Dijital teknolojiyle tango yapamayan editör ve gazeteciler pist dışında
Dijital teknolojiyle tango yapamayan editör ve gazeteciler pist dışında kalıyor
Geride kalan mayıs ayının sonlarına doğru, Amerika'nın en saygın gazetesi, 163 yıllık New York Times'ta yaşanan deprem, ülkedeki genel yayın müdürlerinin koltuklarının dijital devrimin sarsıntılarıyla nasıl sarsıldığını bir kez daha çarpıcı biçimde gösterdi. Son sözümüzü en baştan söyleyelim: Gazete yöneticisi iseniz, dijital teknoloji ile her an Arjantin Tangosu yapacaksınız, teknolojinin beline sımsıkı sarılacaksınız, gün 24 saat onunla haberlerin notaları arasında pistte uçar gibi durmaksızın dans edeceksiniz.
Yoksa... Bu noktaya geleceğiz; ama sözümüzü açmadan önce, güncel gerçekliğin daha iyi kavranabilmesi için New York Times örneğinden hareketle bu gazetede yaşanan depremin perde arkasına birlikte bir göz atalım.
İlk kez bir bayan yayın yönetmeni
Gazetenin sahibi Arthur Sulzberger Jr. 6 ay kadar önce, gazete içinde bir komisyon kurdurmuş ve gelecekteki beklentilere ilişkin bir rapor hazırlanmasını istemişti. Bu önemli noktaya bir mim koyup bu gelişmenin öncesine uzanalım... Gazetenin genel yayın müdürü Bill Keller'in Eylül 2011'de yazar olarak devam etme isteği üzerine Sulzberger, Washington muhabiri bayan Jill Abramson'u bu koltuğa oturtmuştu. Amerikan basın tarihinde ilk defa bir kadın, bu kadar önemli bir gazetenin başına getiriliyordu. Abramson'un gazeteciliğinden kimse kuşku duymuyordu ama aslında Sulzberger gazeteyi, dijital yayıncılık teknolojisini de tüm unsurlarıyla hayata geçirebilecek bir "rüya timine” teslim etmek düşüncesindeydi...
O sırada aranan gazeteci çabuk bulundu: New Orleans'li bir postacının dört oğlundan biri olan Afrikalı-Amerikalı Dean Baquet, genel yayın yönetmeni yardımcısı olarak göreve getirildi. Baquet 2006'da Los Angeles Times 'in yönetmenliğinden "tasarrufa karşı olduğu " gerekçesiyle kovulmustu. 2007' de New York Times'a girmiş, başarılı bir performans göstermişti. Söz konusu atamayla herkes bu ekibin gazeteyi dijital rakiplere karşı koruyabileceğine inanmıştı.
Geleneksel gazetecilik artık yetmiyor
Ne var ki yeni ekip de gazetenin diger editörleriyle birlikte, hala dijital öncesi o eski dönemlerin gazeteciliğini yapmaya devam etti. Çok iyi bir araştırmacı gazeteci olan Jill Abramson'un dijital yayıncılık deneyimi yoktu. Yardımcısı Dean Baquet de bütün enerjisini birinci sayfaya ayırıyor ve ertesi sabahki gazetenin manşetini düşünüyordu. Ama bu geleneksel çaba, gazeteciliğin yeni koşullarını giderek daha etkin bicimde dayatan dijital devrimin sarsıntılarını savuşturmaya yetmiyordu. Oysa birçok dijital platform, her dakika yazılı basının altını oymakla meşguldü. Huffington Post, Flipboard, Buzzfeed, Pinterest, Mashable, First Look Media, Circa gibi dijital rakipler, New York Times'in haberlerini çoğu zaman çalıp, daha çarpıcı başlıklarla ve dijitale uygun şekilde yeniden yazdırarak anında web sitelerine aktarıyorlardı...
New York Times'ta ise yaziişlerinin yeni koşullara uygun bir stratejisi yoktu. Dijital editörlerle yayın yönetmeni Jill Abramson arasında iletişim eksikliği yaşanıyordu. Abramson nihayet bunu gördü ve durumu düzeltebilmek için, "Guardian"ın çok başarılı dijital editörü Janine Gibson'u genel yayın müdürü dijital yardımcısı olarak gazeteye almak istedi. Ne var ki Patron Sulzberger Jr. ve Dean Baquet'in bu girişimden haberleri yoktu. Baquet'in söz konusu transfer girişimini protestosu
üzerine Sulzberger Jr. kararını verdi.
Patron rapor hazırlattı, yönetici gitti
Şimdi başa dönüp sözü bağlıyoruz: İşte o sıralarda Patron Sulzberger Jr' in geleceği daha net görebilmek amacıyla hazırlattığı 90 sayfalık rapor da "önce dijital" diyordu. Dijital rakipler hem habercilikte hızla mesafe kazanıyor hem de devamlı yatırım yapıyordu. Nitekim, rakipleri medya sihirbazı Murdoch'ın Sancak gemisi "The Wall Street Journal"da dijital yayıncılık konusunda çok başarılıydı. Bu tablo karşısında bayan yayın yönetmeni Jill Abramson bir günah keçisi olarak gönderildi. Ancak görünen o ki bu girişim, gazetenin sorunlarını çözmeye yetmeyecek. Bakış açısının tamamen değiştirilmesi ilk koşul ve bunun için de dijital yayıncılık konularında bilgi sahibi, yönetimle işbirliği içinde çalışacak yayın müdürlerine acilen ihtiyaç var. The New York Times'ta yaşanan bu olay aslında geleneksel medya-yeni medya kavgasının son yansıması... Benzerleri Avrupa'da da görülüyor. Fransa'nın en ciddi gazetesi "Le Monde"un başarılı kadın yayın yönetmeni Natalie Nogayrede de aynı günlerde, tam tersi bir gerekçeyle, bu kez geleneksel medyacı mesai arkadaşlarının protestoları üzerine işinden kovuldu... Onun suçu, güncel realiteyi görmesi ve gazetenin tiraj kaybına karşılık dijitale yatırım yapılmasını önermesiydi... İlerici bilinen bir gazetede geleneksel tercihlerin kurbanı oldu.
Yeniden organizasyon ilk şart
Bugün uluslararası medya kuruluşlarında tüm uzmanlar birleşiyor ki, basılı gazetelerin dijitalle "ortaklaşa" yaşayabilmeleri için yönetim tarzının değişmesi, dijitale daha fazla önem verilmesi ve önceliklerin ona göre yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Hala pek çok yazı işlerinin sabah toplantılarında, taa ertesi sabah saat 5'te piyasaya çıkacak gazetenin manşeti tartışılmakla yetiniliyor. Akan zaman içindeki yeni gelişmelerle birlikte haberlerin güncellemesi yeterli dinamizmle yapılamıyor. Sabah tasarlanan gazete planı, akşam baskıya girilen çoğu kez dünyada yeni bir şeyler olmamış gibi hemen hemen aynı uygulanıyor. Geceleri bile çok önemli bir olay olmadıkça o plana sadık kalınıyor. Zihniyet bu olursa günün dinamizmiyle nasıl yarışacaksınız Gazete yönetimlerinin ve editörlerin sonuçta haberlerden oluşan bir ürün hazırladıklarını ve bunun günde 24 saat canlı/değişken olması gerektiğini derinden kavramaları gerekiyor. Yapılan vahim bir hata da şu: Basılı gazete için yazılan haberler, web sayfalarında aynen yer alıyor...
Hayır, olmaz! Web'te yer alacak haberlerin her şeyden önce dijital mantığa göre yazılıp derhal sisteme aktarılması gerekiyor. Oysa bir bakıyorsunuz, örneğin bir maç sonuçlanalı yarım saat olmuş fakat hala bazı web sayfalarında sonu yok... Eh, sınıfta kaldığımızın resmidir!
Ey yayın yönetmenleri, tango öğrenin!
Gazetecilerin de dijital eğitimden geçirilmesi ve kadroların takviyesi gerekiyor. Bakınız, dünya devi "Bild" gazetesinin genel yayın yönetmeni Kai Diekmann, yakın çalışma arkadaşlarıyla birlikte altı ay boyunca Silikon Vadisi'nde yaşadı ve orada son dijital gelişmeleri yerinde izledi... Bu çabalar nedensiz mi? Gelecek internette olduğuna göre, yazı işlerinin bu gerçeğe göre elde geçirilmesi,
uyum sağlayamayacak olan geleneksel medyacılara, gazetenin geleceği için, başka işler teklif edilmesi gerektiği öneriliyor. Dijital ile uyumlu editörlere ise öncelik verilmeli. Bu şekilde, güncel realiteye uyum sağlayamayan ve geleceği doğru okuyamayan geleneksel medyanın yazı işlerindeki hakimiyeti de tedricen ortadan kalkar. Bugün artık çok daha dinamik bir üçlüyle karşı karşıyayız: Gazetecilik-teknoloji-ekonomi. Özellikle gazetecilik ve teknoloji'nin sarmaş-dolaş tango yapması
gerekli. Biribirine sıkı sıkıya sarılarak yapılan Arjantin tangosunu, yayın müdürlerinin bir an önce öğrenmesi ve bu dansa ayak uydurması şart. Yazımızın başlangıcında "YOKSA ..." demiştik ya hani... Gerisini getirmeyelim, dilimiz varmıyor.