ilgisini çeken başlıklarla ulaşabilirsiniz.
Özelleştirilmiş tavsiye motorları: Kullanıcıların geçmiş etkileşimlerinden faydalanarak onlara uygun ürün/aksiyon önerilerinde bulunabilirsiniz.
Adaptif öğrenme sistemleri: Yeni bilgilere ve değişken trendlere sürekli olarak adapte olabilmesi sayesinde değişen kullanıcı bazlı beğeni ve davranışlara reaksiyon olarak ürününüzü otomatik dönüştürebilirsiniz. 3
Rutinden zaman yaratın
Dijital ürün yöneticilerinin çok boyutlu sorumlulukları arasında doküman yazmak, toplantılar organize etmek, yazılım geliştirme süreçlerine öncülük etmek, takım yönetmek, vb. gibi birçok alan vardır. Tüm bu sorumlulukların arasında her bir işi doğru zamanda adresleyebilmek isteyen iyi bir ürün yöneticisinin en ayırıcı özelliklerinden biri önceliklendirme olmaktadır.
Var olan sorumluluklarını değiştirmese de günlük iş süreçlerini otomatize edebilmesi ile yapay zeka dijital ürün yöneticilerine çok değerli bir zamanı geri kazandırabilir. Bu geri kazanılan zaman da efektifliği artırarak stratejik düşünme ve yetkinlik alanlarında güçlenme gibi aktiviteler için ayrılmış olur.
Dijital ürün yöneticilerinin yapay zekayı rutin işlerini kolaylaştırmak için kullanabileceği birkaç alan:
ÜGD (Ürün Gereksinimleri Dokümanı) yazımı: Doküman denilince bir ürün yöneticisinin en efektif ve sık kullandığı araç olan ÜGD’lerin yazımında yapay zekanın kullanımı ürün yöneticilerinin hayatını oldukça rahatlatıyor.
Email ve/veya mesaj yazımı: Benzeri şekilde yazılı yapılan iletişimlerde, özellikle toplu atılan mesajlarda, yapay zeka devreye girip anlam olarak ve hitaben güzel mesajları ürün yöneticilerinin yerine yazıp onlara değerli vakitlerini geri kazandırabiliyor.
NPS feedbacklerinin analizi: Son olarak da ürün yöneticilerinin bazı şirketlerde toplu olarak kabul ettiği müşteri yorumlarını (NPS anketleri, uygulama içi anketler, vb.) analiz ederek sonuçları anlamlandıran yapay zeka uygulamaları sayesinde ürün yöneticileri bu yorumları teker teker okuma çıkmazından kurtulmuş oluyor.
4. Fikir bankası olarak kullanın
Tasarım süreçlerinde kullanılan ve bilinirliği oldukça yüksek olan ‘beyin fırtınası’ metodu, olabildiğince çok fikri olabilecek en kısa sürede üretmeye dayalıdır. Bu vakit içerisinde ürettiğiniz fikirlerin gücü veya kalitesinden çok ekip genelinden gelen fikirlerin adeti ön plana çıkarılmak istenir, çünkü bu sayede öncü ve yenilikçi fikirler ortaya çıkar. Bu süreçte özellikle doğru yönlendirildiğinde yapay zeka bir fikir üretme makinesi olarak kullanılabilir. Kullanıcı problemi ve şirketin amaçları ortak bir dille aktarıldığında yapay zeka sektördeki çözümleri kıyaslama, farklı sektör çözümlerinden analojiler ile alternatif çözümler sunma, veya mantık kurma özelliklerine sahiptir. Yapay zeka tarafından sunulan fikirler tasarım alternatiflerini çeşitlendirmekle kalmaz, tasarım ekibine ilham olurken daha gelişmiş ürün deneyimlerine de ortak olur.
5. Ürün geliştirme süreçlerinizi hızlandırın
Özellikle günümüzün rekabetçi piyasası düşünüldüğünde, ürün geliştirme süreçlerinin hızlandırılmasıyla piyasaya sürme zamanlarını kısaltılması şirketlerde rekabette avantaj olarak geri dönmektedir. Bu süreçte, dijital ürün yöneticisinin rolü kritik öneme sahiptir; hem vizyonu belirleyen hem de ekipler arası koordinasyonu sağlayan asıl kişi olarak, projenin başarılı bir şekilde ilerlemesini garantiler.
Yapay zeka teknolojileri ve özellikle CustomGPT gibi araçlar, ürün geliştirme sürecini baştan sona destekleyerek ürün yöneticilerinin daha etkili ve proaktif kararlar almalarını sağlar. Bazılarından hali hazırda bahsedilmiş olmakla birlikte yapay zekanın ürün geliştirme sürecini destekleyebileceği birkaç alan şu şekilde düşünülebilir:
Ürün yöneticisinin yapay zekaya verdiği girdiler doğrultusunda otomatize edilen görevler ile dijital ürün yöneticisi ekiplerine yaratıcılık ve stratejik düşünceye daha fazla zaman ayırma imkanı verir.
Yapay zeka, hızlı prototipleme ve kullanıcı testleri konusunda harika bir bankadır. Bu, dijital ürün yöneticisinin ürün geliştirme sürecinde denemelerini daha verimli hale getirir ve en efektif çözümün daha hızlı bulunmasına yardımcı olur.
Potansiyel riskleri önceden tespit eden yapay zeka ile dijital ürün yöneticileri yol haritasına dahil etmesi gereken muhtemel problemleri görür ve projelere kuş bakışı bakabilmesine olanak sağlar.
6. Tahminsellik ile riski yönetin
Dijital ürün yönetiminde risk yönetimi stratejilerini güçlendirme noktasında da yapay zeka iyi bir yoldaş olarak sahne alıyor. Makine öğrenimi modelleri sayesinde geçmiş verilerden öğrenip gelecekteki senaryoları modellendirmek için bu bilgileri kullanarak olası riskleri önceden belirliyor. Bu yaklaşım, ürün lansmanları, pazar değişiklikleri ve kullanıcı tercihlerindeki evrim gibi alanlarda belirsizlikleri azaltmaya yardımcı oluyor. Psikolojik bir perspektiften, belirsizliğin azalmasına olan katkısıyla yapay zeka, bizi kararlarımızda daha güvenli ve huzurlu bir noktada tutuyor.
Yapay zeka destekli tahminler sayesinde, yöneticiler daha bilinçli kararlar alabiliyor olmakla birlikte potansiyel sorunları erkenden tespit edip stratejik planlamayı optimize edebiliyorlar. Bu, hem kaynakların daha etkin kullanımını sağlıyor hem de dijital ürünlerin piyasadaki başarısını artırıyor.
Öncü olabilirsiniz, yeter ki ilk adımı atın!
Dijital ürün yöneticisi, bu süreçteki anahtar yönlendiricidir ve yapay zeka araçlarının sağladıkları ile donanarak, ürün geliştirme sürecini sadece hızlandırmakla kalmayıp, daha yenilikçi ve kullanıcı odaklı ürünler ortaya koyma şansını arttırır. Bu sayede yapay zeka, dijital ürün yöneticisinin vizyonunu ve liderliğini, projenin her aşamasında fark yaratan bir güce dönüştürür.
Öyle gözüküyor ki yapay zekayı temel bir araç olarak benimseyebilmiş ürün yöneticileri yenilik ve başarı adımlarını atarken benimseyemeyenlere göre bir adım önde olacak.